Moon Bitch-Taekook

•1•

Flashback- 4 yıl önce

Taehyung~
"...artık gelmeyi düşünüyor musun canım? Bir saattir seni bekliyorum" diyen Jimin'in dalgalı sesiyle olduğum yerde yayıldım. Kendi kafasıyla bir yer bulmuş beni götürmek istiyormuş beyefendi.

Tabi onunla uğraşmak istemiyorum.

Evde güzelce kitap okumak, yemek yemek, rahat rahat video oyunları oynamak varken, neden gecenin bir saati dışarıya çıkayım?

"Hadisene mal! Kalk şu siyah takımı giy de biraz kız düşürelim. Evde içmek sana kızları getirmez." Diye üzerime siyah takımımı attı çapkın (!) arkadaşım. Artık çenesini çekmek istemediğim için kalktığım gibi odama yürüdüm.

Hızla takımımı üzerime geçirdim. Siyah saten gömlek, ve siyah kumaş pantalondan oluşuyordu. Üzerime vanilyalı parfümümü sıktım. Etrafa bakımca eklem yüzüklerimi görünce  hemen taktım. Sırıtarak aynaya baktım.

Yüzükler, takılar tamamen benim için yaratılmış gibiydi. Hoşuma gider, çevremden duyduğum kadarıyla bana çok yakışırdı.

İçerden hayıflanan Jimin'in ve kapıda bekleyen Namjoon ve Yoongi hyungumu daha fazla bekletmek istemediğim için (ne kadar gitmek istemesemde) hızla telefonumu alıp odamdan çıktım.

Jimin'i etrafta göremeyince direk dışarı çıktım. Ah ne bekliyordum ki. Canım arkadaşım, çocukluk arkadaşım Yoongi ile flörtleşmekten beni unutmuştu.

Acaba konuşurken aradan kaçsam mı diye düşünürken,

"Hadisene gerizekalı. Gören ergen kızlar gibi mıy mıy hazırlanıyorsun sanacak. Makyaj da yaptın mı?" Sesini duydum.

"Siktir Jimin. Sırf hatrına geliyorum seninle. Yoksa hiç halim yok"

Ordan bana öpücük attığında sürücü koltuğuna geçtim. Jimin, Yoongi hyungum ile gidecekti belli ki. Namjoon hyungumun arabası tamirdeydi yani benim ile gelecekti. Hemen yanıma yerleşince arabayı çalıştırdım.

"Ee Taehyungie senin işler nasıl gidiyor"

Ben bir avukattım. Namjoon hyung ise bir savcı. İşlerimden haberi yokmuş gibi sorması, tamamen işin ironik kısmıydı.

"İyi Namjoonshi senin nasıl" diyip gülümsedim.
"Normal" diye mırıldandı.

Namjoon hyung aynı zamanda evlenicekti bu yaz. Yakışıklı ve karizmatik olduğu için birini düşürmüştü. Şimdi ise ben giderken onu evine bırakacaktım. Malum eniştemiz kızmasın.

Düşüncelerime gülümsediğim sırada çatık kaşlarla telefonuna baktığını gördüm.

Geri bakışlarımı yola çevirirken bana seslendi.
"Taehyung beni ilerdeki **** marketinde indirir misin? Oradan  bi' arkadaşım Seokjin'le bizim eve gelicekti zaten. Beni alırmış oradan." Dediğinde 'tabiki' diye mırıldandım.

Markete geldiğimizde arabadan inip bana göz kırptı. Aynı şekilde karşılık verirken 'görüşürüz' diyerek kapıyı kapattı.

Kendi kendime gülümserken arabayı sürmeye devam ettim.

Ah kendimi tanıtmaya geç kaldım belli ki. İsmim Kim Taehyung. Yirmi dört yaşındayım, 2 senedir avukatım. Video oyunları oynamayı, içmeyi, kafa dinleyecek yerleri severim. Klasik bir hayatım var aslında. Sabah kalkarım, işe giderim, işten gelirim, kitap okur, yemek yerim uyurum falan filan.

Bazısı çocukluk olan bir arkadaş grubum var. Yoongi ile benim ortaokulda, sıra arkadaşlığı ile başlayan bir arkadaşlığımız vardı.
Namjoon hyung ve Jimin ile üniversitede tanışmıştık.