two

1.7K 198 317
                                    

Herkes suspus olmuştu gelen Jungkook yüzünden. Jimin ise işini bir an önce halletmek istediğinden gelen Jungkook'a doğru yürüyüp önünde durmuştu.

"Kardeşim, sen akıllı birine benziyorsun. Sen derdime çare olursun bence. Bak şimdi ben ve arkadaşım galiba buraya sarhoşken gelmişiz ama buranın çıkışı nerede ben bulamadım. Rica ediyorum çıkışı gösterir misin? Bu aptallara derdimi anlatıyorum, değişik değişik konuşuyorlar. En son dayanamadım çaktım birine bir tane. Sen de değişik konuşma lütfen çünkü sana çakamam. Bir yumruğunla beni tahtalı köye yollarsın çünkü. Götüm yemedi."

"(Bebeğim iyi misin? Ne diyorsun?)"

"Lan sikeceğim şimdi! Ne biçim yere düştüm lan ben! Kamera şakası falan mı bu? Taşak mı geçiyorsunuz lan benle?! Nerede lan kamera?! Söyle lan söyle!"

Jimin etrafına bakmış, kameraya dair bir iz aramıştı. Bulamadığında ellerini saçına atmış ve çekiştirmişti sinirle.

"YETER LAN YETER! BU OYUNA BİR SON VERİN ARTIK! YEDİ CEDDİNİZİ SİKERİM LAN SİZİN! YA ŞİMDİ ÇIKIŞI GÖSTERİRSİNİZ YA DA HEPİNİZİ TEK TEK SİKERİM! ANLADINIZ MI LAN BENİ!"

Yapılı adam Jimin'e ilerlemiş ve kolunu tutmuştu.

"(Jimin, neden bağırıyorsun? Bir sorunun varsa paylaş ki çözebilelim. Eğer böyle saçma sapan konuşup saçma sapan hareketler yapacaksan bir çözüm bulamayız.)"

"DOKUNMA LAN BANA!"

Jimin önündeki yapılı bedeni göğsünden ittirmişti sertçe.

"SİKERİM SİZİ DE OYUNUNUZU DA! DELİRTTİNİZ LAN BENİ DELİRTTİNİZ! BEN BULURUM ÇIKIŞI! SİZDEN YARDIM İSTEYEN DE KABAHAT!"

Jimin yeniden kendini tutmaya çalışan Jungkook'a bir yumruk atmak için heveslenmişti fakat adam vuramadan elini tutmuştu.

"(Ne yapıyorsun? Delirdin mi sen? Neye sinirlendin bu kadar bana vurabilecek kadar?)

"SENİ DÜZ EBENİ TERSTEN SİKEYİM! DOKUNMA LAN BANA!"

Jimin Jungkook'u bir kere daha ittiğinde Jungkook'un kaşları çatılmıştı. Sinirlenmeye başladığı her hâlinden belliydi.

"(Jimin kendine gel artık! Bağırmadan doğru düzgün konuş ki sorununu çözebileyim! Böyle yaparak sadece kalp kırıyorsun!)"

"Ben delirdim! Cidden delirdim! Siz DELİRTTİNİZ!"

Jimin arkasına bile bakmadan açık araziye doğru yürümeye başlamıştı. İllaki çıkışı bulacaktı. Zaten bu alan en fazla ne kadar geniş olabilirdi ki? En sonunda 3D ekranlarla çevrili duvarın sonuna gelecek, o hizadan devam ederek de çıkışı bulacaktı. Gayet basitti.

Hızlı adımlar atarak ilerlerken beraberinde başka birinin adımlarını duyduğunda yerinde durmuş ve arkasını dönmüştü.

"Niye takip ediyorsun beni? Defol git, zaten sinirliyim."

Jimin yeniden yoluna devam ederken Jungkook hâlâ peşinden gelmeye devam etmiş, üstüne üstlük konuşmaya başlamıştı.

"(Dün yavru dinazoru öldürdüm diye mi sinirlisin bu kadar? Sevgilim bak, ben de bir yavruyu öldürmek istemezdim ama sesi çıktığı an sonumuz olacağını biliyorsun. Zorunda olmasam yapar mıydım?)"

Jimin artık konuşmayacaktı. Bu aptallar ne kadar dil dökerse döksün bildiklerini okumaya devam ediyorlardı.

"(Aşkım lütfen böyle davranma. Telafi edeceğim, söz veriyorum.)"

Jimin adımlarını daha da hızlandırmıştı. Bir an önce hem bu adamdan kurtulmak hem de buradan çıkmak istiyordu.

•••

stone age | jikook  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin