[Şerefsiz sanatı]
Jungjung
Siktiiirrrrrr
(21.06)
Taekimmi
Noldu
(21.08)
Namu
Oyalayacak bişeyse sus.
Jungjung
Bu sabah noldu biliyonuz mu
(21.09)
Taekimmi
Yazsana lan
(21.13)
Jungjung
Cevap verseniz bişi demem
Taekimmi
Uzatma anlat
Taekimmi
ANLAT LAN ARTIK
Jungjung
Tae hyungun odasına gelen o çocuk
kimdi tae
Taekimmi
Anlatıcağın şey bumuydu
Jungjung
Kasadayken o çocuk
seni bana sordu da
merak ettim yanii
Namu
Ne zaman geldi
Jungjung
Akşamdan önce ki zaman
Taekimmi
O mu?
İş istiyordu bende izin
gününüz artsın diye aldım
Jungjung
Ne zaman geliyo
Taekimmi
Yarın
Ya jung hoseok hayırdır ne diye merak ettin
Jungjung
Kiminle çalışacağımı merak ettim!!
Namu
Kesinlikle etkilenmiş.
Jungjung
Ne yoo
Namu
Yalan bile atamıyorsun.
Jungjung
Ahahah tesadufe bakın yere bişey düştü neymiş bakayım ahahahah
Namu
İmposter jung arkadaşlar
Ölen dedem sıkını daha kolay saklıyor
Jungjung+Taekimmi kişileri gördü..
Jiminin hemen yanındaki koltukta yatan kızdan mırıltılar ile karşılık verdi.
"Sorun mu var yoo?" Yoo-Ji parmakları ile oynarken yanıt verdi.
"Aahh jimin ne zaman gideceğiz bu adam.. gözümü tutmadı yani pek sevemedim." dedi gergin hal ve tavırları ile tekrar konuştu.
"Ama bak kimseye deme tamam mı sır kalsın?"
"Bu seni rahatlacaksa tamam." Yattığı koltuktan kalkıp, Yoo-Ji'nin yanına oturdu. Saçlarını okşadı, alnına minik bir buse kondurdu ve ona fısıldadı.
"Benim meleğim en kısa sürede kendimize bir hayat kuracağız. Aile olacağız. Şimdi uyu, uyu ki büyüyesin."
🐸
ERTESİ GÜN
Kulağına taktığı kulaklık ile yere bakarak yürüyordu. Farkında değildi karşı kaldırımdan onu birisinin izlediğini. Jung hoseok, onu izliyordu yüzünde ki ifadeye anlam vermekle vakit öldürürken önündeki direği görmeyip çarpmıştı. Sesi duyup arkasına dönen jimin onu görmüştü, refleks olarak ise hemen yanına koştu.
"Hey iyi misin?"
"Oha yakından daha güzelmişsin."
"Ne?"
Bir adım geriye gitti Jimin. Bu sefer endişesi farklıydı.
"Ah şey hayır kafamı çarptım ne dediğimi bilmiyorum ahahah. Öyle demek istemedim cidden. Şaka yapmıştın ahahah." daha da düşmeden önüne bakıp hızlıca yürüyen hoseok'a güldü jimin.
Jimin Cafeye vardığında, Yönetici Kim Taehyung'un odasına geçti.
"Günaydınız efendim, halletmemiz gereken bir kaç belge olduğunu söylemiştiniz bu yüzden geldim."
"Evet, önünde duran kağıtları oku imzala. Köşede bir dolap var kendine uygun bir beden al iş günleri onlarla çalışacaksın. Eğer hafta sürecinde Cafeye uygun biri olarak gözlemlenirseniz kart vereceğiz gidiş geliş ve yemek yemek için." uzunca bir nefes aldıktan sonra konuşmaya bir kez daha başladı.
"Şuanlık pozisyonun.." dedi ve biraz düşündü Taehyung, dün ki grup konuşmasından sonra sırıttı. "Hoseokun yanında kasiyer olarak çalış. O sana herşeyi en yakınından gösterir." dedi ve bir kez daha sırıttı Taehyung.
"Anladım efendim."
Jimin belgeleri imzaladı ve kendine uygun bir beden seçip üzerini soyunma odası olarak yönlendirildiği yerde, seçtiği iş kıyafetlerini giydi.
Kasaya geçtiğinde heseoka baktı ve heseok ona bakıyordu.
"M.meraba? Sabah karşılaştık bay kimden duydum adın hoseokmuş. Ben jimin"
"Tae seni buraya mı yerleştirdi?"
"Evet?"
"Aagghhh!!!"
"Ne oluyor? Sorun ne?"
Heseok jimin'in yanına geçti ve sekmeleri göstermeye başladı.
"Bu sayfaya girdiğinde bir masa seçiyorsun ve sipariş edilenleri giriyorsun." dedi ve başka bir sekmeye girdi. "Burası, ne kadar ciro yaptığın."
"Çok birşey yok, sadece bunlar en fazla kullanılan sekmeler. Diğerlerine ihtiyaç duyduğunda bana sor."
"Oh.. teşekkürler yardımın için."
"Gerekeni yaptım."
Jimin hoseok'un verdiği cevap ile hoseok'a baktı hemen işine koyulmuştu jimin, hoseok'un kendisine böyle mesafeli davrandığına anlam veremiyordu. Dışardan çok mu katı gözüküyorum acaba? Diye düşünmeden de edemiyordu.
_
Not bırakabilirsiniz.
