park chanyeol o gece festivalde herkesi kendine hayran bırakırken şarkının orta yerinde yaptığı şeyle bu sefer de herkesin ağzını açık bıraktı. sahnede yeşil gözlerini ve siyah saçlarının arasındaki alevleri seviyorum diyerek adeta haykırdı ve şarkı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
clairo - amoeba
🎸
Oh Sehun bana aşık olduğunu söylediğinde sekiz yaşındaydı, ben ise dokuz.
Annelerimizin yakın arkadaş olması sebebiyle birbirimizi epey küçüklükten tanıyorduk ve normalde insan sevmeyen Sehun bana olan düşkünlüğüyle biliniyordu. Ondan bir yaş büyüktüm ve kendimi kocaman sanıyordum, Sehun'un bana abi demesini istiyordum ama bana abi demiyordu. Yeşilz eytin diyordu sadece, gözlerimin rengi yeşil diye. Kendi gözleri de yeşildi ama bunu takmıyordu, dünya üstündeki tek yeşil gözlü insan bendim ona göre.
Bana yaptığı aşk itirafından bir süre önce aslında yeşil zeytin yemeyen Sehun yeni yeni yeşil zeytin yemeye başlamıştı, annesi oğlunun durup dururken birden yeşil zeytin yemesine anlam veremiyordu ama olayı annelerimizin yanına bana aşk itirafı yaparken anlamıştı.
"Yeşil zeytin," demişti birlikte boyama yaparken. "Ben sana aşık oldum."
Hatırlıyorum, o gün öğretmeni çok ödev verdiği için ağlamıştı ve elleri kopana kadar ödevlerini yapmıştı. Sonrasında ben de boya kalemlerimi getirmiştim biraz mutlu olsun diye ve öyle de olmuştu. Annesinin izlediği dizilere aklı yeni yeni yetiyordu, aynı şekilde benim de. Ve o dizilerden duyduğu cümleyi benim önüme sunmuştu. Ben sana aşık oldum.
Sehun'un annesi biricik oğlunun dediği şeyle ağzı açık bakakalırken annem kahkaha atmıştı. Babamla yeni boşandığı dönemdi, pek iyi olmadığını anlayabiliyordum ve o dönemde onu ilk kez gülerken görmüştüm. "Büyüyünce evlendiririz."
Annem o gün şaka mı yaptı yoksa gerçekten mi dedi bilmiyorum, umarım şaka yapmıştır yoksa neredeyse on yıl geçti şu olayın üstünden ve Oh Sehun'a aşık olamıyorum.
Birlikte üç kişilik müzik grubumuza girme sebebinin de bana aşık olması olduğunu söylemişti, kendi kendine bateri çaldığını ama benimle aynı sahneyi paylaşmanın onu heyecanlandırdığını da. Sehun sekiz yaşında bana aşık olduğunu söylerken oldukça ciddi görünüyordu, geçen yıl kurduğumuz müzik grubu hakkında konuşurken sekiz yaşındaki gibi ciddi bir ifadeyle söylememişti bunu ancak yine de kafamda soru işareti bırakıyordu.
"Yeşil zeytinim." İşte şimdi yine bunu diyordu, kendisinin de bir yeşilzeytin olduğunu umursamadan.
"İnsan mandalina." dedim ben de karşısında dikilirken. Okulun ikinci gününde, hava düne tezat çok soğukken ve okulun bahçesinde üstümde deri ceketimle donarken.
"Karabiberim." dedi bu sefer de yanındaki Jongin'e dönüp. Jongin göz devirdi. "Ben ne alaka?"
"Gördüklerim halis midir?" Verdiği abartılı tepki saçlarımdan başka hiçbir şeye değildi, aslında tepkisi yerinde sayılabilirdi. Saçımda garip bir renk cümbüşü vardı, Minseok'un mavi-siyah saçlarına benzemiyordu. Başka bir havası vardı.