2.BÖLÜM

26 4 0
                                    

(Günümüz)

"Asena! Deden kahvaltıya seni bekliyor!" Diye bağıran Leyla abla nın ani sesi ile yerimden sıçrayarak kalktım.Kesin bir olay vardı.Onu çağırma amacının kahvaltı olamayacağını bilecek kadar iyi tanıyordum.
Hızlıca odamdaki tuvalette soğuk su ile yüzümü yıkadım ve üstümdeki pijamalardan kurtulup günlük birşeyler giydikten sonra isteksiz adımlarla aşağıya indim.Ve her zamanki gibi baş köşede oturan dedeme bakarak:
"Noldu ihtiyar beni neden çağırdın?"dedim.
"Gel buraya" dedikten sonra bana sarılmam için kollarını açmasına çok şaşırmıştım.Evet dedemle birlikte yaşıyordum fakat onu ilk defa bu kadar sıcak görüyordum.Şokun etkisi ile birkaç saniye olduğum yerde kaldım daha sonra çekinerek dedeme sarılıp karşısına oturdum.Fakat bundan sonra dedem beni daha da şaşırtarak yanındaki sandalyesini oturmam için çekti.Ve yine aynı şok etkisi ile bşr süre sandalyeye boş boş bakıp dedemin yanına oturdum.
Bu sıcaklık biraz fazla değil miydi!?
"Seni buraya yarınki görüşme için çağırdım Asena bu ciddi bir görüşme olucak ve sende orada olacaksın hoşuna gitmeyen şeyler olduğunda sinirlenmeyecek ve oturucaksın."

Şimdi neden böyle davrandığını anlamıştım.Suyuma gitmeye çalışıyordu belli ki konuşulacak konu benim hoşuma gitmeyecek ve beni sinirlendirecekti.Ve bir anda kendimi çok kırılgan hissettim.Dedemin bana sevgi göstermemesi bir anda çok ağırıma gitti ve gözlerim doldu.Dedemin beni böyle görmesine izin vermezdim bu yüzden sanki sinirlenmiş gibi masadan hızla kalkıp düzeltmeye çalıştığım sesimle "Eğitime gitmem gerekiyor." diyerek odama çıktım.

Hayır böyle olmamalıydı.Kendime kızarak banyoya girip beni kendime getiricek soğuk bir duş aldım.

Hemen dolabımdan siyah bir kargo pantolon,üstüne de siyah dar ama rahat bir üst aldım.Saçımı at kuyruğu yapıp siyah botlarımı da giydikten sonra hazırdım.

Eğitim merkezi yarım daire şeklinde sıralanan 4 katlı 5 adet bina ve bahçesi olan sevdiğim bir yerdi.
Benim işim 3 ve 5. binalardaydı.
İlk önce dans dersim için 3. binaya hızlı adımlarla yürüdüm.

Kapıdan içeri girip sağa döndüğümde 8. kapı dans odasıydı.İçeri girdiğimde öğretmenim Tülay Hoca beni bekliyordu.Üstüne giydiği bej rengi elbisesi ona çok yakışmıştı.Dedem  sayesinde yollarımız  kesişmişti.Açıkçası güzel bir kadındı fakat kocası onu aldatmış,bunun sonucunda ise o kendini dansa vermişti.

"Hazır mısın Asena?" Sorusuna kafamı sallayarak cevap verdim.
Başlamasını beklerken k bir sigara yaktı ve"İçeride  soyunma odasındaki elbiseyi dener misin?" dedi.Bende alışık olduğum için elbiseyi giymeye gittim. Elbisenin yakası öpücük yakaydı ve derin bir yırtmacı vardı fakat benim en sevdiğim kısım ise rengiydi.Siyah rengi bana hep çok asil geldiği için elbiselerimi genellikle siyah seçerdim.Tülay Hoca da bu durumu bildiği için bu elbiseyi seçtiğini anladım.
Elbiseyi giyip tekrar dans odasına geçtim Tülay Hoca beni beğenen bakışlarıyla süzmüş,ve sigarasını söndürüp ders moduna geçmişti.

"Bugün senin yaratıcılığına bakmak istiyorum.Ben sana bir müzik açıcam ve sen bu müziğe uygun koreografi yapman gerekiyor.Benim biraz işim var seni kendinle yanlız bırakıyorum."

Tamam anlamında baş işareti yaptım ve müziği açıp koreografi oluşturmaya başladım.

(Yarım saat sonra)

Vücudum artık ter içindeydi sonunda bitmişti.Şarkının duygusunu dansıma aktarmaya çalışmak gerçekten çok zordu.Tülay Hoca her hafta 4 koreografi çıkarıyor,üstüne bunları ezberliyordu.Tam ne kadar zor olabiliceğini düşünürken kapı açıldı. İçeriye ilk Tülay Hoca sonra da genç bir adam girdi.Adamla göz göze geldiğimde tuhaf bir his yayıldı içime sanki daha önce bu gözleri görmüş gibiydim.

Çok kısaydı evet
Ama 5 saattir yolculuktayım ve uykum geldi.Şimdi kesinlikle Aslı Arslan'dan çalmamışım gibi soru-cevap yapıcam.Cevap gelmeyeceğini bile bile
:(

Sizce bu tanıdık gelen adam kim?

Asena nın dövüş sahnelerini okumak ister misiniz?

~ASENA~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin