7

11.8K 1.1K 210
                                    

kapıyı açar açmaz hafif bir sırıtma ile kapıda dikilen taehyung görüş açıma girdi. üzerinde beyaz tişörtü, altında gri bir eşofman ve alnına dökülmüş siyah saçları ile bütünleşmiş olan o güzel gülümsemesi.

bakın, âşık değilim fakat ne yalan söyleyeyim, bu herifin gerçek olduğunu düşünmüyordum.

ona karşılık gülümseyerek kenara çekildim içeri girmesi için. girdiği an da kapıyı kapatıp gözlerini etrafa bakan adama çevirdim.

"şöyle geç istersen, ben de kahveleri getireyim."

"bence terasa çıkalım jeongguk, hava çok güzel."

teras. biraz ortalığın amına koyduğum teras. insanlıktan çıkıp kendimden geçtiğim ve hiçbir toplama zahmetine girmediğim teras.

"fakat önce evini gezmek istiyorum."

kafamı sallayarak koridordan salona doğru ilerlemeye başladım. taehyung da hemen arkamdan geliyordu. "burası salon gördüğün üzere. baştan söyleyeyim, fazla sade biriyimdir."

salon gri-beyaz mobilyalarla kombine edilmiş, bir iki tablo ve bitki harici çok da şaşalı bir oda değildi. taehyung gözlerini etrafta gezindirirken ben de mutfağa doğru adımlamaya başladım.

"evinin kokusu ciddi anlamda büyüleyici."

"yatak odamla tanıştıracağım birazdan, orada kullandığım koku farklı."

"afrodizyak etkili parfüm falan mı?"

mutfağa girerken taehyung muzip bir sesle konuştuğunda aynı şekilde karşılık verdim.

"eğer etkilenirsen bunu anlayabiliriz gibi."

mutfak da salondan farklı değildi. beyaz mutfak dolapları, gri eşyalar ve yine gri ile kombine edilmiş ferah bir yerdi. gri yerine farklı bir renk kullanacak olsam kahve tonları olurdu muhtemelen. beyaza en çok yakışan renkti bana göre.

"burası da mutfak."

taehyung dikkatli bir şekilde her yeri süzerken aynı şeyi ona karşı yapmam kaçıncı derece sapıklık bilmiyorum fakat oturup izle deseler büyük bir minnetle kabul edip günlerimi harcardım buna. kim derdi ki alt komşum böylesine taş bir herif olacak diye.

"şurada siyah kapılı bir oda var, yatak odan mı orası?"

bahsettiği yere dönünce yüzüme yayılan hafif tebessümü gizleme zahmetine girmedim.

"fazla sabırsızsım ama hayır, orası evden bağımsız bir yer. gel hadi."

kapıyı açıp içeriye girdiğimde odaya bakıp derin bir nefes çektim ciğerlerime.

"işte gerçek jeon jeongguk." dedi odaya girer girmez.

kupa ve madalyaların olduğu bir vitrin, çalışma masası, ve kitaplık. ve de şey.

"oyuncak araba koleksiyonun mu var jeongguk, yok artık."

"son seri üretim onlar. hiçbir yerde bulamazsın."

tek tek hepsini incelemeye başladı. ben de ona eşlik ettim.

"kaç tane var?"

"230"

gülerek bana döndü sonrasında. "optimus prime ve iron man oyuncakların favorilerim şu an."

söylediği şeye gülerken masanın üzerinde duran yoongi hyung ile fotoğrafımıza yöneldi sonra. son model porsche'nin önünde yoongi hyung güneş gözlüğünü takarken, ben de ağzımdaki sigarayı yakarken çekilmiş bir fotoğraftı. ikimizde de takım elbise olduğundan mafya babalarına benziyorduk.

smoke symphony |tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin