Kalbime ağrılar yavaş yavaş vurduğu esnada cebimdeki mektubu çıkarmış son kez kontrol ediyordum. Ama bu çok uzun sürmemeliydi çünkü dayanamayabilirdim.
Elimle buz gibi olmuş yanağımı okşadım. Son kez. Evet bunu söylemek acı veriyordu ama gerçek buydu ve artık kaçmanın bir anlamı kalmamıştı. Ağır ağır bir daha asla oturamayacağım yerden kalktım.
Garip hissettiriyordu. Şu an yaptığım her şeyi son kez yapıyordum. Evet, hayatım boyunca hep ölümle burun burunaydım ama hiç bu kadar yakın hissetirmemişti kendini. Son kez gökyüzüne baktım. Birazdan ben de oralarda bir yerlerde olacaktım. Hatta kim bilir belki bazen bir kar tanesi olur da dünyaya inerdim. Gitarının üstüne iner, sen fark etmeden son kez melodini duyar da eriyip giderdim. Ne de huzurlu olurdu ama. Neyse şimdi bunları düşünmek yerine yapmam gereken son bir şey var.
Bana doğru yaklaşan adımlarını gördüğümde neredeyse kalp krizi geçirecektim. Ama neden geliyorsun ki? Yoksa bana acıdın da para mı vereceksin? Hayır, yapma. Eğer bunu yaparsan ömrüm boyunca bu utanç altında ezilir, yok olurum.
Bana yaklaşan adım seslerini görmezden gelmeye çalışıyorum. Hayır, durmamalıyım. Çalmaya devam etmeliyim ki heyecanlandığımı anlamasın diye geçiriyorum içimden. Gerçi anlasan ne olur ki? En fazla bir daha gelmezsin o kadar. Tabii bu bile benim paramparça olmama yeter.
Bu düşüncelerimin hepsi şapkama düşen bir kağıt parçasını görmemle dağıldı. İlk başta kağıt para sanmıştım ama beyaz olduğunu fark ettim. Dünyaya yeni inmiş bir kar tanesi kadar beyaz. Benim bu kağıt parçasının bir mektup olduğunu anlamam için geçen sürede o çoktan gitmiş, gözden kaybolmuştu. Açmaya korktum önce. Ama içimdeki ümit ağacım yemyeşil olduğunda her şeyi göze alarak mektubu açtım.
Devam edecek ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi
KurzgeschichtenBir kız kardeşlerini doyurmak için pek kimsenin uğramadığı bir sokakta gitarıyla kendi melodisini çalar. Onu her gün dinlemeye gelen çocuk ise onun melodisinden büyülenir. İkisi de gerçeklerin verdiği acıdan kaçış yolunu birbirlerinde bulurlar. Ve a...