6

1 0 0
                                    

                                               Hanne Öztürk

Aniden cümleye girmenin daha kolay olabileceğini düşünerek konuştum.

"Ben biriyle konuşuyorum"

İkisinin de bakışları bir an bana döndü. Aynı anda "Ne??" derken onlara baktım. Konuşmaya böyle başlamak yanlışmış. Artık yapabilecek bir şeyim yoktu. Bir kere başlamıştım.

"Anlatıyorum hemen. Şöyle ki yani daha yeni ama sanki hoşlanıyorum ondan. Tamam emin değilim bundan ama bilmiyorum çok nazik, çok anlayışlı. Siz sormadan söyleyeyim Tumblr' dan konuşuyoruz. Adı Miraç ve 17 yaşında."

İkisi hala şaşkın bir şekilde bana bakarken konuşmaya devam ettim.

"Ne yani bir şey demicek misiniz?"

İlk önce Kübra' nın konuşmasıyla ona döndüm.

" Ne zamandır konuşuyorsunuz?

Ben daha cevap veremeden Cemile konuşmaya başladı.

"Hoşlanıyor musun şimdi cidden?"

" Dediğim gibi daha yeni bir hafta olucak ve bilmiyorum. Ama hoşlanıyorum gibi yaa. Daha şimdi konuştuk. Bilmiyorum ya çok tatlı biri."

Şaşırmışlardı ki anlıyordum da onları sonuçta neredeyse 4 yıldır arkadaştık ve ben karşılarına tek bir kimseden bile hoşlandığımı söyleyerek çıkmamıştım. Ama Meriç başkaydı. Onlarda bunun farkına varmışlardı. Ondan bu kadar şaşırmışlardı.

                                  ...

Kızlarla konuşmamızın ardından biraz daha oturmuş ve eve geçmiştim. Şimdi de anneme sofrayı sermede yardım ediyordum. Tabi eve geldiğim gibi Miraç' a yazmayı ihmal etmemiştim. Sofra hazır olunca benden 1 yaş küçük olan erkek kardeşim Duha ve babamı yemeğe çağırmaya gittim. Onları santranç oynarken buldum. Sanırım Duha kazanmak üzereydi. Babam küçüklüğümüzden beri bizimle santranç oynardı. Ben ne kadar bu oyundan haz etmesem de Duha benim aksine santranç oynamaya bayılırdı. Bu konuda kendini babamı geçebilecek kadar geliştirmişti. Duha da benim gibi ilkokulu okuyup ardından hafızlık için kursa gitmişti. Benim aksime o hem okulu hem de hafızlığı birlikte yürütmüştü. Ama ben küçüklüğümden beri hiç okul sevdalısı olmadım daha doğrusu hiç okul derslerini anlayamadım bu yüzden pek de bi gayretim olmadı ama babamın zoruyla açıktan okuyorum. Babam ise namazında Kur'an'ın da bir belediye işçisi. Onları yemeğe çağırmamın ardından yemeğe geçmiş ve yemeklerimizi yemiştik. Şimdi de annemle beraber mutfağı topluyordum. Annem bir ev hanımıydı. Gündüzleri o da kursa gelir dersini verirdi. Annemin bana seslenmesiyle kendime geldim."Hanne içeri geçebilirsin sen ben kalanını yapar gelirim." Annem işine karışılmasını sevmezdi. Bu ana kadar bile sabretmesine şaşırmıştım. Annemin sözünü dinleyip mutfaktan çıktım. Telefonum odamdaydı ve Miraç'a yazicaktim bu sebeple odama geçtim. Yatağımın üzerinde olan telefonumu aldığım gibi gelen bildirimlere baktım Tumblr'dan 3 bildirim vardı. Bildirimlerde birinin üzerine tıkladığım gibi beni beğeniler kısmına götürdü. "Aklımdabirsen" gönderinizi beğendi. Beğenilerden çıktığım gibi mesaj kutuma geçtim Miraç'tan mesaj vardı.

Miracaksoyy: Ne yapıyorsun?

Miracaksoyy: Günün nasıl geçti?

Mavibikelebekk: Anneme yardım ettim mutfağı topladık.

Mavibikelebekk: Şimdi de sana yazmak için odama gelmiştim ki senin mesajlarını gördüm.

Mavibikelebekk: Kalp kalbe karşıdır derler he ne dersin:))

Miracaksoyy: Bundan önce inanmazdım ama gerçekten öyleymiş:)

Mavibikelebekk: Günüm de güzel geçti. Kızlarla güzel vakit geçirdik.

Mavibikelebekk: Açıkçası parkta oturduk sadece ama o birlikte edilen sohbetin yanında yenilen çekirdek kolanın tadı bir başka oluyor ya.

Miracaksoyy: Belki bir gün birlikte de yaparız.

Mavibikelebekk: Belki:)
(Umarım olur bu dediğin)

Mavibikelebekk: Peki senin günün nasıl geçti?

Miracaksoyy: Aynı,okul dershane arası bir maratondayım zaten.

Miracaksoyy: Sadece bugün arkadaşlarımla buluştum ben de

Mavibikelebekk: Çok yorucu oluyordur.

Mavibikelebekk: Yani zihinen. Sürekli ders çalışmak sıkıcı bence ama geleceğimiz için yapmak zorundayız.

Miracaksoyy: Dediğin gibi zor oluyor ama ben seviyorum ders çalışmayı. Biseyler ile uğraşmak hoşuma gidiyor. Boş durmayı sevmiyorum.

Mavibikelebekk: Benim de boş durmayı bile özlediğim zamanlar oluyor biliyor musun?

Mavibikelebekk: Bazen dersler, hocalar o kadar üst üste geliyor ki anlatamam

Mavibikelebekk: Bu gün çalışmam gereken dersi daha çalışmadım mesela hiç yapasım da yok.

Mavibikelebekk: Ne yapıcam bilmiyorum.

Miracaksoyy: Şöyle yapalım o zaman ben de günlük çözmem gereken test sayısına ulaşamamıştım zaten

Miracaksoyy: İkimiz de derslerimizi yapalım sonra konuşuruz tamam mı?

Mavibikelebekk: Böyle daha kolay olucak sanırım ders çalışmam.

Miracaksoyy: Benim de:)

Mesaj sayfasından çıktığım gibi abdest almak için banyoya ilerledim. Abdest aldıktan sonra odama geldim ve dolabımdan uygun kıyafetleri aldım. Giyindikten sonra çalışma masamın üzerine yerleşip çalışmaya başladım.





                      6. Bölüm sonuu

Birbirlerine çok kısa bir sürede alıştılar.

Bu onlar açısından iyi mi sizce?

Bir karaktere bişey demek isteseydiniz bu hangisi olurdu ve ne derdiniz?

Hayellerime giden yola bir yıldız da siz koyarsanız çok mutlu olurum:))

Instagram hesabımız:
-sadecekubradiyorum

Beyaz Zambak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin