Kıvılcım uyanmış. Sofraya geçmek üzereyken telefonu çalmıştır.
K: efendim pembe hanım.
P: günaydın Kıvılcım hanım nasılsınız?
K: sizede günaydın. İyiyim siz?
P: bende iyiyim çok şükür. Şey diyecektim. Geçen akşam düğün tarihini falan çok konuşamadık. Acaba diyorum ailecek bir akşam yemeği daha mı ayarlasak?Kıvılcım göz devirir.
K: tabii pembe hanım. Ne zaman yapalım?
P: çok geç olmadan yarın bizim evde. Ne dersiniz?
K: peki tamam. Yarın akşam görüşürüz.
P: görüşürüz.Kıvılcım sofraya geçer.
S: kiminle konuşuyordun?
K: pembe hanımla.
S: ne diyormuş?
K: yarın akşam yemeğe gelin düğün tarihini vs. konuşalım dedi.
S: daha geçen akşam beraberdik. Yangından mal mı kaçırıyorlar?
K: bende anlamadım anne mecbur gidicez.Kıvılcım içinden" Acaba Ömer de gelir mi?" Diye geçirdi.
Sofradan kalktılar. Kıvılcım telefonunu eline aldı. " Bir kahve sözüm vardı. Hemen bugün telafi etmek istiyorum desem çok mu istekli durarım? Aman kıvılcım alt tarafı kahve içip kalkacaksın. Ne bu heyecan sanki aşık oldun." Aşık olmak. Kafasının içinde yankılandı sahi aşık olmuş muydu kıvılcım? Geçmişini düşündü,
Kayhan' ı. Ne çok hatası vardı. Ama bir de şimdi ki haline bakıyordu hatalardan kocaman ders çıkarmış güçlü bir kadın. Kendini toparlayıp Ömer'e mesaj attı.Kıvılcım: bir kahve sözüm vardı unutmadın değil mi?
Ömer: unutur muyum?
Kıvılcım: o zaman dün sabah ki mekan diyelim mi?
Ömer: diyelim.Kıvılcım çok erken hareket ettim diye kendini yese de , Ömer için durum farklıydı. Kıvılcım' ın geç bile kaldığını düşünüyordu.
K: benim az bir işim var hazırlanıp çıkıcam .
S: iki gün tatilin var onda da iş iş.
K: ben halimden memnunum anne.Hazırlanır çıkar. Mekana geçer. Ömer gelmiştir.
İçeri girer.K: merhaba Ömer.
Ö: merhaba kıvılcım. Hoşgeldin.
K: hoş buldum.
Ö: nasılsın?
K: iyiyim. Sen?
Ö: iyi olmana sevindim. Bende iyiyim.
K: müsait olup olmadığını sormadan hemen kahve içelim dedim ama işin yoktu değil mi?
Ö: yok hayır. Bende tam buradan geçiyordum iyi oldu yarın akşam yemek varmış yine.
K: evet bitmeyen akşam yemekleri.
Sende geliceksin herhalde?
Ö: gelmemi ister misin?Kıvılcım afallar.
K: bilmem ister miyim?
Ö: istersin istersin .Gülüşürler.
K: Metehan bu aralar durgun. Bir sıkıntı yok değil mi?
Ö: geçen olaydan sonra oturduk güzelce konuştuk. Ve fark ettim ki oğlumu aslında ben dinlemiyor muşum. Hatta sana da bi özür borcum var.
K: yok. Kendini suçlu hissettirecek bir şey yapmadın sen. Metehan' la olan sorunu da çözmüşsün daha düşünülecek bir konu yok.Ömer kıvılcım' dan gözlerini ayırmaz kıvılcım fark eder. Ömer bu tarz bir konuşma yaparken Kıvılcım 'da büyüleniyordu. Ama Ömer' e belli etmiyordu. Ömer ise aksine, bakışıyla konuşmasıyla kıvılcım'a bir şeyler ima ediyordu.
K: saat baya ilerlemiş.
Ö: seninle zaman çabuk geçiyor.
K: ben bi kitap bakıcam. Kalksak mi?
Ö: tamam. İstersen eşlik edebilirim?
K: çok iyi olur.Kalkarlar.
K: hemen yakında bir sahaf var. Yürüyerek gitsek sıkıntı olur mu?
Ö: yok hayır olmaz.
K: hasan amca ile de tanışırsın. Çok tatlı bir adam.
Ö: hadi bakalım.Sahafa gelirler.
Ö: ben burayı biliyorum. Abimin arkadaşının yeri.
K: aaa öyle mi?
Ö: evet. Hadi girelim.
K: hasan amca biz geldik.
H: hoş geldin kızım. Ooo Ömer bey sizde hoş geldiniz.
Ö: hoş buldum hasan amca nasılsın
H: iyiyim sağ olasın. Geçin oturun şöyle.
K: yok hasan amca biz kitaplara bakalım.
H: peki siz bakın bende içeride bir koli hazırlıyordum ona devam edeyim. Bir şey isterseniz seslenin.
Ö: tamam hasan amca kolay gelsin sana.