Bana ne şu yalan dünyadan yanımda sen olmazsan

246 26 5
                                    

"Bu gece beni bırakmayı düşünmüyosun di mi?"

"Bu gece değil. Hiçbir gece bırakmayı düşünmüyorum seni. Bu saatten sonra ne bırakırım ne bırakabilirim."

"Taehyun'a haber vermeyecek misin peki?"

"O eve gelmeyeceğimi anlamıştır zaten."

"Yine de söyle endişelenmesin."

"Senin yanımda olduğunu biliyo. Endişelenmez o yüzden."

"Beni o kadar biliyo mu?"

"Ondan başka seni anlatabileceğim biri yoktu. Yani evet o kadar biliyo seni ve sana olan sevgimi."

"Yani bana olan sevgini ne kadar bildiğini tahmin edebiliyorum zaten." dediğinde güldüm ve "Yani ben olsam ben de ederim."

"Bu arada."

"Hm?"

"Hoon ve diğerleri yarın gelicek de bana kendini onlardan koru."

"Sen korumaz mısın beni?"

"Korurum ama yani arada beni de kaynatabilirler. Onlara güvenmiyorum çünkü beni anlayan bi' Niki ve Hoon'du."

"E Hoon diyosun işte."

"Şey o aşık olduğum için. Yoksa sana çok sinirli."

"Ben seni kazanmışım arkadaşlarından mı korkucam?"

"Bilmem yine de söyliyim dedim."

"Sana bir şey söyleyeyim mi?"

"Söyle."

"Niki'yle ilk tanıştığınız gün var ya."

"Evet ne olmuş?"

"Hani tam elini sıkıcağı zaman zil çalmıştı ya."

"Eee Heeseung?"

"Anlasana ya."

"Neyi-" dedi ve durdu. "Beni izliyodun ve kıskandığın için tam o an kapıyı çaldın."

"Evet."

"Ne ara yetiştin?"

"Alt komşunun kirasıyla ilgileniyodum bi' yandan seni izlerken."

"Bana kıskandığın için parayı almadan buraya koştuğunu söyleme."

"Ha biraz öyle oldu ama sonraki gün gidip aldım."

"E sorgulamadı mı kadın?"

"Hesap vermek zorunda mıyım?"

"Doğru, değilsin. Bu arada Niki'yi kıskanman çok saçma. Bu evi tekrardan almam için beni gazlayan oydu."

"Sana yakın duran herkesi kıskanırım."

"Of boku yemişiz o zaman."

"Niye benden başkasına yakın durmayı mı düşünüyosun?"

"Hayır ne alaka? Çok kıskançsın o yüzden."

"Merak etme bir şey yapmam." Aslında yapmayı o gün düşünmüştüm yalan yok ama bilmene ne gerek var.

"Heeseung."

"Efendim?"

"Uyuyalım mı?"

"Uyuyalım." dediğimde ayağa kalktı. Ben de arkasından ayağa kalktım. Beraber odaya gittik. Ben yattım. Yan yatıyordum. Jake beni itti ve sırt üstü yatmamı sağladı.

"Ne oldu?"

"Yatağa yatıcam."

"E bunun benimle ne alakası var?"

"Bu yatağa değil."

"Ha?" Yatağa dizlerinin üstünde çıktı ve o gün ki gibi bacaklarımı iki dizinin ortasına aldı ve belime kadar öyle gelip oturdu. "Ne yapıyosun?"

"Yatağa yatıyorum." dedi. Kafasını göğsüme yasladı. Bacaklarını da üstüme uzattığında yatak dediği şeyin ben olduğumu anladım.

"Yatak ben miydim?" dedim gülerek. "Evet. Uzunsun, kalıplısın. Yatak yerine çok güzel geçiyosun."

"Hanımım istiyosa yatağı da olurum."

"Öylesin zaten." dedi ve kollarını belime sardı. Ben de kollarımı ona sardım. Sonra saçlarını öpmeye başladım.

"Biliyo musun buraya gelirken senin yüzünden az daha katil oluyodum."

"Ha?"

"Seni düşünürken fark etmeden tüm odağımı kaybedince o sırada da araba sürdüğüm için yanlışlıkla birine çarpıyodum."

"O geceki de sendin di mi?"

"Hangi gece?"

"Bilmemezlikten gelme. İki gün önce."

"Ha evet. O da bendim."

"Niye bakmadın bana?"

"Hâlâ korkularım vardı ve hâlâ kararsızdım. O an sana dönseydim pişman olabileceğimi düşünüp dönmedim."

"Şimdi oldun mu peki pişman?"

"Olmadım. Hatta fazla mutluyum."

"Daha ne."

"Artık uyuyabilir miyim?"

"Niye bana soruyosun güzelim? Uyusana."

"Heeseungg." dedi uzatarak. "Efendiimm?"

"Sabaha kadar böyle uyuyabilir miyim?"

"Hmm düşünelim bakalım. Ya da vazgeçtim düşünmeyeceğim, yatabilirsin sevgilim."

"Çok rahatsın bu arada. Senin için sıkıntı olmasa yatağa gerek kalmazdı."

Everywhere | HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin