orman kurtarıcısı

94 10 2
                                    

İkinci bölüm  geldiii. Daha uzun bölümler seveceğiniz için böyle bisey yaptım.  OY vermeyi unutmayalım 

~Gözlerimi açmamak adına yumdum o gece.Ama yine de istediğim gibi olmamıştı hiçbir şey.

Babam işten gelmiş yerde yığılan beni görüp aceleyle hastaneye götürmüştü, bir kere bile benim için endişelenmiş miydi? Belkide hayır .Kendisinin parmak izi olmasada beni öldürüyordu her zaman.

Nasıl uyandığımı hatırlamıyorum. Ama yaşadıklarımı sanki rüyadaymışım gibi hiss ediyordum.Gözlerimi açınca etrafa oldukça anlamsız bakmıştım.

Niye ölmemiştim ki?

Ölseydim her şeyi geride bırakacak ve beni seveceklerdi. Benim için ilk defa endişe duyacaklardı.Mezarım önünde pişmanlık çekip keşke geri döneyim diye yalvaracaklardı.Belki yaptıklarını hatırlayıp her şeye rağmen gülüşümü yad edeceklerdi.

Ama olmadı işte..

İçimden bir hiss yeni bir başlangıç olduğunu söylesede artık dinlemek istemiyordum.Niye mi? Zaten beni buna sürükleyen içimdeki sesler değil miydi?

Gözlerimi yeniden açmıştım.Yanı başımda serum,kollarım morarmış, ve annemle babamı gördüm .Bana ilk defa değerliymişim gibi bakıyordular. Ve bu beni çok mutlu etmişti. Ama beni mutlu eden başka bir şeyde vardı. Artık kafamdaki sesleri duymuyorum.Çünkü kaybolmuştular. İstediğim tek Bi şey olmuştu sonunda.Mutlu olmalıydım.

Birsey daha vardı. hatırlamıyordum. Gerçekten hatırlamıyordum geçmişimi, hayallerimi kendimi bile hatırlamıyordum,kaç ilaç içtiğimi,nasıl yere yığıldığımı ,hatırlamıyordum.Boş bakışlarla yanımda duran annem ve babama bakıp gülüyordum sadece. Kurtulmuscasına gülüyordum.

Doktorun söylediklerini duydum bir an.
"Belkide yaşamının sonuna kadar her şeyi rüya olarak anlayacak.Yani yaşadığı herseyi rüya olarak görüyor şimdi.Geçmişini hatırlamaya bilir.Ona iyi gelecek şeyler yapsanız herseyi geri getire bilirsiniz."

Kafamda yankı yapıyordu
"Rüya olarak anlayacak"
"Rüya olarak anlayacak"
"Rüya olarak anlayacak "

Kaç defa yankılandı hiç bilmiyorum bile.Bildiğim tek şey bundan sonra nasıl yaşayacağımdı.

Yıllar sonra

Kendimi,benliğimi,ailemi herseyi hazırlamıştım. Tek şeyi hatırlamıyordum "acaba mutlu olduğum günleri hatirlayacak mıydım?" .Hayır tabikii.Çünkü ben Lee Minho asla mutlu olamadım. Olmayan biseyi nasıl hatırlaya bilirdim ki?

Babamla yine kavga etmiştim. Yine dayanamadığım günlere geri dönüyordum. Birkac yıl geçmişti oysaki. Kafamdaki sesleri öncekinden daha çok artıyordu.Daha dayanılmaz oluyorlardı.Hatta bazı hayaletler mi desem bilemedim yanı başında oluyorlardı hep. Ama susturmak için ilaç içemezdim.. Çünkü ilaç içince ölmezdim.

Büyümüştüm artık evden rahatlıkla çıka biliyordum.

Koşarak evden uzaklaşmıştım. Elimden gelen kadar koşuyorum. Ah bir şeyi söylemeyi unutmuşum.Ben koşamazdım.Ilac içtiğim günden bu güne kalbim zayıflamıştı. Stres yapınca bir köşelerde bayıp kalır, kalbim hızla çarpardı.Buna koşmakta dahildi. Ama yinede koşuyordum ~

~Artık bir yerde durmam gerekiyordu.Çünkü kalbimin çarpıntısından her an yere yığıla bilirdim.Kafam patlıyor gibiydi.Yine aynı sesler geliyordu kulaklarıma.

"Madem koşuyorsun uçuruma gitsene belki ölürsün "

Hayır yapmayacaktım. Nedenini bilmiyorum ama yapmayacağımı biliyordum. Uçuruma değilde ormana koşmak istedimki beni bulamasınlar ,endişe duysunlar.

Evimizden çok uzak değildi orman.Koşuyordum hala,o kadar endişeyle koşuyordum ki yoldaki insanlar bana garipsemişler gibi bakıyordular. Benim koşmamın sebebi babamdan veya evden kaçmak değildi.Kendimden  ve o korkunç düşüncelerimden kaçıyordum .Kurtulmak istercesine koşuyordum. Ama bir yere yığılacağımı da biliyordum.Durmam gerekirdi.

Ama artık yere yığılmıştım bile

Kalp ilaçlarımı da almamıştımki yanıma.Yalnızca kulaklığım ve elimde bir minik bilezikle ayrılmıştım evden.
Bileziğin diğer eşi benim kolumdaydı. Küçükken anneannemle yapmıştım bu Bileziği.Kaderim kimleyse diğer eşini de onun koluna takacaktım.

Ormana yakın biyerde bayıldığımdan rahattı içim.Yinede bulunamazdım.

Gözlerimi açınca ben yaşlarda birisi beni uyandırmaya çalışıyordu. Sesi benimkine kıyasla daha ince ve tatlı birisine benziyordu.Baka kaldım çünkü panik yapmıştı. Bir anlık benim için endiselendiğini düşündüm ama haklı olarak bende orman kenarında kimi baygın görsem bende panik yapardım. Gözlerimi açtığımı görünce sincap yanaklarına bir gülümseme kondu , gülümsemesiyle biraz gözleri kısıldı.

"İyi misiniz?"

Sakince kafamı olumlu anlamda salladım ve kendimi dikleştirmeye çalıştım. Minik elleri belimi kaldırmamda yardımcı oldu.

"Teşekkür ederim. Paniklemişsiniz"

Sesimi duymasıyla derin bir iç çekti İyi olduğumdan emin olmak adına.

"Teşekküre gerek yoktu aslında,kim görse paniklerdi"

Sade olması ve güzel sesi kafamı delecek gibiydi.

Bir an evden çıkarken yanıma aldığım bileziğin elimde  olmadığını fark ettim. Ve panikledim.

"Bilezik vardı!Eminim buna !Evden çıkarken elimdeydi! Eminim yolda düşmedi! Nerde bu nerde!?!"

Benim için değerli bir şeydi o. Anıyla panikledim ve bağırmaya başladım. Bağırdığımı görüp sakinleşmem adına omzumu sıvazladı. Saçımı okşarmış gibi minik ellerini saçıma gezdirdi.

"Korkmayın onlar bendeler. Baygın halde yatarken elinizde sıkıca kapatmıştınız. Bende kriz geçiriyorsunuz sandım ve elinizi açmak zorunda kaldım. Haliyle cebime atmışım. Özür dilerim buyurun"

Rahatladım ve saygısına, sözlerine  hayran kaldım.

"Onlar benim için çok değerli. Biran bağırdım özür dilerim"

Uzattığı bileziği aldım ve gözlerimi yere dayadım. Özür dilerken hep öyle yapardım.

"Sorun değil onların senin için  ne kadar değerli olduğunu göre biliyorum.birsey sorucam ama aynı yaşta gözüküyoruz değil mi?"

Sorduğu samimi soruya
"Evet 20 yaşındayım. Bu arada anlayışın için teşekkür ederim" dedim nazikçe.

"AAA benimde 20 Yaşım var. Tesadüfün  böylesi. Bisey daha sormak istiyorum rahatsız etmem değil mi?"

"Hayır etmezsin.başımda uyanmamı beklemişsin o kadar Bi soruda sor Bi zahmet"
Verdiğim cevabın samimiliğine ben bile inanamazken onun yüzünde bir gülümseme belirdi. Çok güzel gülüyordu ~

kader miydi bu?/minsungWhere stories live. Discover now