｡☆━𝗧𝗼𝗸𝘆𝗼 𝗥𝗲𝘃𝗲𝗻𝗴𝗲𝗿𝘀━☆｡ 𝗛𝗲𝗮𝗱𝗰𝗮𝗻𝗼𝗻+𝗢𝗻𝗲𝘀𝗵𝗼𝘁+𝗧𝗲𝗽𝗸𝗶

THE THIRD HAITANI

Haitani Ran/

Kardeşlerin tarafından büyütülmüş olmana rağmen, ran ve rindou'nun tam tersiydin

Nazik, zeki, kibardın ama kesinlikle daha az çekici değildin, bu yüzden Ran telefonda öğretmeninin senin hakkında söylediği şeyleri kavrayamamıştı.Telefon görüşmesini sonlandırdı, herkese bugünkü toplantıya katılmadan önce hızlı bir şekilde duracaklarını bildirdi.

anında çeşitli farklı tepkilerle karşılandı, bazıları merak etti, diğerleri kafası karıştı ve koko onun yüzünden geç kalacaklarını savundu.buna rağmen, arabaları kısa süre sonra bir okulun önüne geldi ve yöneticilerin çoğunun, bir lisede neye ihtiyacı olabileceğine dair dile getirilmeyen bir soruyla inanılmaz bir şekilde koşmasına neden oldu.

Rindou'ya kendisine eşlik etmesini söylemeden önce gelişigüzel bir şekilde, "Kız kardeşimi alıyorum," dedi. "On dakika sonra döneceğiz"o ve rindou gittikten sonra, ilk konuşan kişi sanzu oldu ve yüksek sesle "Üçüncü bir haitani mi var?!"Sonunda, erkek kardeşlerinize, sizin, bir erkek öğrencinin ve daha yaşlı bir kadının oturmakta olduğunuz odaya gösterildi ve sınıf öğretmeniniz, okul arkadaşınızla nasıl kavga ettiğinizi anlatmaya devam etmeden önce sadece içini çekti. bu sabah erken saatlerde"Kendimi ve arkadaşımı savunuyordum" diye açıklamaya çalıştınız. "Bizi yalnız bırakmadı ve biz uzaklaşmaya çalıştığımızda sinirlendi ve-"

"yalanlar! Daiki'm asla böyle bir şey yapmaz!" yaşlı kadın sana küçümseyici bir şekilde bakarken tersledi

"şimdi, şimdi," dedi ran, bu sorunu nasıl çözebileceklerini tartışmaya başlarken çekiciliğini ona karşı etkili bir şekilde kullanarak bu kadını yatıştırmaya çalışırken.Ran'ın uzman manipülasyonuna kanmasını izlerken, sana meraklı bir bakış atarken dikkatini diğer kardeşine çevirdin.

Haitani Rindou/

"kazandın mı?" diye sordu rindou, alaycı bir şekilde başınızın üst kısmını kol dayama yeri olarak kullanarak

"Evet. Bana öğrettiğin o mafsallı kilide soktum ama ben daha bir şey yapamadan pes etti," diye hafifçe kıkırdayarak cevap verdin.rindou, onaylayarak mırıldanarak bakışlarını sizden okul arkadaşınıza kaydırdı ve daiki gözlerini kaldırıp odaya göz atmaya karar verdiği anda başparmağını tehditkar bir şekilde hızla boynunun üzerinden geçirdi.

Bu sessiz yüzleşmeden sonra okul arkadaşının gözleri aceleyle yere döndü ve Rindou seni tebrik etmeden önce sırıtmadan edemedi.

"aferin. Seninle gurur duyuyorum, dedi sesinde mutlak bir samimiyetle."Pekala, siz ikiniz gidelim," diye anons etti aniden, görünüşe göre konuşmasını bitirmiş, size hitap etmek için dönerken. Yani, başın belada değil ama günün geri kalanında ikinizin de eve gitmeniz konusunda hepimiz anlaştık. ayrıca ikinizin artık yan yana olmanıza izin verilmiyor""Bu benim kitabımda bir zafer," diye fısıldadı sana rindou, seni sessizce güldürerek.

Anlayışlı ve minnettar bir gülümsemeyle, siz ve kardeşleriniz ayrılmaya hazırlanırken, sınıf öğretmeniniz aniden Rindou'ya bir soru sordu."Bu arada seni daha önce bir yerden görmüş müydüm? haberler gibi, belki?" Rindou ustaca kemik dövmesini kapatmaya çalışırken önerdi. "a, biliyorum! kızlarımın takıntılı olduğu pop idollerinden birine benziyorsun!"

Gülmemeye çalışarak, sınıf öğretmenine veda ettin, rindou ise hakarete uğramanın ötesinde yaşlı adama dik dik baktı."Birden kendimden nefret etmeye başladım," dedi kardeşiniz, üçünüz arabalarının park edildiği yere giderken