Merhabaaaaaa. İlk bölüm 7 okuma olmuş 2. Bölümü yazayım dedim bende. Neyse çok konuştum. İyi Okumalar🍄🐚
🐚
Bu... Bu Işık'tı. Ama o 2 yıl önce ölmüştü. Bu gerçek olamazdı. "Sen?" Sanki birisi gelip dilimi kesmişti. Konuşamıyordum. "Tekrardan hoş buldum. Arben Akın. Ben Işık Akınal daha önceden tanışmışmıydık sizin bir tek adınız biliyorum da?" Nasıl yani Işık,Işığım benim ilk aşkım gelecekteki çocuklarımın annesi beni hatırlamıyor muydu? Ama o ölmüştü ben... Ben onu kollarımda taşımıştım. Onu ben kollarımda hastaneye götürmüştüm. Ve şimdi o ölmemiş, beni hatırlamaz bir şekilde ve çok değişerek karşıma çıkmıştı. Ben... Ben ne diyeceğimi bilemiyorumdum.
"E-e evet. Siz çok güzelsiniz. Yani çok hoş birisiniz. Sizi görünce unutmak imkansız. Daha önce karşılaşmıştık. Eeee oradan tanıyorum ben yani yoksa nereden tanıyacağım Işık Hanım." Diyerek bir şeyler geveledim. Bende bilmiyordum ne dediğimi. O çok değişmişti. Ama şuan onu unutup kariyerime odaklanmalıydım. "Tamam? Sakin olalım. Eevet, özgeçmişin baya temiz? Yakın bir zaman da nişanlınızı kaybetmişsiniz. Başınız sağ olsun. Tamam aradığımız bütün özelliklere sahipsiniz. Daha önce katıldığınız bütün davaları kazanmışsınız. Tamamdır işe alındınız. Yarın saat 7 de burada ol. Sana davanın dosyasını vereceğim. Çok işim var, İyi günler dilerim Arben Bey." Diyerek odadan çıktı.
Ben hala Işığın yaşanması şokunu atlatamadan birde işe alınmıştım. Bunun verdiği gaz ile UÇARDIM OĞLUM BEN. Hemen ayağa kalkıp odadan çıktım. Asansöre doğru yürümeye başladım. O sırada Işık başka bir odada toplantı yapıyordu. Bende koşar adım asansöre bindim. Zemin kata bastım. Asansörün garip şarkısıyla 14 kat aşağı indim. Girişteki kadına hafifi bir baş selamı vererek holding den çıktım.
Direkt olarak Efe'yi aradım. Telefon uzun bir süre çaldıktan sonra telefon açıldı. "Alo efendim?" Diyerek telefonu Zeynep açtı. Bıkmıştım çocuğun Zeynep'te kalmasından.
Ben:"Ya Zeynep napıyorsun? Efe orada mı? Oradaysa versene bir konuşmam lazım da?" Efe:"Bir dakikaa,odasına yatak odasına bakıp geliyorum." Ben: "Tamam."
Zeynep Efe'yi bulana kadar bende bir kafeye gidip kahve mi aldım. Ve taksimde yürümeye başladım. En son bu sokakları Işık ile eşya bakarken gezmiştim. Ben anılara tam dalarken Zeynep konuşmaya başladı.
Efe: "Ya Arben Efe yatıyor. Kalmıyor incileri dökülürmüş öyle diyor. Öğlen bizim kafeye gelcek bir tamirat işleri varda o zaman sen de gel bizim kafeye konuşuruz. Ne dersin?" Diyerek bana seçim sundu. Tabi ki evet diyecektim başka ne diyecektim? "Tamam Zeynep öğlen oradayım." Diyerek telefonu kapattım. E madem Efe gelmiyordu bende eve dönerdim.
Eve geldiğimde çok yorgundum. Ama ilk yapmam gerekenin duş olması gerektiğini anladım. Banyodan çıktıktan sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.
*Işığın Gözünden*
Toplantıdan çıktıktan sonra odama geçtim. Çok yorulmuştum. Yolun verdiği yorgunluğu atmam için bir kahve istedim. "Zehra bana bir Türk kahvesi canım." Diye seslendim. "Tamamdır Işık hanım." Diyerek asansöre yöneldi. Bende o gelene kadar yeni sezonun kıyafetlerine bakmaya başladım. "Bunları kim seçmiş ya hepsi bambaşka sezonlar için" diye mırıldandım. Hemen İdil'i Aradım. İdil bizim tasarımcımızdı. "İdil bana verdiğin kağıtlar hep önceki sezonların doğru kağıtları verdiğinden emin misin?" İdil'de bu aralar fazla çalışıyordu. Bizim için Fransa'dan gelmişti ve yaklaşık bir buçuk yıldır buradaydı. Onunda şaşırmasını anlıyordum. "Hemen bakıyorum Işık hanım. Yanlış sezonu vermişim Işık hanım hemen yeni sezonu getiriyorum." Diyerek telefonu kapattı. Bende kahvemi ve İdil'i bekledim.
İdil geldiğinde elinde yaklaşık1 ton kağıt vardı. "Çüş bu kadar kıyafet mi var? Umarım hepsi o kadar güzel değildir. Yoksa işin zor İdil." Ben İzmir'de her ne kadar fazlasını görsemde şu an bu haldeyken bu kağıtlar haddinden fazla gözükmüştü. "Bilemiyorum Işık BANADA birden fazla proje verildi bende ne bulduysam koydum valla bilmiyorum hangisinde ne var.Zaten benim de işim bitmişti. Sana yardım edeyim burada." Diyerek karşımdaki sandalyeyi ortadaki küçük sehpaya yakınlaştırdı ve masanın üstünde öylece duran kağıtlardan önüne aldı. Ve bakmaya başladı.
-2.30 saat sonra-
"İdil iyiki gelmişsin canım yoksa bu kadar çabuk bitmezdi." İdil ile yaklaşık 500 tane projeye bakmıştık be sadece 50 sini değerlendirmeye almıştık. "Ay canım her neyse saat geç oldu bende eve gideyim artık Rita acıkmışdır." Diyerek ayağa kalktı. -valla kıza helal olsun minicik koltukta 2.30 saat proje baktı🤌🏻- Bende çok yorulmuştum. "Bende çıkıyorum şimdi. Bana gelsene konuşuruz azcık bayadır görüşemiyoruz zaten ne dersin?" Diyerek İdil'e teklifte bulundum. "Olur ama ilk eve uğramam ve Ritayı almam lazım sen git ben 15 dakika sonra oradayım canım."
Diyerek ofisten çıktı.Bende çantamı alıp elbisemi aşağı çekiştirdim. Ve ofisten çıkıp asansöre doğru yürümeye başladım. Asansörden çıkıp arabama doğru yürüdüm beni gören şöför de hemen koşarak bana kapıyı açtı. İçeri yerleştiğimde hemen şöförde arabaya bindi arabayı çalıştırdı. "Eve gidiyoruz İlker." Dediğimde başını salladı. Ve arabayı sürmeye başladı.
Eve geldiğimde direk yatağa uzandım. Bir an önce üstümü değiştirmeliydim çünkü elbise yakında kafama geçecekti.
🐚🍄
MERHABA NASILSINIZ 2. BÖLÜMÜ NASIL OLMUŞ BOL BOL YORUM YAPMAYI VE VOTE ATMAYI UNUTMAYIN. SİZLERİ SEVYİYORUMMMM💗💗💗
753 Kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben:Yıldızlar
Teen FictionSen ve Ben. İki elmanın yarısı.. Yıldızları saymayı bitirince çık hayatımdan Işık AKINAL seni hep bekleyeceğim....