pale moonlight...

~10~

arabadaydik durduk ve karsida uc kisilik tatli bir aile gorduk yolda yuruyolardi.

tom: cok tatli degiller mi

carmen: oyleler.

tom: kucuk kiz sana benziyor. sanki eski halinmis gibi ailenle yuruyosun.

hemen yuzum dustu.

tom: sevgilim, kotu bisey mi dedim?

gozlerim doldu ve basimi egip ellerime baktim

carmen: bana pecete verir misin sevgilim.

tom: tabi al.

tom: iyi misin

carmen: evet evet cok iyiyim, hadi inelim

tom: sey dicektim

carmen: efendim.

tom: arabadan inmeden sunu kullansana.

carmen: HAAAAA BU BEGENDIGIM PARFUM DEGIL MI ya hani yerimiz yoktu.

tom: ben almak istedim.

carmen: ya essek ya tesekkur ederim
dedim ve sarildim sonra parfumu iyice siktim ve tomun kapimi acmasiyla arabadan ciktim birlikte partiye girdik.

lilly; hos geldiniz, cok yakisikli olmussunuz.

sam: sizde cok guzel olmussunuz.

tom: tessekkur ederim, sizin guzelliginiz.

sam'a dogru basimi tesekkur ederim seklinde salladim iceri girerkende caktirmadan toma soylendim.

carmen: siir okusaydin bide

tom: ne var ya

carmen: abartma iste, tesekkur et gec.

bill: buraya gelin.

billin oturdugu masaya dogru baktik birileri daha vardi hemen anlamistim kim olduklarini.

carmen: sevgilim sen git ben bi lavaboya gidip geliyorum.

tom: tamamdir,ozletme kendini.

carmen: gelicem hemen.

tuvalete gittim ve kendimi olacaklara mental olarak hazirlamaya calistim. lavabodan ciktim ve masaya gectim.

luka: vaay vaay vaay

carmen: ne var

luka:, kimleri goruyorum.

carmen: anneni goruyosun.

luka: ahahah, carmen kucukkende boyleydi, babasi-

carmen: SUS ALLAHIN CEZASI

luka: neden

carmen: burda konusulacak konu mu bu.

luka: konusulabilir.

elime bir bardak bira aldim rahatlamak uzere bir yudum ictikten sonra masaya birakmak icin elimi yavas yavas masaya dogru uzattim.

luka: o gunden sonra daha da cok sinirli olmaya basladi, yani babasinin terk ettigi gun
dedigi anda elimdeki bardagi dusurdum.

carmen: burayi temizler misiniz.

carmen: lukada boyleydi kucukken
dedim ve gozleri dolu bir sekilde guldum.

carmen: sevdigi kiz onu terk etti diye baskalarinin yaninda uzmeye calisirdi, kucuk cocuk.

luka: bana bak.

tom: sakin olun.

carmen: sana bakiyorum luka, devam et.

luka: benim senden hoslandigim falan yok hoslansam senin gibi birisinden mi hoslanirim.

carmen: seninle ayni evde yasarken, evde olmadigim zamanlarda odama girip kiyafetlerimi koklayip koklayip duruyo olman, gunlugune surekli bana ne kadar asik oldugunun yazman, seninle iki haftalik konusmayi kestigimde intihara kalkismis olman bence her seyi gosteriyor...

ortam sessizlesti lukaninda benimde gozlerim dolmustu paul, abel, gustav, georg, bill ve tom ise bizi saskinlikla izliyodu.

carmen: ben cikiyorum sevgilim bi hava alip gelicem.

tom: arabanin anahtarini alsana

carmen: ah dogru

saat 4:57

bill: tom, tom uyan.

tom: noluyo

bill: barda sadece 25 kisi kaldi, carmen hala gelmedi, gustav ve georg gitti, carmenin eski grubuda gitti.

tom: ne demek gelmedi

bill: gelmedi hala aradim yazdim ama telefonu kapatmis ya da sarji bitmis.

tom: ben biliyorum onun nerede oldugunu anahtarini versene

bill: senin arabana noldu

tom; benim arabamla gitti

bill: bende gelicem

tom: hayir gelmiceksin

bill; neden

tom: ben konusurum onunla

CARMENIN ANLATIMIYLA
(yanlislikla cassie yazip duruyorum imdaat)

elimde alkol vardi 5 sisenin dibini gormustum ay isigini ve denizi izliyordum, ay isigi gercektende cok guzel. agliyorum, sadece agliyorum elimden bir tek bu geliyor anneme agliyorum babama kufur ediyorum, babamin anneme yasattiklarina agliyorum, kollarima kirdigim alkol siseninin camlarindan cizgiler ciziyorum, ne olur ki derin yapsam? olsem...hizli gelen bir araba sesi duydum, bu hiz... tom gelmisti basimi sol tarafa cevirdim ve hizlica arabadan inip yanima gelen tomu gordum.
basimi kaldirdim ve dizlerimi kendime cekip onun bana kizmasini izledim
tom: TELEFONUN NEDEN KAPALI NIYE HABER VERMIYOSUN NOLDU SANA.
dedi ve yuzumu eksitip aglamaya basladim yanima comeldi ve sarilmaya basladi

tom: bes sise mi oha, ne yasadin kizim sen

carmen: tom yasamak istemiyorum artik, babami annemi gorup duruyorum istemsizce

tom: tamam, onlar oyle bi aile olabilir ama biz bunu kizimiza ya da oglumuza yasatmicaz sen aileni dusunme

carmen: benim bir ailem yok

tom: ama bizim olucak, cok guzel bi ailemiz olucak

carmen: tom

tom: efendim sevgilim

carmen: ailemiz oldugunda, beni cocugumuzun gozunun onunde 32 yerimden bicaklayip kacmazsin dimi
aglamam siddetlendi tom hemen icine derin bir hava cekti ve bana iyice sarildi

tom: ah kizim neler yasadin sen

carmen: dusunmekten cok yoruldum tom.

tom; tamam, tamam bana bak simdi. onlari dusunmeyi simdi birak, tam suanda.

carmen: nasil yapicam onu

tom: bana odaklan, bizim cok guzel bir ailemiz olucak, cocuklarimiza dikkat edicez , sen simdi aileni dusunme, aileni siktir et.

carmen: yanimda oldugun icin cok tesekkur ederim tom.

tom: bak, ay isigi ne guzel.

carmen: evet cok guzel.

tom: koluna naptin sen

kollarimi hemen arkama sakladim.

tom: carmen aglaticaksin beni, yapma lutfen.

yaralarimi optu ve beni sakinlestirdi. surekli sarilip sirtimi sivazliyordu, bana sarilmasi o kadar hosuma gidiyordu ki tomun boynunu omuzumde hissetmek cok guzel bir his, nasil yapti bilmiyorum ama yillardir yasadigim halde kimse beni bu kadar sakinlestiremedi.

carmen: kac yillik hayatimda beni bir tek sen bu kadar hizli sakinlestirebildin.

tom: ben senin ruh esinim ondan canim

gulusmeye basladik.

carmen: artik eve gidelim.

tom: gidelim sevgilim...