HANGİ MUM YANARKEN BEKLER:2

3 0 0
                                    

Havanın soğuğu nasıl da işlemişti içlerine...

Soğuk binalar
Soğuk yüzler
Boş bakan gözler
Empati yoksunluğu...

Yüreğinin ritminin değişmesi hâlen
Süregelen etkisiydi.

Bende bu şahitlerden şahidiyim artık.

Bedenimin sayfaylar arasında kuruyup solması ne gam!

O karanfil özgürlüğün ve hasretin sembolü...

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Taksiden indikten sonra evin önüne geldim. Yağmur damlaları çatıdan damlayıp saçlarıma düşüyordu.
Yüzüme düşenlerde oluyordu.
Bu arada da
Siyah yılan derisi eşyalarımın birbirne girdiği çantamda bulduğum soğuk anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım.

İçeri girmemle yüzüme çarpan sıcak hava soğuk tenimin üşümesini biraz da olsa dindirmişti.
Hiç ses yoktu.
Kimse evde yokmuş gibiydi.
Zaten ev büyük ve kocamandı
İçindekiler de susup , ses çıkarmayınca bomboş gibiydi...

Vestiyere kabanımı ve çantamı astıktan sonra salona doğru yürüdüm.

Bir ailem olsaydı.
Annem yaşasaydı, babam hain olmasaydı, Maria sakat kalmasaydı belki de hepimiz bu salonda oturuyor olacaktık.

Bir ailem yok ben bunu her boş salona bakarken hatırlıyorum.
İçime acı , sıcak bir sıvı gibi akıyor.
Elimde olsaydı , bir dilek hakkım bile olsaydı dileklerime yetmezdi.
O kadar çok dileğim var ki bir dilek hakkım bile olsa yetmez.

"Esila! Buraya gelir misin?"
Esila evimizin emektarı kadın annemin yaşarken tuttuğu hizmetçimizdi. Ben ve Maria onun elinde büyüdük Maria'ya en iyi o bakardı. Annemin anneliğinden şüphe ettiği zamanlarda Esila hep onun yanında olup onu teselli ederdi.
Annemden geriye kalan şeyler canımı yakıyor.
Herşeyi silmek istesem de onu hatırlamayı istiyorum bazen.
Yüzü bile silinir aklımdan ama sesi...
Sesi asla silinmedi hafızamdan
Hâlâ yankılanır kulaklarımda...

Esila teyze mutfaktan koşarak yanıma gelirken elleri un içindeydi.

" Efendim Lavinya kızım?"
Kızım diyişi bile annemi hatırlatıyordu.
Öyle içten söylüyordu ki...

" Ee şey Maria'nın fizik eğitmeni bugün geldi mi?"
Sakatlığından dolayı bütün eğitimlerini evde görüyordu.
Aslında okula göndermek istiyordum ama Maria bunu söylediğimde bile benimle günlerce konuşmuyordu.
Sakatlığı hem özgüvenini hem de umudunu kırıyordu.
Ona her ne kadar sakat değilmiş gibi davransamda o hep kendini öyle gördü.

" Geldi ama Maria sadece yarım saat çalıştı. Kızım kardeşin günden güne eriyor. Umudu kalmadı. Bugün attığı iki bilemedim üç adım.
Daha fazla atamıyor.
Ah benim bahtsız kuzum eğitmeni gittikten sonra ne de çok ağladı bir bilsen kapısını kitledi hiçbirsey de yemedi."
Esila teyze haklıydı. Kardeşim günden güne gözlerimin önünde eriyordu.
Odasında piyano çalmaktan başka birşey yapmıyordu.

" Birşey yemedi mi hâlâ?
Esila teyze sen birkaç lokma birşey hazırla ikimiz için ben onunla birlikte yerim belki o da yer."
Umudum yoktu ama denemekten zarar gelmez.

" Tamam kızım ikinizin sevdiği yemeği yaptım. köfte patates canı çekmişti ama yemedi."
En sevdiğimiz yemekti.
Annemden kalma bir anı da bu.

" Tamam sen hazırla ben üstümü değiştirip geliyorum."
Dedikten sonra hızla yukarı çıktım.
Üstümdekileri çıkarıp kenara koydum yeni pantolonumla bluzumu giydim.

BEYAZ LAVİNİA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin