0.1

20 1 0
                                    

İlk hikayem olduğu için umarım anlayışla karşılarsınız. Hikayenin kurgusuyla ilgili veya yazım/noktalama ile ilgili bir sorun yaşarsanız karşılaştığınız sorunu açıkça belirtirseniz sevinirim. 


''Tanrı aşkına ağabey!'' diye her zamanki gibi söylenmeye devam ediyordu Freya. ''Ne olur sanki benim de gelmeme izin verseniz?'' ''Bak Freya, bunu sana daha kaç kere açıklamam gerekiyor bilmiyorum ama halkın arasına karışmamız çok tehlikeli. Bazı insanların yıllar önce Louirans krallığı  ile yaşanan soykırımdan kraliyet ailesini sorumlu tuttuklarını biliyorsun.'' Freya abisinin anlattığının doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu kafasında tartmaya çalışıyordu. Freya hep  bir şey yapmak istese , ailesinden yıllar önce Louirans krallığının yaptığı soykırımdan dolayı uyarı alıyordu. İnsanların çoğu bu soykırımdan bihaber hayatlarına devam etmekteydi. Ancak kraliyet ailesine karşı her an bir başkaldırı gerçekleştirme eğilimine sahip insanlar da bulunmaktaydı. Neyse ki az sonra ağabeyinin yanına götürüleceğinden emindi ve ağabeyinin yanından ayrıldı. 

Kraliyet ailesinin her gece insanlar uykuya daldığı zaman uygulaması gereken bir ayin vardı. Geçmişte krallıklar arasında anlaşmaların yürütüldüğü toplantı alanı neyse ki Vanir krallığının sınırları içerisinde kalmaktaydı. Geceleri herkes bu alanda toplanıp özlerinden bir parça ortaya koyarlardı ve bu sayede krallığın düzeni sağlanırdı. 

Krallığın bereket taşıyıcısı : Prens Freyn Asher (Freyanın ağabeyi)

Krallığın aşk ve mutluluk taşıyıcısı :  Prenses Freya Asher 

Krallığın sularının kontrolünü sağlayan deniz ve rüzgar taşıyıcısı : Kral Njord Asher (Freyanın babası)

------------------------------                     ----------------------------------                               

Kral Njord hiç istemese de bugünün önemi nedeniyle yapması gereken konuşmaya başladı.''150 yıl önce Vanir Krallığı Kraliçesi, atamız Şluert ve Louirans Krallığının Kralı Pluert arasında yaşanan ve nedenini hâla bilemediğimiz bir anlaşmazlık nedeniyle, o zamanlar dost krallıklar olarak bilinen Vanir Krallığı ile Louirans Krallığı arasında hepinizin bildiği üzere bir soykırım çıktı ve hiçkimsenin bilmediği, sadece dost krallığımız olan Vanir Krallığının bildiği ruh özü elması çalındı.'' 

Kralın sözü Freyadan gelen şaşırma nidaları ile kesilmiş oldu '' Nasıl yani efsanelerden yer alan, her krallığın kuruluşundaki üyelerinin ruhlarının içinde hapsolduğuna inanılan o öz elmaslar gerçekten var mıydı?'' herkesten onaylayan mırıltılar çıkınca Freya artık Kralın anlatmaya devam etmesi için susup dinlemeye devam etti. '' Evet, gerçekten bütün krallığın masallarda duyduğu o öz elmasımız çalındı.Peki elmas çalındıysa bizim şu anda krallığı ayakta tutmak için kullandığımız özel taşıyıcı güçlerimiz nereden geliyor?'' 

''Nereden geliyor?'' diye sordu Freyn bir anda.

''Büyükbabam 150 sene önce soykırımın çıktığı zaman elmasın yanında olduğunu söylemişti. Sözde dost krallığımız olan Louirans Krallığının Kralı Pluert, bizzat elması almaya gelmiş. Elması almak için Büyükbabamla uzun süre dövüşmüşler ancak Pluert galip gelmiş. Pluert tam kaçarken, Büyükbabam  genç bir adamın elması Pluertin elinden aldığını görmüş . Pluert ilk başta şaşırmış ama ondan sonra adama bağırmaya başlamış. İkisi kavga ederken genç adam elması yerine koymuş ancak Pluern elması tekrar almaya çalışınca elmas parçalara ayrılmış. Büyükbabam ağır derecede yaralandığı için hiç müdahale edememiş. Genç adam kavga esnasında güçlükle yerdeki elmas parçalarını toplamaya çalışıyormuş ancak Pluert, genç adamın elindeki parçaların hepsini alarak gözden kaybolmuş. Genç adam da Pluertin peşinden koşarken gözden kaybolmuş.'' diye hikayenin geri kalanını anlattı Kral Njord.

 Bir süre sonra elmas parçalarından biri yerde bulundu. Bundan dolayı biz sadece kraliyet ailesi olarak güçlerimizi kullanabiliyoruz. Eğer elimizde eskiden olduğu gibi elmasın tamamı olsaydı şu anda halkımız da kendi güçlerine kavuşmuş olacaktı. Halkın şu anda mutlu bir şekilde etrafta dolaşabiliyor olmasının nedenlerinden biri Freyanın her gece bizimle birlikte yaptığı mutluluk ve aşk büyüsü. Aynı zamanda bizim yaptığımız (Kral kendisinden ve oğlu Freynden biz olarak bahsetmektedir.) büyüler de halkın günlük hayatlarını sürdürürken mutlu olmasına yardımcı oluyor. Ayrıca şu an krallığın içinde bulunmasa da hâla daha içinde krallığımızın kurucu üyelerinin ruhlarının bulunduğu elmasın parçaları da eminim ki bize yardım etmektedir. 

''Yani biz olmasak krallık şu anda kaos içinde olurdu.'' dedi Freya sanki soru sorarmış gibi. 

''Hayır!'' dedi Freyn ''Biz olmasaydık değil, Pluertle savaşan o genç adam olmasaydı şu anda biz de burada olmazdık.








RELİC OF THE PASTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin