GAP : Eternity

(m) Bölüm 23 [Her Şey]

Bu bölümde +18 sahneler bulunmaktadır.

"Denize doğru esen dalgaların sesi, kalbimin çarpışan sesiyle kıyaslanamaz." Gözlerinin içine baktım ve anlamadığımı taklit ettim.

"Ne söylüyorsun? Yanındaki adamla eğleniyordun sandım. Onun pantolonuna para mı koydun? Onun pantolonunu çıkardığını mı gördün?"

"Onun pantolonuna bir şey koymadım, para israfı olurdu." dedi, kollarını kavuşturarak. "Kim bin baht verip yumurtalarını görmek ister ki?"

Bunu söylediğinde, kahkahalarımı daha fazla tutamadım. Khun Sam başını eğdi, bana baktı ve gülümseyerek şöyle dedi.

"Gül."

"Mhom Luang sadece yumurtaları görmekten bahsetmedi."

"Öyleyse ona ne dememi istersin, penis mi? Neden böyle bir şey görmek isteyeyim?"

"Sen ne zamandan beri böylesin?"

Ciddi bir ifadeyle bana baktı. "Normalde böyle dedikodu yapmam. Ne zaman böyle olduğumu bilmiyorum."

Uzun zaman önceydi ama asla göstermedi, hiç söylemedi. Onu iyi tanıyorum çünkü beş yıldır birlikte yaşıyoruz. Khun Sam oldukça yaramaz biri, arkadaşlarından daha iyi saklıyor. Uzun süredir arkadaş oldukları için, Khun Sam bu tür kelimeleri onlardan biliyordu.

"Hadi buradan çıkalım. Tee ve Yuki bizi görmesin. Onların barışmalarını engeller."

Onunla hemfikir oldum ve ben önünde, Khun Sam arkamda olmak üzere başka bir yöne doğru yürümeye devam ettik.

Bugünün ruhu iyi hissettiriyor, ya da belki de daha önce içtiğim Maekhong yüzündendir. Ay o kadar parlak parlıyordu ki denizi kristal berraklığında gösteriyor ve dalgaların sesiyle her şey daha öncekinden daha romantik görünüyordu.

"Aslında, benim de burada bir villam var."

Khun Sam ekledi, deniz dalgalarının kıyıya vurması eşliğinde. Onun burada bir villası olduğunu biliyorum çünkü bir kez onunla oraya gitmiştim.

"Evet, biliyorum."

"Birlikte orada hiç zaman geçirdik mi?"

"Bir kez."

"Orada birlikte mutlu olduğumuzu hatırlamak istiyorum."

"Neden hatırlamak istiyorsun? Boşuna hatırlamak acı verir çünkü bir daha olmayacak." Yürümeyi durdum ve bir saniye için ona döndüm.

"Şimdi ikimiz de bekarız."

"İki bekar insan şu anda birlikte seyahat ediyor."

"Önde ben yürüyeceğim, sen beni takip et."

"Ben senin arkandan yürüyeceğim."

"Peki, o zaman ayrılalım mı?"

"Peki, sen diğer tarafa git, ben bu yolu yürüyeyim."

Bunu söyledikten sonra, diğer tarafa gitmeyi niyetlendim ama Khun Sam hızlıca önümü kesti. Ben sola yürüdüğümde, o da sola gitti; ben sağa yürüdüğümde, o da sağa gitti. Böyle devam ettikçe yoruldum. Acaba bir oyun mu oynuyor?

"Güzel bir konuşma yapamaz mıyız?" dedi, ben de ayrı yürüme çabalarımdan vazgeçtiğimde. Aslında ilk etapta gitmeyi gerçekten düşünmemiştim, sadece biraz oynamak istedim. Kollarımı kavuşturarak diğer tarafa döndüm.

"Ne hakkında daha fazla konuşacağız? Zaten ayrıldık."

"İnsanlar ayrılıp tekrar bir araya gelemiyor mu?"

"Khun Sam, benimle olmak mı istiyorsun tekrar? Beni tekrar evine dönmemi ister misin?"

"Seni geri döndürmek için ne yapmamı istersin?"

Khun Sam beni döndürdü ve eliyle çenemi kaldırarak gözlerimin içine baktı. Yanağıma nazikçe eliyle dokundu, sesi yalvarırken, vücut diliyle her şeyi bıraktığını gösterdi. Ve bu da beni ondan biraz daha fazla oyalamak için ondan uzaklaştırdı.

"Tekrar bir hizmetçi olmamı ister misin?"

"Ne olmak istersen, sana izin veririm."

"Seninle birlikteyken ne istediğimi hatırlayamıyorum."

"Bu durumda fırsattan mı yararlanıyorsun?" Öpüşmemizi böldükten sonra sordum.

"Öyle de diyebilirsin, fırsattan yararlanmama izin ver." Kulağıma doğru fısıldadı ve öptü bu da beni gıdıkladı.

"Odaya geri dönelim ."

"Kimin odasına?"

"Odamıza."

"Ayrı odalarımız var. Bir odamız yok."

"O zaman odamız olacak başka bir oda bulalım."

Ana odada, Jim ve Kate misafirleri olması için çağırdıkları erkeklerle eğlenirken Khun Sam ve benim odanın diğer tarafında çalan müziğin ritmiyle seviştiğimizi bilmeden gürültü devam etti.

Kıyfetlerimizin her parçası tek tek vücutlarımızdan kaydı sanki sökülür gibi.

Tüm vücutlarımız birbirimizi ısırdığımız için kıpkırmızıydı.

Bu ateşli bir sevişmenin başka haliydi. Agresif bir şekilde kalbimi kırışını ödetmek için yaptım ayrıca onunla nostalji yapıyordum.

Hafıza kaybından dolayı heyecanlı olan Khun Sam, kendini ilk defa bunu yapıyormuş gibi hissediyordu. Tamamen merak içindeydi. Tatlı yüzlü kadın bacaklarımı kaldırdı ve beni yalamaya başladı.

Hiçbir şeyi hatırlamamasına rağmen partnerinin ne istediğini ve ne sevdiğini hatırlamaya ısrar ediyordu. Beni yalamaya devam etti.

"Aşkım..."  Dışarsaki insanların duyacağına korkmadan nefessiz bir şekilde ona seslendim. Bir süre sonra Hayalülkesine ulaşmış gibi hissettim. Yorgundum ve ara vermeyi sordum

"Daha fazla dayanamıyorum." Vücudum zirveye ulaşmıştı, çaresizce çığlık attım, yoruldum. Son gücümü onu çevirmek için kullandım, altımda yatıyordu ben de onun üzerindeydim. Onun gözlerinin içine baktım.

"Şimdi, ben yapayım."

Şok ve utançla gözlerini açtı. Sadece benim vücudumun ihtiyaçlarını hatırlıyor ama ben yaptığımda nasıl olduğunu hatırlamıyor.  Bacaklarını kaldırdım ve ağzımı kullandım, dilimi dışarı çıkarttım ve tadına bakmaya başladım.

"Aghh... Mon..."

Kafamı itmeti denedi ama beyni saha çok bastırmasını söyledi. Birazdan zirvesine ulaşacak. Ağzımla birlikte parmaklarımı da kullandım çünkü onun vücudunu iyi biliyorum. Sadece inleyebiliyordu ve tamamen savunmasızcaymış gibi gözlerini kapatmak için ellerini kaldırdı.

Ellerini bacaklarının arasına indirdi, dairesel hareketlerle hareket ettirdi tam da onun sevdiği gibi. Güzel Mhom Luang sıkıca örtüyü sıktı. Çığlık attı ve o istediği kadar devam etmem için bana yalvardı.

"Beni seviyor musun." Onu tatmin ederken sordum.

"Hmm... Evet..."

"Beni ne kadar seviyorsun?"

"Çok fazla..."

"Bu anı unutma"

"Unutmam."

"Sen bundan sonra benimsin,unutma."

"Arghh... Evet"  Cesurca cevapladı sonra boşalırken kendini kucağıma atıp sıkıca sarıldı.

Kibarca dudaklarımla bacaklarını öptüm ve aynı yorgunlukla vücudunun üstüne yattım.

"Eğer seni seviyorum dersem, eve dönecek misin?"

Cevap olarak başını sallamadan önce hafifçe kıkırdadı.

"Döneceğim ama hizmetçin olarak değil."

"İstediğin her şey olabilirsin."

Yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayın~