Yazarken aklıma gram bişi gelmedi. arada bı aydınlanma yaşadım.Onlari yazdım. Keyifli okumalar!
______________________________________
.Minho koltukta yatmanın bıraktığı boyun ağrısı ile kalktı. Ve onu uyurken izleyen Chan ile göz göze geldi.Chan;
-Gunaydın güzelimMinho;
-Gunaydın sevgilimChan;
-keske yanımda yatsaydınMinho;
-Dikişlerine zarar gelirdi. O yüzden.Kapı çaldı gelen hemşireydi. Chan'a kahvaltı getirmişti.
Hemşire;
-1 saat sonra size serum takilicak Chan beyChan;
-Peki teşekkür ederim.Hemşire odadan çıktı.
Minho;
-Bu ne biçim kahvaltı arkadaş. 1 haşlanmış yumurta 1 domates 1, salatalık bir dilim peynir üç-bes zeytin var.Chan;
-Olsun olsunMinho;
-Ekmekte varmış yeni gördüm. İyi ekmeği akıl etmişler.Chan;
-Koy köşeye şuan yicek halim yokMinho;
-Ben niye sana bakmaya geldim o zaman.Chan;
-Senmi yediriceksin? Bana?Minho;
-Yok ebene sevgilim. Aç ağzını.Minho yavaş yavaş Chan'a yedirdi. Chan biraz daha oturduktan sonra.
Chan;
-Minho kırmızı alarmMinho;
-Noldu?Chan;
-Lavaboya gitmem lazım.Minho;
-Tamam gel.Minho Chan'ın kolundan tutup kaldırdı. Onu yavaş yavaş lavaboya götürdü.
Chan;
-Kendimi dede gibi hissediyorum.Minho;
-Yardima ihtiyacın olursa çağır.Chan lavabodan çıktı. Minho'nun yardımıyla geri yatağa uzandı. Ardından içeri iğnelerle hemşire girdi. Minho ayağa kalkıp başka yerlere bakmaya çalıştı. İğneleri oldum olası sevmezdi Minho. Hemşire odadan çıktı. Minho Chan'a bakınca yüzündeki 'şerefsiz sırıtışı'nı gördü.
Minho;
-Pis pis sırıtmasanaChan;
-Oy çen iğnedenmi korkuyonMinho;
-Chan komik değil yaChan;
-Tamam tamam sustum. Minho bı yaklaşsana yanağında bir şey var gibi.Minho Chan'a yaklaştı. Bu sefer 'buse' sırası Chandaydi. Elini Minhonun yanağına koydu. Ve dudağına bir buse kondurdu. Minho gülerek geri yerine oturdu.
Minho;
-Hastanede oldugumuzun farkındasın demi sevgilim?Chan;
-Evet balım,gayet farkındayım.Chan, Minho ile biraz konuştuktan sonra. Yorgun olduğu için uyumak zorunda kaldı. Minho telefonu ile oyalanırken gruptan mesaj geldi.Felix eve gittiğinde her şeyi gruba aciklamıştı.
Giriş var Çıkış yok;
Changbin;
-Minho bizim gerizekali nasıl.Minho;
-Uyuyor.Jeongin;
-BarişmissinizJisung;
-Ben kedilerine ödül maması almadığım için 2 hafta trip yiyorum şunların haline bak.Minho;
-=|Minho telefonu kapattı. Chan'ı gerçekten seviyordu. Hatta onu bu halde görünce canı acıyordu. Oda uyumaya karar verdi. İkiside kapı çalma sesiyle uyandi. Kapıdan içeri Hyunjin ve Felix girmişti.
Felix;
-A pardon uyuyormuydunuz.Minho;
-Uyanmiş olduk. Geçin.Hyunjin;
-Nasilsin ChanChan;
-İyiyim ya bı şeyim yok. Sevgilim bakıyor bana.Hyunjin;
-Şu cümleyi duydum ya artık rahat rahat ölebilirimFelix;
-evet ya. Barışmanız beni çooookkkk mutlu etti. Artık bidaha küsmicekseniz ben kendi iliskime vakit ayırıcam biraz.Minho;
-Ayırın ayırın. Seungmin ile Jeongin de gelseydi keşke.Hyunjin;
-Onlar 5. Yıllarını kutlicaklar. Paris'e Jisung ve Changbin'in yanına gittiler.Chan;
-İnsan bı arkadaşını ziyarete gelir ya.Felix;
-Ben geldim daha ne istiyon.Chan;
-İyiki geldinde. Neyse işte amaan.
______________________________________
Okuyunca daha kısa olduğunu olduğunun farkına vardım.. Sonra Chan ile Minho konuşuyor Minho Chan'a yemek falan yediriyor. Orayı sizin hayal gücünüze bıraktım.Neyse. Diğer bölümde görüşmek üzere!