Tell Me What Would You Say

256 34 37
                                    

Arkadaslar bugunun son bolumu 😪😪(belki dogum gunum diye atarim caktirmauin)
________

İlaçlar uykumu getirse de ne kadar denesem de uyuyamadım. Leş gibi kokuyordum. Duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra iyice dişlerimi fırçaladım. Sonra çıktım ve üstümü giydim. Ne yapacağımı bilmiyordum.

Kendimi yatağa attım. Belki bir telefon gelir diye beklemeye başladım. Cidden yapacak hiçbir şeyim yoktu.

Biraz düşündüm ve sonra aklıma iki yıldır elime dahi almadığım gitarım geldi. Çalmayı hatırlıyor muydum bilmiyorum ama en azından denemeliyim düşüncesiyle kalktım. Dolabımı açtığımda gitarım orada duruyordu.

Gitarı aldım. Penam için etrafa bakınmaya başladım. Biraz bakındıktan sonra bir kutunun içinde bir sürü pena buldum. Bunları mı biriktiriyordum?

İçinden bir tanesini alıp yatağa oturdum. Akordu ayarladım. En azından bunu yapmayı hatırlıyordum.

Sonra bir şeyler çalmaya çalıştım. Tabii ki unutmuştum. Gitarı kenara bıraktım ve kendimi tekrar yatağa attım. Cidden bi' bok başaramıyodum.

Yine boş boş yatıp ne yapabileceğimi düşünürken telefonum çaldı. Kim olduğuna bakmadan telefonu açtım.

"Alo?"

"Alo Heeseung." Jake'di. Anladığım an kendimi toparladım. "Efendim?"

"Bana gelir misin? Bir şeyler konuşmamız gerekiyor." dediği an anladım. Bir şeyleri anlamıştı. Stresten göğsüme ağrı girmeye başladı.

"Tabii gelirim."

"Tamam yarım saate bekliyorum."

"Görüşürüz." dedim ve telefonu kapattım. Ellerim titriyordu. İlaçlarım beni sakinleştirmiyordu. Bu yüzden Jake ile konuşmak için hiç beklemeden evden çıktım.

Yürümek yerine koşuyordum resmen. Hızlıca binaya girdim ve Jake'in evine çıktım. Kapıyı çaldım.

Açtığında "Hoş geldin." dedi. "Hoş buldum." dedim. Beraber içeri geçtik. Koltuğa oturdum. "Ne oldu?" diye sordum.

"Hiçbiri tesadüf değildi di mi?"

"Ne?"

"Bir anda karşıma çıkman. Aynı şirketler falan hiçbiri tesadüf değildi di mi?"

"Jake."

"Her şeyi anlarım Heeseung. Her şeyi anlarım. Her şeyi boşveririm ama bu niye?" dedi ve cebinden dün söktüğüm kameralardan birini çıkardı. "Heeseung bu ne?"

"Jake bilmiyorum ben cidden ne yaptığımı bilmiyorum-"

"Niye?"

"Ben sana o kadar aşıktım ki ne yaptığımı bilmiyordum."

"Heeseung bu mu aşkın? Bak ben her şeyi boş veririm cidden ama niye beni izledin? Amacın neydi?"

"Ben senin karşına çıkmaya korkuyodum. Yapabileceğim başka bir şey de yoktu. Yapabildiğim tek şey seni uzaktan takip edebilmekti."

"Heeseung bu aşk değil. Bu takıntı."

"Hayır cidden hayır değil. Ben sana çok aşığım."

"Ne zamandır beni izliyosun?"

"Jake-"

"Ne zamandır izliyosun dedim Heeseung. Cevap ver."

"Sen bu şehre geldiğinden beri."

"Oteldeyken beni izleyen de sendin. Ben senin yüzünden rahatsız olup duruyordum."

"Yaptığım çok kötü bir şeydi biliyorum. Özür dilerim lütfen affet beni."

"Tam senden hoşlanmaya başlamışken niye yaptın bunu Heeseung?"

"Özür dilerim. Özür dilerim."

"Gideceğim Heeseung."

"Ne? Nereye?"

"Arkadaşımın evine gideceğim. Başka bir yer bulana kadar da orada kalacağım."

"Hayır Jake. Yalvarırım, beni polise ver, elimden her şeyimi al ama beni bırakma."

"Sana bu saatten sonra güvenemem Heeseung. Adını bile gizledin benden. Başka bir şey söyledin mi yalan? Mesela cidden söylediğin yaşta mısın? Mesela cidden annen ve baban boşandı mı? Hm? Başka yalanın var mı? Bu evler senin mi?"

"Sana yemin ederim sana başka yalan hiçbir şey söylemedim. Yemin ederim hepsi gerçeklerdi."

"Bu saatten sonra sana verilebilecek en büyük ceza bensizlik olacak Heeseung."

"Jake lütfen." dediğimde kendimi yere bıraktım. Ağlıyordum. Çocuklar gibi ağlıyordum. "Yalvarırım bırakma beni. "

"Heeseung ben gidiyorum. Eşyalarımı arkadaşım almaya gelecek. Sen de evini al bensiz ne yapıyosan yap." dedi ve anahtarı bana doğru attı. Ben ise hiçbir şey yapamıyordum. Ne gitme diyebiliyordum ne de gitmesini engelleyebiliyordum çünkü biliyordum. Hak ettim. 

"Senden başka kimsem yok benim." Çoktan gitmişti.

Bu kadardı. Sikmişim beş yılı, beş yılın çabasının. Daha dün öptüğüm kişi şu an beni bıraktı. Cidden hayat beklemediğin sürprizlerle dolu.

Ben daha dün attığım şeylere bugün muhtaç kaldım. Ben daha dün başladığım şeylere bugün tekrar ara verdim.

Bundan sonra beni toparlayabilmek mi? Yapsa yapsa sadece Jake yapabilir ama o da artık yok işte. Beni tutabilecek kimse yokken belki de hikayem de bu kadardır?

Everywhere | HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin