Paparazziler

920 160 157
                                    

Hoşgeldiniz💗🦖 
Oy verdiyseniz okumaya geçebilirsiniz
İyi okumalarr<3

Jisung'dan
Pazar günün ne kadar çabuk geçtiğinin farkına bile varmamıştım. Pazartesi olmuştu ve bu demek oluyor ki yine tüm hafta çalışacağım. Minho hep yaptığı gibi beni sabah uyandırmıştı. Uyandığımda sabah rutinimi halledip, giyinmiştim ve fazla sallanmadan yola koyulmuştuk. Yarın kesinlikle evden çalışmaya karar vermiştim.

***

Vardığımızda asansör ile odama çıktım ve Jeongin her zaman ki gibi hep benden önce varmıştı.
"Günaydın"
"Günaydın Jeongin" diyip büyük bir gülümseme sunduktan sonra masama oturmuştum.
Bilgisayarımı açtım ve Jeongin bana bir şey anlatmak istiyormuş gibi duruyordu. Hemen anlamıştım zaten. Söylemeye çekiniyor gibiydi.
"Anlat Jeongin" dememle hemen bana bakmıştı. Anladığıma rahatlamıştı.
"Seungmin'i hatırlıyor musun?"
"Hayır Jeongin, bunu sende biliyorsun."

Hatırlamamın sebebi, ben liseyi bitiremeden yaşadığım kazadaki hafıza kayıbımdı. Jeongin'i hatırlamam bile 9-10 ay sürmüştü. Anılarımız dair zerresine bir şey hatırlamıyordum. Seungmin her kim ise, eskiden arkadaşım olmuş olmalı. Jeongin sürekli ondan bahsetiyor, fotoğrafını gösteriyordu. Kazadan sonra, son lise senemi evden ders alarak geçirmiştim, ailem böylesi daha iyi diyordu ve Jeongin bana hep destek olurdu. Sonra Jeongin ile aynı üniversiteyi kazanmıştık. Yinede eskileri hatırlamayı çok isterdim.

"Neden sordun?"
"Yarın nikahı varmış bizi de davet ediyor. Hem uzun zaman oldu."
"Olur gideriz kiminle nişanlanıyor?"
"Chan o da bizim sınıfa geliyordu" biraz düşünmüştüm ama hatırlayamıyordum bir türlü.
"O da mı tanıdık gelmiyor?" Diye sorduğunda kafamı olumsuz anlamda sağa, sola sallanmıştım.
Biraz da iş hakkında konuştuğumuzda Minho kahvemi getirmişti ve masamın üzerinde koymuştu.

"Eğer sakıncası olmazsa yemek alışverişi yapar mısın? Ordan da kuaföre gidersin. Dün saçını mor yapmak istiyordun ya"
"Evet tabii ki." Minho beni onaylayıp
markete gitmek için yola koyulmuştu.
"İyi anlaşıyorsunuz gibi görünüyor. Neden boyatmak istiyor ki saçını? Birden bire"

"Bilmem ama evet, iyi anlaşıyoruz. Sen neden kendine robot almıyorsun? Yemeğimi bile Minho hazırlıyor bana. Bir şey yapmama gerek kalmıyor"
"Ben alsam sadece şirketin için. Şu an evde falan gerek yok. İleride alırım."
"Anladım" dememle işe döndük.

Jeongin'den
"Hyunjin bir kaç çizim bitirmiştir diye düşünüyorum. Gidip bakayım"
Jisung'un başını sallayıp onaylamasıyla odadan çıkmıştım. Hyunjin'in odasına doğru yöneldiğimde tıklatıp içeriden "Gir!" Denmesiyle kapıdan içeri girdim.

"Günaydın Hyunjin dün sana verdiğim çizimleri bitirdin, değil mi?"
"Günaydın, evet hepsi burda" Ayağa kalkıp tüm çizimleri uzatmıştı.
"Teşekkürler"
"Ne demek" demesiyle gülümsemişti, hâlâ ayaktayken. Bende karşılık olarak hafif bir gülümseme sunmuştum. Arkamı dönüp odadan çıkacakken beni durdurmuştu.
"Jeongin" dediği an arkamı döndüm. Boğazını temizlemişti.

"Efendim Hyunjin?" Dediğimde biraz bana doğru yaklaştı.
"Eğer yarın zamanın varsa şirketten çıkıp, bir şeyler yemeye gidelim mi?" Dediği şeylere şaşırmıştım ama gecikmeden cevap vermiştim.
"Yarın bir arkadaşımın nikahına gidiyorum ama istersen hafta sonu yani Cumartesi günü gidebiliriz?" Daha düzgün kelime kuramıyordum heyecandan.

"Tamamdır" dedikten sonra telefonunu uzatmıştı ve devam konuşmuştu.
"O zaman numaranı alayım sana yazacağım."
Numaramı girdikten sonra büyük bir gülümseme sunmuştum.
"Görüşürüz" ve odadan çıkar çıkmaz hafif bir iç çekmiştim.

Robotic life | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin