park chanyeol o gece festivalde herkesi kendine hayran bırakırken şarkının orta yerinde yaptığı şeyle bu sefer de herkesin ağzını açık bıraktı. sahnede yeşil gözlerini ve siyah saçlarının arasındaki alevleri seviyorum diyerek adeta haykırdı ve şarkı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
conan gray - fight or flight
🎸
O günün sabahında güneş çok güzeldi.
O günün gecesinde ise ay çok çirkindi, ama Park Chanyeol o gece ayın çok güzel olduğunu söylemişti. Ay çok çirkindi, benim sorduğum soru da öyleydi.
O gece ben soruyu sormadan önce denizden üstümüze doğru esen rüzgarı, Chanyeol'ün simsiyah kıyafetleri içindeki masmavi gözlerini ve rüzgarla birlikte daha da dağılan pembe pofuduk saçlarını asla unutamam. Aynı zamanda sorduğum sorudan sonraki bakışını da.
"Kyungsoo'yla aranızda bir şeyler mi var?"
Chanyeol'ün bana olan o yumuşak bakışları değişti, benim kuruntum mudur bilinmez mavinin en açık tonu olan gözleri adeta koyulaştı, kaşları çatıldı. Sonrasında bakışlarını yeniden yumuşatmaya çalıştı ama nafileydi, az önceki yumuşak gözlerinin yanından bile geçemezdi şimdiki gözleri.
Ben sorduğum sorudan dolayı pişmanlık duydum, Jongin için sormayı direkt kabul ettim, sorarken Jongin için değil de başka bir şeyler için -sebebini ben de bilmiyorum, gelip beni darlamayın- huzursuz hissettim ve sorduğum anda sorduğum için büyük pişmanlık duydum. Zamanı geri almak istedim, keşke böyle bir gücüm olsaydı.
"Yok." dedi kesin bir şekilde, başını denize doğru çevirdi. Ben de cevap veremedim, ne demem gerektiğini bilmiyordum.
"Kyungsoo'yla aramda hiçbir şey yok." dedi yeniden, devamında şunları söyledi. "Başından beri bunu sormayı planlıyordun, değil mi?"
Sorusuna cevap vermedim, onun gibi denizi izlemeye devam ettim. Az önce yumuşacık olan ortamımızı sadece birkaç saniyede berbat ettiğimi hissedebiliyordum.
"Eğer başta direkt sorsaydın sanırım bu kadar sinirlenmezdim. Oyuna falan gerek yoktu." Aslına bakarsanız bunu oyunlaştırmak bir nevi hoşuma gitmiş sayılırdı, Chanyeol hakkında bildiğim şeyler ismi, okul numarası, telefon numarası dışında başka hiçbir şey değildi. Bu soruyu sormadan önce onunla ilgili birkaç şey bilmek beni heyecanlandırmıştı.
"Senin hakkında bir şeyler öğrenmek istiyordum zaten." dedim çekinmeden, dediğimi dikkate bile almadı.
"Oradan bakınca Kyungsoo'yla nasıl göründüğümüzü bilmiyorum, senin dışında başka böyle düşünen var mı onu da bilmiyorum. Ama eğer gerçekten de sevgili gibi görünüyorsak buna dur demem gerekiyor sanırım." Kucağındaki beyaz yavruyla birlikte ayağa kalktı, bakışlarımı denizden ona çevirdim. Yüzüme bakmıyordu.
"Yavruyu daha sonra bizim bahçeye bırakabilirsin. Kedilere isim bulmakta da acele etmene gerek yok. Ben gidiyorum, iyi geceler."
Sonrasında gitti ve beni sahilde rüzgarla baş başa bıraktı. Ondan en fazla on beş dakika sonra ben de kalktım, yavruyu bahçeye koyduktan sonra kapılarını tıklatıp evime doğru gittim.
