Yolculuk

gezi heyecanı

"Ya Anne bak geç kalacağım gerçekten!"

"Ya serena dur kızım ya çamaşırları kurutmamışsın ıslak ıslak mı giyeceksin?"

"Ya anne 40 yılda 1 Allah aşkına 1 kez okul gezisine gitmek istedim."

"

İyi al kendi valizini kendin hazırla!"

"TAMAM!"

Annem ile sürekli kavga ederdik böyle durumlarla. Neyse ki en yakın arkadaşım sathlie beni almaya gelmişti.

"Anne hadi çıktım ben görüşürüz!"

"Oo kanka hiç gelmezsin sandık!"

Sathlie'nin sevgilisi jad, sürekli bana laf sokmaya çalışıyor duruyordu. Gerçek anlamda sathlie ve ben bu durumdan rahatsızdık.

Arabaya bindiğimde sathlie bana 'merhaba' Der gibi gülümsedi bende ona aynısını yaptım. Muhtemelen jad ile kavga etmişlerdi.

***

"Kızlar bizim sınıf şurada. Ben arabayı park edip geliyorum. Siz ikiniz yerleşirsiniz otobüse.

Jad'in dediğini yapıp önce valizlerimizi aldık sonra sınıftakilere selamlaşıp otobüse geçtik.

Otobüs tam bir yol otobüsüydü. Gerçekten çok ferah ve genişdi.

"Ya serena ben gerçekten çok acıktım. Kahvaltı da etmedim sabah."
"Aferin sathlie. Bende de hiç bir şey yok sadece su getirdim. Şoför'e sorarsın."
"Ya sana söylememiştim herhalde şoförü değiştirdiler yani Şoför bay Tom öğretmen de bayan shell."
"AHWHWIWPWP!"

Ufak bir gülme krizi geçirdikten sonra hafif hafif güldük. Otobüs hareket edince sathlie ve ben kulaklıklarımızı takıp, yola bakmaya koyulduk.

***

"Sathlie mi mayla mı dersin ha?"
"Ya bu ne biçim bir soru?"
"Sadece cevap ver serenaa..."
"B-ben bilmiyorum. Biri en yakınım diğeri kuzenim."
"Ben mi seçeyim yani!"
"Hayır!"
"O zaman seç birini!"
"Tamam! Tamam... Ben maylayı yanıma almak istiyorum..."
"İyi şanslar serena..."

"SER!"
Sıçrayarak uyandığımda yanımda gözlerimin içine bakan endişeli sathlie'yi gördüm.
"Bir kabus sadece."
"Tamam. Yiyecek dağıttılar daha demin. Senin için bir simit,sandviç, su ve elma suyu aldım."
"Saol sathlie."
"Rica ederim ser."

Camdan dışarıya baktığımda çok güzel ormanlık bir yer gördük.
Ama fazla güzeldi yem yeşil idi ve yolda sadece biz vardık.

...

Bum!

...

Aileniz size yabancılarla konuşmamayı ve bilmediğiniz yerlere gitmemenizi söylemedi mi?

"Sathlie..."
Uyandığımda gerçekten buğulu görüyordum Otobüs camları kırık ve yani başımda sathlie'nin başı kanıyordu.
"Serena... jad nerede ne oldu?"
"İnan bende bilmiyorum. Hadi kaldıralım seni koltuktan."

Sathlie ile kalktığımızda bazi öğrencileri fazlasıyla kan içinde gördük. Otobüsün kırılmış kapısından zar zor çıkınca jad'i bir şey arıyormuş gibi gördük. Sathlie jad'in yanına gitti.

"JAD! İYİ MİSİN?(!)"
"İyiyim sath. Sadece... sadece kayıp telefonumu arıyordum."

"Jad? Telefonun elinde ve flaşı açık?"

Jad'e bunu dedikten sonra sathlie ona sorgulayıcı ifadeyle baktı.

Biz konuşurken otobüsten bir kaç kişi indi. Bir tanesi kuzenim mayla idi.

"Mayla! İyi misin?"
"Çek elini serena! Kontrol bile etmedin beni!"
"Mayla... gerçekten kendimizi zor kontrol ettik. Salth yanımdaydı direk ona baktım o yüzden."
"Ya bi git Allah aşkına."
Mayla sinirle gittikten sonra otobüsten inen 4 kişi ile bakıştık.

"Diğerleri uyanmadı. Ve de bayan shell de yok? Jad ilk sen mi kalktın."

"Evet will. Ama bayan shell nerede bilmiyorum."

"Belki de kaçmıştır?"

"Ya ne alakası var wanda?"

"Tamam birbirimize kızmanın hiç bir manası yok."
dedi paries.
Jessica'nın sevgilisi ve gerçekten okulun en yakışıklısı.
Jessica, paries'ın elini tutuyordu.
"Dağılıp shell'ı mı arasak."

"Bence de öyle yapalım. Herkes ikili eşleşsin."

Ben ve salthie
Will ve mayla
Jessica ve paries.
Ve sona ayrıca tek kalan jad.
Jad buna pek bozulmadı gibiydi ama içten içe sinirlenmiş gibiydi.

***

"Serena gerçekten çok yoruldum 1.5 saattir dolanıyoruz. Hayır yani telefon da çekmiyor."

"Haklısın salthie ya. Bence ilk toplandığımız alana gidelim."

Biz salthie ile dönerken, orada ki çiftlerin hepsini gördük. Bizden sonra hemen jad geldi.

"Siz bir şey bulabildiniz mi?"
"Hayır will. Belki Jessica ve paries bulmuştur?"
"Ah... hayır biz de hiç bir şey bulamadık."
Dedi Jessica.

"Ben buldum..."
Dedi jad.
Hepimizi meraklı meraklı ona baktık.
"Ee ne buldun?"
Diye sordu mayla.

"Bayan shell'ın kanlar içinde ki cesedini."