Merhabalar!
Sondan bir önceki bölümümüze hoş geldiniz. Son bölümü de yarına kadar yetiştirmeye çalışacağım ama yetişmezse hafta içi atarım. Bu hafta Seven'ı bitiriyoruz.
Bir sonraki bölüm son bu yüzden biraz fazla yorum istiyorum. Lütfen yorum yapın.
Umarım beğenirsiniz.
Keyifli Okumalar..
***
Cumartesi Düşüşleri
Aşkınız için neler yapabilirsiniz?
Neleri göze alıp, ne kadar ileri gidebilirsiniz mesela?
Okyanuslar aşıp, gökdelenlerin tepesinden atlayabilir misiniz? Ya da sahte cenaze töreni düzenleyerek ilgi çekmeye çalışabilir misiniz?
Ben bunları değil ama bir çok şey yapmıştım. Yedi günüm vardı ve sevgilimi bu yedi günde defalarca kez, farklı şekillerde sevmiştim. Her yeni gün sarışınıma olan aşkım katlanarak artmış ve sonunda tam bir çılgın olmuştum. Gözüm ondan başkasını görmezdi. Uğrunda ölürdüm. Sevgilimin aşkını hak etmeye çalışırken araba bile çarpmıştı fakat ben yine de aşkımın peşine düşmüştüm.
Şimdi ise bu yedi günün sonuna geliyorduk. Yedi gün.
Aşkımı, bağlılığımı gösterebileceğim yedi gün. Bugün ise cumartesi.
Cumartesi demek düşmek demekti. Aşkım için her şeyi göze almışken düşmeyi göze alamaz mıydım?
Ben Jeon Jungkook'tum. Aşk için hem delirir hem de delirtirdim.
İşte şimdi tam da bunu yapıyordum. Kendimle beraber Taehyung'u da delirtiyordum.
"Taehyung, aşığım diyorum!" Hoparlöre alıp yere koyduğum telefona sesimin ulaşmasını sağlarken kollarımı iki yana açmıştım. Gecenin serin esintisi yüzüme vururken başımı eğip aşağı baktım. Hm, epey yüksek sayılırdı.
"Jungkook ne saçmalıyorsun!" diye bağırmıştı güzel sevgilim. "Çıldırdın mı?! Hemen in oradan!"
Dün gece sahildeydik. Yine güzel bir sevişme yaşamıştık. Bizim bütün sevişmelerimiz şehvet dolu olduğu kadar haz, tutku, ihtiras ve biraz da aksiyon doluydu. Bugünkü ise en aksiyonlusu olacaktı. Düşecektik. Gerçekten olmasa bile sevişirken duyduğumuz o korku dolu hazla düşecektik.
"Eğer hemen şimdi yukarı çıkıp yanıma gelmezsen atlarım Sarışınım!" Diye bağırmıştım bu kez.
Evet, şu an bir gökdelenin tepesindeydim. Henüz karamış olan şehre karşı kollarımı iki yana açmış ve sevgilimin buraya gelmesini bekliyordum. Aşıkken sınırlarım yoktu. Sınırlara ihtiyacımız da yoktu. Sınırsızca sevmeliydik birbirimizi. Bu yüzden de Taehyung her ne kadar yükseklikten korkuyor olsa da buraya gelecekti.
Gelecek ve düşmenin tadını çıkaracaktı.
"Oraya geleceğim ve seni aşağı atacağım." demişti bu kez. Telefonu kapatmadan önce son kez eşsiz sesini de duyurmuştu. "Bekle sen, bekle!"
"Bekliyorum güzelim." diyerek sırıtmıştım. Seni çok güzel bekliyorum.
Gökdelenin tepesinde olduğum için şehir ayaklarımın altında gibiydi. Önümde muazzam bir manzara uzanıyordu. Gökyüzü ise yıldızlarla doluydu. Bu gece bir gökdelenin en tepesinde, yıldızların altında sevişecektik. Aşkımıza ve sevişmemize yüzbinlerce yıldız şahit olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seven | Taekook
FanfictionJungkook haftanın yedi günü, her saat, her dakika, her saniye ve her gece sevgilisi Taehyung'u beceriyordu. Haftanın yedi günü, yedi farklı çarşaf, yedi farklı pozisyon... Seven days of Taekook Seven shot