Fairy, Taennie ✓

19

Bölümde ufak bir yakınlasma kısmı var yetişkin içerik uyarısını boşuna koymadık zaten rahatsız olan okumasın lütfen

×

Kim taehyung

Ben son zamanlarda aksi, öfkeli ve kaba biriydim. Bu huysuzlukla kimlerin canını yaktığımı söyleyecek değilim ;çünkü bende bilmiyorum. Üstelik böyle olmak bana zevk veriyordu.

Öyle ki dün gece jennie'nin güzelliği hakkında konuşan sehun'u fena dövmüştüm. Tabi şerefsiz boş durmamış oda bana bir kaç tane sallamıştı.

Zaten korkak, pısırık biriydi. Onunla hiçbir zaman yıldızımız barışmamıştı. Karşımda ukala ukala konuşup dururdu ve elbette ben ondan hiç ama hiç hoşlanmazdım. Jennie'ye olan ilgisi yüzünden nefretim arşa çıkıyordu. Onu öptüğü anı hatırladığımda sıkıntıdan boğuluyor ;öfkeden ve hırstan çıldıracak hale geliyordum. En sonunda tüm bunlardan bıkkınlık duymaya başladım. Pişmanlık veya özür diler gibi bir halim yok elbette.

Dün jennie'ye birbirimizi bir daha görmeyelim demiştim değil mi? Ben aynı zamanda kötü bir yalancıydım da. Şimdi tam da onu görebilmek için jin'i evlerine gitmeye ikna etmiştim. Hatta jennie'nin aşağı inmeyeceğini bildiğimden jin'in anahtarını çalmıştım. İşim bittiğinde yerine bırakacaktım elbette belki de bırakmazdım.

Biz düşman değiliz, dost değiliz, sevgili hiç değiliz ama bununla birlikte birbirimizi üzüp, acı ve ıstırap çektiriyorduk.

Sonunda jennie kapıyı açtığında içim kıpır kıpır etmeye başlamıştı. Kahve rengi saçları, kediyi andıran yüzü, kusursuz fiziği başımı döndürüyordu .

"bu o kız mı" yuna'nın kulağıma fısıldağı şeye sadece gülümsemiştim.

Öteki yandan jennie büyük bir ilgisizlikle bize bakmış ardından tek kelime etmeden odasına çıkmıştı. Kız kardeşinin üzgün olduğunu gören jin onunla konuşmak için yanına gideceğini söylediysede kız arkadaşı jisoo onu durdurmuş

"jin sen bana yardım et lütfen. Taehyung bakar jennie'ye" üzüntüsünün sebebinin ben olduğumu bilselerdi eminim el birliğiyle beni öldürürlerdi.

"çok üzerine gitme taehyung" kafamla onu onaylayıp merdivenlere yöneldim. Gergin hissediyordum. Eskiden de böyle miydi diye düşünmeye başladım. Hayır. Kesinlikle bana duygularını itiraf etmeden önce ona karşı bir ilgim yoktu. Ne olduysa o gün olmuş olmalıydı.

Koridordaki aynanın önünde saçlarımı düzeltip jennie'nin odasının önüne geldim. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde pikeyi kafasına kadar çekmişti. yatakta küçücük gözüküyordu.

Niyetim onu rahatsız etmeden odadan çıkmaktı. Zaten uyuyordu ama asıl gitmek isteme nedenim onunla ne konuşacağımı bile bilmiyordum. Sinirliydim. Böyle bir hakkım var mıydı onu da bilmiyordum.

"taehyung?" işte yakalanmıştım.kafasını kaldırıp neden geldiğimi sorgular gibi bakmıştı. Yanına ilerleyip koltuğun üzerinde duran tişörtü ona uzattım.

"jin endişelenmiş senin için. Bunu üzerine giy aşağı in ve onunla konuş" dedim oldukça umursamaz gözükmeye çalışarak. Üzerine bir şey giymesini isteme nedenim her an davetsiz bir misafir gelebilirdi. Bana bir şey demeden tekrar arkasını dönüp uyumaya devam etmişti. Sinirimi bozmaya çalışıyordu.

"jennie"

"git başımdan taehyung" kelimeleri uzatarak konuşması ile kaşlarımı çattım.

"kalk"

Onu zorla kaldırıp yatağa oturtum. Yataktan sarkan bacaklarını sallandırmaya başlamıştı. Odanın diğer ucunda duran sandalyeyi alıp karşısında oturdum.