Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Serap," Oğlum harap etme kendini daha fazla, lütfen "
Arda," Anne çok özlüyorum, Ülkemi özledim. Burası çok yalnız, çok yabancı hissettiriyor. "
Serap," Farkındayım annecim fakat hepsi kariyerin için, biliyorsun oğlum "
Arda," Taraftarların üstünde sarı-lacivert görmeyi özledim "
Nurgül," Ardacım yapma böyle, bizi üzüyorsun "
Arda," Benimde üzüldüğümü göremiyor musunuz ? "
Ümit," Arda elimize geçen paranın farkında değilsin herhalde, hâla gelmiş sarı-lacivert diyorsun "
Arda," Anlamıyorsunuz, hiç bir zaman da anlayacağınızı düşünmüyorum "
Serap," Oğlum yapma böyle "
Arda kameraya samimi olmadığına herkesin emin olduğu bir el sallayıp aramayı sonlandırdı.
Bellingham," Arda iyi misin ? "
Bellingham Arda'yı kötü hissettiren ingilizce dili ile konuşuyordu.
Arda," İyiyim, iyi olacağım "
Bellingham," Kendini çok zorluyorsun, gel seni yarın akşam bir mekana götüreyim. "
Arda kafasını aşağı yukarı sallayarak onayladı.
Arda," İyi geceler sana, ben odama gidiyorum "
Bellingham," Çok erken değil mi ? "
Arda," Kafa dinlemek istiyorum "
Bellingham Arda'nın omzuna hafifçe vurarak onu teselli etti, Arda odaya girdiğinde ilk işi sıcak su ile duş almak oldu.
Uzun ve vücuduna huzuru veren duşun ardından odasının balkonuna çıktı, kulaklığını takıp bir şarkı seçti. En azından bu şekilde Ülkesi ile temas halinde hissedebilirdi.
"Bir zamanlar deli gönlüm "
Dinlediği şarkı ile az da olsa kendini iyi hisseden Arda, çıplak kaslarını yatağın kollarına bıraktı.
Güneşin sıcaklığının yukarı çıkışını yani güneşin doğumunu izlerken günün ilk kelimelerini balkonundan söyledi.
Arda," Günaydın Madrid "
Vücuduna çarpan hafif esintili hava ile gerindi, balkondan çıkıp üzerine bir şeyler giydi ve odadan dışarı adımını attı.
Bellingham," Günaydın, bugün güzel geçecek gibi. "
Arda," Neden bilmiyorum ama bana da öyle geliyor, içim enerji ile dolu "
Beraber antrenmana indiklerinde herkes hazırdı, hemen diğerlerinin aralarına yerleştiler.
_____________________________
6 saatlik antrenman sonunda bitmiş, Arda suyunu içerken soğuk terini siliyordu.
Bellingham," Ben seni bir iki saatte alırım, hazır olduğunda aşağı inersin "
Arda onu kafasını sallayarak onaylayınca odasına çıktı, terini üzerinden atmak için hızlı bir duş aldı.
Odasında kendi kendine bir saat kadar takıldıktan sonra hazırlanmak için ayaklandı.
Üzerine beyaz bir tişört , altına bol pantolon ve tişörtün üstüne kısa kollu siyah bir gömlek giydi. Çokta ağır olmayan bir erkek parfümü sıktı ve son olarak gözlüğünü tişörtünün yakasına taktı.
Gitme vakti geldiğinde aşağı indi ve Bellingham'ın şoförlü arabasına bindi.
Bellingham," Seni güzel bir mekana götürüyorum, hoşuna gideceğine eminim"
Mekana vardıklarında sahnenin önündeki masaya oturdular, Arda siyah gömleğini çıkartarak kenara koydu.Arda biraz etrafa göz atarken sahneye bir kadın çıktı.
Kadın Marilyn Monroe'nin bir şarkısını söylüyordu, Arda kadını incelese de pekte ilgisini çektiği söylenemezdi.
Bellingham," Ne içersin ? "
Arda," Fark etmez "
Bellingham kafa sallayıp garsona bir kaç içecek ismi söyledi.
Sahnedeki kadın şarkısını bitirince alkışlar koptu. Sıradaki kişi genç bir kızdı , Arda sahneye dönüp onu usulca inceledi.
Elbesinin kolları kısa ama kabarıktı ve ayrıca göğüs dekoltesi vardı. Sol bacakta uzun bir yırtmacı vardı, Elbise beyazdı ama giydiği eldivenler siyahtı.
Arda'nın ilgisini daha çok kızın saçları çekmişti, kızın bembeyaz saçlarından sadece bir tutamı siyahtı.
Arda bakışlarını sahneden çektiğinde tekrar oraya bakmasını sağlayacak tanıdık bir melodi çalmaya başladı.
" Ele avuca sığmazdı deli gönlüm "
" Bir zamanlar neredeydi şimdi nerede ?"
" İster güneş ol yak beni "
" Yağmurum ol ağlat beni "
" Aklım başka duygularım başka yerde.."
Şarkı bittiğinde Arda gözlerini kırpıştırdı, Genç kız kulisine döndüğünde Arda ayağı kalktı.
Bellingham," Ne oldu ? "
Arda," Ben birazdan geliyorum, bekle "
Arda hızla kulisin olduğu yere tarafa gitti, genç kızın bir kapıdan içeri girdiğini gördüğü anda oraya hızla gitti.
Kapıda yazan yazıya 10, bilemedin 15 saniye boyunca baktı.
