Bana not veren Naz'ın yanına gidecektim. Şimdi anlamıştım, onlar bir gruptu. Peki Naz neden hiç konuşmuyor ve sınıftan çıkmıyordu. Kafamda çözemediğim binlerce soru vardı. Dolabıma yöneldiğim gibi elime gelen ilk şeyleri giydim. Siyah bir eşofman ve siyah uzun kollu bir ceket. Nolur nolmaz diye yanıma bir bıçak almıştım. Gece gece bir kızın sokağa çıkması çok tehlikeliydi.
Dışarı çıktığımda etrafta kimse yoktu. Kulaklığımı taktım ve okulun karşısında ki parka doğru yürümeye başladım. Arkamdan bir grup erkek çocuğu geliyordu. İçimden bir küfür savurdum ve hızla yürümeye başladım.
Hâlâ peşimdeydiler. "Şşş! Baksana buraya." İçime öyle bir ürperti girdi ki
hemen koşmaya başladım. Arkama bakmadan öyle bir koşuyordum ki
sanki her an yere takılıp düşecektim.
Tam zamanında olacak ki yere takılıp düşürken sıcak bir gövde beni kendine çekti. Ani bir refleksle kendimi ondan çektim.Titremeye başladım. Bu çocuk okulun bodrum katında gördüğüm çocuktu. Bu sefer gözleri simsiyah olmuştu ve öfkeyle peşimden gelen gruba bakıyordu. Yere bir an oturdum ve dizlerimi kendime doğru çektim. Bana not veren Naz, yanıma geldi. Verdiği notta adının Naz, olduğunu öğrenmiştim.
"Sakin ol. " Dedi. Yanında iki erkek daha vardı. Kendimi tutamayarak
"İsimleriniz ne?" Diye mırıldandım.
Naz, sorumu cevaplamıştı.
"Benim ismimi zaten biliyorsun.
"Mavi gözlü kişi Yiğit. Sağındaki kişi ise Emir. Grupla hâlâ bakışan kişi ise Arel." Dedi. Sıcak bir tebessümle bana baktı. Aynı şekilde ona karşılık verdim.Arel ne yaptıysa bir bakışıyla çocukları göndermişti. En sonunda dayanamayarak ayağa kalktım. Hepsi şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.
"Yeter bu kadar ağlamak. Hadi gidip şu okulu araştıralım." Hepsi onaylayan bir şekilde cevap verdiğinde yola çıkmaya başladık.Okula geldiğimizde hepimiz kapının önünde durduk ve birbirimize baktık.
Ve ilk adımı atan kişi ben oldum."Elisa." Dedi Arel. "Bu taraftan."
Anlam veremeyerek ona baktım. Kolumu tutup beni yürütmeye başladı. Boş bir araziye geldiğimizde grup etrafa bakmaya başladı. Daha sonra çimlerin içinden bir kapak açıldı. Şaşkınlıkla onlara bakarken Emir, şaşkınlığıma bakıp güldü.
"Ne kadar şaşırdın kız. Bizde daha iki gün önce bu kapağı bulduk." Tebessümle ona baktım ama şaşkınlığımı gizleyemiyordum.
"Hadi içeri giriyoruz." Dedi Naz.
Daha onları tanımıyordum. Onlara güvenmiyordum. "Ya bana olanları anlatacaksınız yada ben gidiyorum." Derken Arel kolumdan tuttu.
"Kendine gel biz oyun oynamıyoruz."
Duymamazlıktan gelerek okulun çıkış kapısına doğru yürüdüm. Telefonu çıkarıp saate baktım. 01:00 saat gece birdi. Ekrandan başımı kaldırdığımda kapının önünde araba farları gördüm.
Ağacın arkasına saklandım. Arabadan inen okul müdürüydü. Onunla birlikte arabadan iki kişi daha indi.
Bu okulda neler oluyordu?
Koşarak grubun yanına gittim. Boş arazide oturmuş birşeyler konuşuyorlardı. Nefes nefese kalmıştım.
"Ordalar." Dedim. "Müdür var yanında iki tane adam."
"Şaka yapıyorsun." Dedi Yiğit.
"Madem bize inanmıyorsun bizde sana inanmıyoruz." Naz gerçekten bunu bana söylemişti.
Arel'e, baktım düşünceli bir şekilde etrafına bakıyordu. Bana inanmıyorlardı. Gerçi bende onlara güvenmemiştim.
"Siz gelmezseniz, ben giderim." Dedim. Aramız soğumaya başlamıştı.
Arkamı dönüp baktığımda Emir benimle geliyordu."Bakmayın öyle.Ona bir şans vermeliyiz. Kız daha dün okula geldi."
Emir, beni savunduğu için sevinmiştim."Arel." Dedi Yiğit. "Bencede bakmalıyız. Kızın şuan şaka yapacak gibi bir durumu varmı sence." Bencede Yiğit, çok haklısın. Benim şuan şaka yapacak gibi bir durumum yok.
"Gelmezseniz gelmeyin. Ben kendim giderim." Ben kendim gidebilirdim ama bir o kadar da korkuyordum.
Arkamı dönüp baktığımda hepsi geliyorlardı. Bu beni mutlu etmişti.
Müdür arka bahçeye doğru gidiyordu. Elimle gruba gelin işareti yaptım. Dikkatlice geliyorlardı. İşte şimdi olay başlıyordu.Müdürün yanındaki adamların yanında bir sürü şey vardı. Bir yeri kazıyorlardı. Bu bizim gittiğimiz arazinin arkasıydı. Arel, öne geçti bize gelin işareti yaptı. Okulun arkasına bir merdiven koymuştu. Hepimiz sıra sıra çıkmaya başladık. Bir sınıfa gelmiştik. Sonra sessizce bodrum katına doğru ilerlemeye başladık. O yere tekrar gitmek istemiyordum. Bodrum kata geldiğimizde etraf çok pis kokuyordu. Önümden bir fare geçti. Tam bağırıyordum ki Arel eliyle ağzımı kapattı. Sanırım bağıracağımı anlamıştı. Telefon ışığımı açıp etrafa bakmaya başladım. Dün gördüğüm cesete takıldım ve tak! Yere düştüm. Ama ne düşme resmen yuvarlandım.
Üstümü temizlerken tam karşımda bir kapı vardı."Hey." Dedim. "Şuraya bakın bir kapı var." Cidden burda bir kapı vardı. Okulun bodrum katında küçük bir kapı ne alaka?
Hepsi şaşkınlıkla benim olduğum tarafa doğru geldi. Naz'a tutunup ayağa kalktım. Yiğit ve Emir cebinden bir şeyler çıkarıp kilidi açmaya çalışıyordu. Yere düştüğümde elim hep yara olmuştu. Umursamadım.
"Kapı açıldı. Burası gerçekten garip."
Dedi Yiğit.Eğilip merakla içeriye doğru baktım. Ne? Burada bir laboratuvar vardı. Ve içinde iki adam. Evet bizi gördüler. Adamlarla göz göze geldiğimizde hepimiz bir küfür salarak koşmaya başladık. Çok karanlıktı. Adamlardan gelen bir ses duydum.
"Çıkış kapılarını kapatın. Okulda birileri var bizi izliyor." Dedi adam bağırarak.
Tam çıkış kapısına geldiğimizde, kapılar yüzümüze doğru kapandı. Arel, hepimizi duvarın olduğu tarafa doğru çekti. Duvardan atlamaya başladık. İlk Yiğit ve Emir çıktı ardından ellerimizi tutarak yukarıya geçtiler. Hepimiz bizim eve doğru koşmaya başladık. Arkamızdan biri koşarak geliyordu. Ara sokağa girdiğimizde başka yola doğru koşmaya başladı. Tek ben kaldığımda ne yapacağımı bilemedim koşarak arkama baktım. Adam arkamdan geliyordu. Naz koştu ve kolumu tutarak beni yanıma çekti. Arel, sessizce adamın arkasından geliyordu. Biz koşa koşa bizim evin kapısına geldik.
Anahtarı cebimden çıkarıp, hızlı bir şekilde kapıyı açtım. Hepimiz evin içine girdik. Daha sonra kapı çaldı sanırım Arel'di. Hızlıca kapıyı açtım. Onu gördüğüm de şoka girdim. Burnu kanıyor ve dudağı patlamıştı. Hemen içeri girdi. İlk yardım çantasını getirdim ve Emir'e verdim. Hemen pansuman yapmaya başladı.
"Eee... Burda uyuyacak mısınız?" Dedim.
"Noldu? Evine gelmemiz seni rahatsız mı etti?" Arel, gerçekten saçmalıyordu.
Göz devirdim. "Sen iyice saçmalamaya başladın. Tüh görüyor musun? Sanırım kafana yediğin darbeyle biraz beynin vardı oda gitti."
Yiğit, Naz ve Emir öyle bir güldü ki onlara bakıp bende güldüm. O ise sinirli bir ifadeyle bana bakıyordu.
Hemen onların yanından gidip yatacakları yeri hazırladım. Naz benim yanımda yatardı büyük ihtimal.Okul günü
Okula gelmiştik. En arka sırada oturmuş birbirimize bakıyorduk. Hoca, dersi anlatırken içeri müdür girdi.
"Merhaba çocuklar. Dün okulumuza gece beş kişilik bir grup girmiş. Kamera kayıtlarından baktıp ama yüzlerini göremedik. Her kim gördüyse odama gelsin." Dedi ve çıktı.
Hepimiz buz kesmiştik. Birbirimize bakıyorduk. Ders bittiğinde. Bizim gibi beş kişilik bir grup yanımıza geldi. Bunlar dün beni takip eden erkeklerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN SESSİZLİĞİ
Teen FictionOkula giden bir kız bodrum katına iner ve yere düşmesiyle birlikte yanında bir ceset görür. olay ceset bulmayla başlar. Olaylar devam eder ve okulda değişik olaylar olmaya devam eder.