5

3 1 0
                                    

                                  
                                                Hanne Öztürk

Mavibikelebekk: Günaydınn
                                                             (07:45)

Dün gece konuşmayı bıraktıktan sonra cüzümü hazırlayıp uyumuştum. Bugün de kalkmış ve kurs için hazırlanıyordum. Allah'tan sabahları gidip akşamları dönüyordum da Miraç ile daha çok konuşabiliyordum. Miraç. Benim için bu aralar başlı başına bir konuydu. Kafamı fazlasıyla karıştırıyor, resmen beynimle oynuyordu. Düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve kapıdan dışarı çıktım. Kursum evimin yan binasındaydı. O yüzden fazla uğraşmama gerek olmuyordu. Kursta da dersimi veriyor eğer yapacağım bir şey yoksa da eve dönüyordum. Kursta zaten telefonu açma imkanım olmadığı için telefonumu evde bırakıyordum. Kapıyı çaldım ve beklemeye başladım bugün nöbetçi hocamız Büşra hocaydı. Muhtemelen kapıyı o açardı ki dediğim gibi de oldu. Kapıyı açmış ve bana gülümseyen hocama baktım."Hoşgeldin Hanne"dedi. Sevdiğim bir hocaydı yani aramızda her hangi bir sıkıntı yoktu. Zaten belli kişiler dışında fazla kişiyle muhattap olmazdım."Hoşbuldum hocam" diyip içeriye geçtim. Dolaplarımızın olduğu odaya geldiğimde Cemile ve Kübra' nın çoktan gelip hazırlandıklarını gördüm. Hararetli bir şekilde bir konu hakkında konuşuyorlardı. Benim geldiğimi bile fark etmemişlerdi. Yanlarına geçip "Eee daha ne olmuştu?" dememle ikisinin de bakışları bana döndü. Onlara Miraç' tan bahsetmemiştim daha. Bugün birlikte kurs çıkışında parkta oturucaktık. O zaman bahsetmeyi düşünüyordum. Cemile" Aa ne ara geldin sen hiç fark etmedik be" dedi."Öyle hararetli bir konuşma içerisindeydiniz ki fark etmemeniz gayet normal. Ne konuşuyordunuz öyle?"dedim. Kübra ise" Ay aslında önemli bişey değil ama dur anlatayım hemen. Sosyal medya da dün şey gördüm. Demet Özdemir'in yeni sevgilisi gaymış. Peki gaysa nasıl onunla sevgili onu anlamaya çalışıyoruz. Çok saçma değil mi sence de?" diye sorunca gülmeye başladım. Ciddiler miydi gerçekten. İkisi de bana şaşkın bir şekilde bakınca kendimi açıklama gereği hissettim."Siz sabahın bu saatinde kalkıp kursa geldiniz ve konustuğunuz konu bu mu cidden? Hiç mi uykunuz yok kızım sizin gidip köşede bir yerde ders saatine kadar uyusaydınız ya ne diye burada dikilmiş milletin ilişkisi hakkında konuşuyorsunuz. Hem o nasıl olay öyle ya?" İkisi de bana hak vermiş olacak ki sustular. Ben de hazırlandıktan sonra dershanemize geçtik. Benim hafızlığım bitmişti ve ben has yapıyordum onun da bitmesine çok az kalmıştı. O da bittikten sonra bir daha ki ay minder hafızı olacaktım. Çok heyecanlıydım gerçekten. Aynı zamanda çok mutluydum. Cemile' nin hafızlığı da bitmişti ve has yapıyordu. Onun hasının bitmesine daha bir ay vardı. Kübra' nın ise hafızlığı yeni bitmişti. Has yapmaya daha bir haftadır başlamıştı. Bundan sonra ki planımız arapça yapmaktı. Zor olduğunu biliyorduk ama okuduğumuz ve ezberlediğimiz Allah'ın kelamı olan bu kitabın manasını da bilmek istiyorduk. H hocamız hep "Hafızlık sünnetse arapça farzdır" derdi.Tabi bunun mecazen olduğunu biliyorduk. Hocamızın gruba gelmesiyle ders tekrarlamaya başladım. Zaten dün gece çalıştığım için fazla tekrarlamama gerek yoktu. Kalkıp hocamın önüne oturup Kur'an' ımı rahlesine koydum ve ders vermeye başladım.
                               
                                ...

Derslerimizi verdikten sonra kurstan çıkmış telefonlarımızı evlerimizden alıp parkta buluşmuştuk ve ben daha yeni Miraç' a yazma fırsatı buluyordum. Mesaj atmış mıydı acaba? İnternetimi açtığım gibi bildirim gelmeye başladı. Tumblr' dan gelen bildirimin üzerine tıkladığım gibi Miraç ile olan sohbetimize girdim.

Miracaksoyy: Günaydın
                                                             (08:15)

Miracaksoyy: Nasılsın?

Miracaksoyy: Dün kurstan bahsetmiştin ben anlamadım pek
                                                             (14:45)

Miracaksoyy: Okul kursu mu? Etüt gibi

Dün, okulda telefonunu kapattığından bahsetmişti. Ama gün içinde mesaj attığına göre ya kapatmamış ya da sonradan açmıştı.

Mavibikelebekk: İyiyim sen nasılsın?

Mavibikelebekk: Hayır okul kursu değil.

Mavibikelebekk: Kur'an kursu

Miracaksoyy: Nasıl yani okul okumuyor musun?

Mavibikelebekk: Açıktan okuyorum.

Miracaksoyy: Neden ki?

Miracaksoyy: Yani eğer özel değilse

Mavibikelebekk: İstemedim

Mavibikelebekk: Allah' ın yolunda olmayı tercih ettim.

Mavibikelebekk: Ahiretimi kurtarmak istedim.

Miracaksoyy: Anladım

Miracaksoyy: Senin kararınsa tabi ki de saygı duyarım

Mavibikelebekk: Teşekkür ederimm

Mavibikelebekk: Sen ne yaptın peki?

Mavibikelebekk: Günün nasıl geçti?

Miracaksoyy: Aynıydı

Miracaksoyy: Senin ki nasıl geçti?

Miracaksoyy: Ders vericektin nasıl verdin?

Mavibikelebekk: Güzeldi

Mavibikelebekk: Güzel verdim Allah'a şükür

Mavibikelebekk: Şimdi de kurstan iki tane yakın arkadaşımla parka geldik

Miracaksoyy: İyi eğlenceler sana

Miracaksoyy: Eve geçince yazarsan konuşuruz

Miracaksoyy: Yani sen de istersen

Mavibikelebekk: İsterim:)

Mavibikelebekk: Pekii iyi günler akşam görüşürüz o zaman he

Miracaksoyy: Sözünü aldım o zaman

Miracaksoyy: Görüşürüz:))

Telefonumun ekranını kapatıp karşımda oturan arkadaşlarıma baktım. Sırada onlara anlatmak vardı.



                     5. Bölüm sonuu

Uzun bir bölümle tekrardan aranızdayız.

Hanne hakkında düşünceleriniz?

Mirac hakkında düşünceleriniz?

Hayallerime giden yola bir yıldız da siz koyarsanız çok mutlu olurumm
İyi ki varsınız:))

Instagram hesabımız:
-sadecekubradiyorum

Beyaz Zambak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin