1/1

599 54 90
                                    

_ _ _

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

_ _ _

Telefonumun alarm sesi kulaklarımda bir çınlama bırakarak çalmaya devam ederken kulaklarımı kapama isteği ile doldum ve yastığımı her ne kadar kafama bastırırsam bastırayım susmayan alarmla dudaklarım arasından bir kaç küfür savurup uzandığım yerden doğruldum.

Karşımdaki televizyon açık kalmış bir şekilde cızırdamaya devam ederken dün akşam yaşanan anılar birer birer gözümün önüne geldi. Arkadaşlarım gece geç saate kadar burada kalmış ve bende takılmışlardı. Biraz içtiğimiz için etraf acayip dağınıktı ve televizyonu açık bırakmıştık, üstelik o yorgunlukla kanepede uyuya kalmıştım.

Başım da deli gibi çatlarken bir de şu lanet olası alarm çalıyor, susmuyor ve kafamı iyice şişiriyordu.

"Lanet olsun," diyerek koltukların arasına sıkışmış telefonumu buldum ve çalan alarmı aceleci bir tavırla kapattım. "Sessiz ol, tamam anladık, kalkmam gerekiyor."

Sonunda rahat bir nefes alarak geriye doğru yaslandığımda telefonu çoktan ellerim arasından fırlatarak başka bir yere göndermiştim ki bu sefer başka bir ses doldurdu evi.

"Bugün neden böyle?" Diyerek tekrar fırlattığım telefona uzandım ve arayan kişiye baktım. Namjoon hat düşünce tekrar aradığında derin bir nefes aldım ve telefonu açarak kulağıma yaklaştırdım.

"Önemli bir şey olsa iyi olur, yoksa seni ezerek öldürürüm-"

"Kusura bakma ama o minicik vücudunla koca vücudumu mu ezmeye çalışacaksın?" Sözümü kesip bir de üstüne komik bir şey söylemişim gibi kocaman bir kahkaha attığında sinirlerim iyicene bozulmuştu.

"Şaka mı yapıyorsun?" Dedim direkt ciddi sesimle. "Şakaysa komik değil, ben eğlenmiyorum."

"Tamam ciddi olacağım," sesi bu sefer gerçekten ciddi gelirken oturduğum yerden ayaklandım.

"Ne için aramıştın?" Mutfağa girip kettle'a su koydum ve fişini takarak düğmesine bastım. Sonra ise dolaptan çıkardığım bir tane bardak rameni tezgaha koyuyordum.

"Ah, evet." Söyleyeceği şey yeni aklına gelmiş gibi heyecanlandığında göz devirmeden edemedim. Bu sırada ise çoktan mutfağımdan çıkmış ve lavaboya doğru ilerliyordum. "Hızlı gelmen için aradım bunu telefonda söyleyebileceğimi sanmıyorum."

"Gerçekten bunun için mi aradın beni?" Sinirle olduğum yerde durdum ve bağırarak konuştuğumda Namjoon derin bir nefes alıp bırakmıştı karşı taraftan.

"Bilmem saatin farkında mısın ama zaten birazdan dersin başlayacak, eminim ki saat sekizde çalan alarma uyanmadım ve dersten on beş dakika önce kurduğun alarma uyandın, şimdi ise kendine ramen yemek için sıcak su kaynatıyor ve o kaynayana kadar lavaboya gitmeyi planlıyorsun."

Namjoon cümlesini bitirip telefonu kapattığında şaşkıncana telefonun kararan ekranına bakıyordum. Az önce resmen bir rapper gibiydi ve o kadar hızlı kurmuştu ki cümleleri onun hızına yetişememiştim bile.

all ı wanted was you : yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin