four

1.4K 189 232
                                    

"Bu ne ya? Ne var arkamda?"

Jimin uyku mahmurluğuyla mırıldanmış ve gözlerini açmıştı. Sanki alt taraflarına -muhtemelen poposunun oralarda bir yerlere- bir şey baskı uyguluyor gibiydi. Elini arkasına atmış, baskı uygulayan şeyin ne olduğunu bulmaya çalışmıştı. En sonunda bulduğu şeyin ne olduğunu anlamak için avuçlamıştı. Beklemediği bir şekilde arkasından duyduğu inleme sesiyle bazı şeylerin farkına varmıştı fakat her şey için çok geçti.

"Siktir, siktir, siktir. Düşündüğüm şey değil, değil mi?"

Emin olmak için bir kez daha avuçlamış, arkasındaki bedenden duyduğu hayvanî hırıltıyla ise boka bastığını anlamıştı.

"3, 2, 1"

Saymayı bitirdikten sonra elini çektiği gibi dışarıya uçmayı planlamıştı fakat o kadar kolay kurtulamamıştı. Arkasındaki beden o daha harekete geçemeden sırtını yerle buluşturup üzerine çıkmıştı.

"(Sabah sabah ne bu azgınlık?)"

"Yanlışlıkla oldu yemin ederim. İsteyerek yapmadım, özür dilerim."

Jungkook yarım ağız sırıtırken Jimin derince yutkunmuştu. Bu adamın bakışları çok değişikti.

"Siktir git pezevenk. O nasıl bakış lan? Korkutuyorsun beni."

Üzerindeki beden yüzüne biraz daha yaklaştığında ellerini onun göğsüne koymuş ve yaklaşmasını engellemişti çünkü o biraz sikecekmiş gibi (?) bakıyordu.

"(Eğer babana söz vermemiş olsaydım şimdi sana neler yapardım. Bu seferlik ucuz yırttın ama bir dahakine bu kadar şanslı olamazsın güzelim.)"

Jungkook onun üzerinden geri çekilip yere uzanırken Jimin de oturur pozisyona geçip onun yüzüne bakmıştı.

"Bir dakika ya. Ben niye senden özür diliyorum ki? Irz düşmanı pezevenk, savunmasız hâlimi fırsat bilip arkamdan dayamışsın. Asıl özür dilemesi gereken kişi sensin."

Jimin onu azarlarken Jungkook sadece yüzüne bakıyordu.

"Hay sikeyim. Unutuyorum sürekli anlamadığını. Of of, ne yapacağım ben?"

Jimin oturduğu yerden kalkmış ve çıkışa ilerlemişti. Onun gittiğini gören Jungkook da anında ayağa kalkıp peşinden gitmişti.

"Sen sürekli böyle götümün dibinde mi olacaksın? Aşık mısın bana nesin anlamadım ki?"

Jimin kendi kendine konuşurken gözlerine karşı taraftan el arabasıyla malzeme taşıyan birisi takılmıştı.

"Şu salağa bak bir. Tekerleği kare yapmış. Sence olmuş mu?"

Jimin ilerdeki adamı göstererek Jungkook'a sorduğunda Jungkook ilk o adama bakmış , ardından Jimin'e dönerek kaşları çatık bir şekilde ona bakmış ve o adamı görmesini engellemek istercesine önüne geçmişti.

"Ne yapıyorsun lan, çekilsene."

Jimin görüşünü engelleyen beden yüzünden yana kaysa da karşısındaki beden de aynı oranla yana kaymıştı.

"Ya sabır. Amacın ne senin? Çekilsene şuradan."

Jimin Jungkook'un kolundan tutarak çekmeye çalışsa da tabii ki başaramamıştı. Bir süre çaba harcasa da hamlesi başarısız olmuştu.

Jungkook arkasına bir bakış atmış, adamın gittiğine emin olduktan sonra her zamanki gibi Jimin'in arkasına geçmişti.

"Lan ben o kadar boşuna mı uğraştım? O kadar çabaladım çabaladım yerinden gram kıpırdamadın, pes ettim çekildin. Kafa mı buluyorsun sen benle?"

stone age | jikook  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin