1.

22 1 4
                                    

O boktan günün sabahı heyecanla kalkmıştı Taehyung, alarmını ilk defa mutlu kapatmış, ilk defa mutlu uyanmıştı belki de, en sevdiğini görecekti çünkü. Bugünü 2 haftadır hayal ediyordu, her şeyi planlamıştı. 7 yıllık en yakın arkadaşına aşıktı, Jeon jeongguk. Sırf onun kokusunu, sesini duyabilmek için sadece bir kere karşısına çıkacak o fırsatı reddetmişti belki de ve bugünü ayarlamıştı. Artık itiraf edecekti sevgisini, canından çok sevdiği o çocuk bu gün öğrenecekti yıllardır gizlediği aşkını.

Bunların hayalini kurarak yatağında doğruldu. Saatine bakıp duruyordu, oysaki buluşmaları akşamdı. Taehyung dün gece ne kadar mesaj yazarsa yazsın bakmamıştı Jeon. Ailesiyle sorunları vardı, doğal karşılayıp sorgulamadı. Hem onlar en yakın arkadaşlardı, neden gelmesin ki değil mi? Hem Jeon onu hayal kırıklığına uğratmazdı. Herşeyleri birdi.

Taehyung küçükken onu ilk sırasının yanına oturduğunda tanımıştı. İkiside farklı şehirlerden gelmişlerdi Seul'e. Yabancılardı herkese. Taehyung ilk adımı atışmıştı. Yanında oturan o kumral çocuk, Ah.. gözleri yıldızları kıskandırırdı. Taehyung ilk defa birine o kadar uzun baktı. En sonunda bütün bir ders gizlice onu izlediğini fark etti. Evet artık konuşması lazımdı. Küçük Jeon korkuyordu her şeyden. Dışlanmaktan, zorbalık görmekten korkuyordu. Taehyung taylı bir çocuktu ama tanışmak istesede yapamadı Jeon. Taehyung cesaretini toplayıp küçük gence doğru eğildi. Ortaokullardı daha. Taehyung bunun aşk olduğunu bilmeden masumca yaklaştı Jeon'a.

Hey! Kumral çocuk, Ben Kim Taehyung senin adın nee??

Her şey böyle başladı işte. O günden sonra çok yakın oldular. Taehyung tanıştıktan 1 yıl sonra ilk kez sevdiğinin evine gitti. O gün anladı aşık olduğunu. En sevdiği filmi izlemek yerine Jeon'u izleyince anladı. Aşktı bu.

Şimdi ise hala aynılardı. Jeon her şeyden korkar, çekinir. Taehyung çekinse bile onun için bütün rezillikleri yapardı. Ağladıklarında birbirlerine destek olurlardı. Jeon için Taehyung öz kardeşi gibiydi. Taehyung için ise Jeon onun biricik aşkıydı. Yıllar yılları kovaladı. Taehyung artık itiraf edecekti bugün cesaretini toplamıştı.

Dülincelerinden sıyrılıp hızlıca ayağa kalktı ve banyoya doğru ilerledi telefonundan Jeon'a bir kez daha mesaj gönderdi.

Heyy!! GELMEZSEN PATAKLARIN ÇOCUK😊

Moralini bozacak hiç bir şey yoktu,çünkü Taehyung mesajına bakmamasına alışmıştı. Telefonunu bırakıp hızlıca duşa girdi. Yarım saatlik rahatlatıcı bir duşun ardından bir kaç şey atıştırıp yeniden Jeon'a bir mesaj yolladı.

Bütün gün giyeceği kıyafetleri hazırladı, kontrol edip duruyordu. Akşam saat 18.00 olduğunda artık iyice heyecan kaplamıştı içini. Hızlıca hazırladığı sade ve hoş takımı giydi, saçlarını yaptı, hafif yüz hatlarını ortaya çıkaracak bir makyaj ve hazırdı. Jeon'a yeniden bir mesaj yolladı ve yola çıktı.

Bir buçuk saatlik bir yolun ardından buluşacakları yere geldi Taehyung. Tam saatinde gelmişti. Fakat jeon neredeydi? Onu asla ekmezdi ki bugün için ne kadar heyecanlı olduğunu biliyordu daha 2 gün önce konuşmuşlardı. Gelecekti Jeon. Taehyung beklemeye başladı. Dakikalar saatlere dönüştü. 1 saat geçmişti, Jeon'dan ne bir haber ne bir mesaj vardı. Taehyung gelmeyeceğini düşündü bir an suyundan bir yudum alıp etrafına bakındı. Gördüğü karşısında suyu öksürerek çıkartmıştı Taehyung.

Karşı masada en nefret ettiği kişi. Hwang hyunjin. Yanında oturan, canından çok sevdiği, biricik jeongguk'u.
.
.
.
.
.
EVET BOMBOK YAZIYORUM BİLİYORUM SANIRIM BİR DAHA FİC YAZMICAM HİÇ OLMADI 😔😔

NEYSE GİRESUN KASARİ FAN CLUB OLARAK BUTUN KASARCIKLARA SEVGILER HURMETLER EFENİM

Why Not Me? |taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin