illüzyon

1 1 0
                                    

"NE DEMEK BIR KERELIK!"
Jess ve paries kavga ediyordu çünkü paries, jess'i aldatmıştı. Cebinden düşen o alet de aslında reçelmiş. Kendi kendine fantezi yapmışlar işte.

"Ya bu benim seçimim değil di! Ayrıca sen de-"
"KES SESINI PARIES!"

Gerçekten Jess de paries'ı mi aldatmıştı??

Jess ağlayarak otobüse döndüğünde. Paries ellerini alnında birleştirip haline sinirleniyordu.

"Hey Jess!"
"Gidin buradan!"
"Jess. Seninle konuşalım lütfen!"
"Sathlie!"
Sathlie ve Jess baya sesli konuşuyorlardı. Sonrasında sathlie'yi jess'in elini tutarken gördüm.

"Biz biraz dolaşıyoruz."
Jess baya yorgun gibiydi. Sathlie'yi anlamış gibisinden gülümsedim. Ve kayla'yı alıp içeri geçtim. Çok acıkmıştık.

"Ser. Ben acıktım..."
"Biliyorum kayla. Bende çok acıktım. Belki sathlie bir şeyler bulmuştur. Aradan zaten 1.5 saat falan geçti"
"Tamam ben otobüsteyim."
"Tamam dikkat et."
Otobüsten çıkıp etrafa bakındım. Hiç ormanlık alan yoktu. Yani aslında vardı ama meyve ağaçları yok gibi azdı. Olan meyveleri de tanımıyorduk.

İkide bir arkamı dönüp otobüse bakıyordum. Her ne kadar jad ve will'e güveniyordum ama gene de kayla'yı tek bırakmak hoşuma gitmemişti.

Ufak ufak yürümeye başladığımda, gerçekten baya güzel yemyeşil bir yere girdim. Ormanlıktı. Capcanlı  ağaçlar vardı...

Burası neden keşfedilmemişti acaba??

Yürürken bir tane ağaç daha gördüm fakat bu diğerlerinden daha farklı, daha büyük, daha eski gibi duruyordu ve üstünde paslanmış bir tabela vardı.

Tabelayı okumaya koyuldum. Zor okunuyordu.

L mi o??
Y??

'Bu ada'ya; sessiz yer denir. Her zaman gelip görmeniz size terapi gibi gelecektir! Burayı keşfetmek istiyorsanız bize katılın!'

Ve altında bir tür ajentası'nın adı vardı. Belki bize yardım edebilerlerdi!

Ne olduğuna bakmak için ağaca daha fazla yaklaştım. Tabela bir tık yukarıda olduğu için parmak uçlarıma kalkmak zorunda kaldım esnedim baya ve sonundaaa
ALDIM!
EVET ALDIM!
tabela bir sehpa büyüklüğünde idi. Ve pas tutmuştu.
Üzerindeki örümcek ağlarını ve yaprakları elimle çırpıp, sildikten sonra tertemiz olmuştu.
Biraz inceliyordum ve arkasına bakmak! Nasıl aklıma gelmedi ya.

Tabelayı çevirdiğimde arkasında başka bir yazı vardı.

'Ben milenda gassiey. Ailemle geldiğim piknikte onları kaybettim. En garip tarafı hayal mi görüyorum bilmiyorum ama burası kesinlikle normal değil!
Ailem'i sarılırken hissediyorum fakat akşam yaklaşırken onların cansız bedenini...
Oh... anladınız işte.
                                     29.02.2002'

Bu gerçekten korkutucuydu. Ama altında bir yazı daha vardı.

'Hey yine ben! Milenda gassiey. Artık 2 haftadır buradayız. Çıkış bulamadık. Buraya alıştım alışamadığım en büyük şey; dün gece annem ve babamın erkek kardeşimi öldürüyor olup ertesi günün sabahı bana kahvaltı hazırlamaları."

Tabela'nın altında buna benzer bir sürü yazılar vardı.

'Hey! Milenda gassiey geldi! Gerçekten burada 2 ay geçirmek çok zor! Ama size bilinçli olun diye söylüyorum. Bu orman hayal edemeyeceğinden daha büyük. Burada hayatta kalın! Sanki bir oyun tasarımı gibi! Ağaçlar nasıl bu kadar güzel? Neden erkek kardeşimi bulamıyorum?
                                8.03.2002"

"Selam... milenda gassiey ben...
Burada 2 Ay'ın sonunda bir risk alıp kaçacağım. Kesinlikle bu ormana gelmeyin.

                             11.08.2002"

Ardından tabela da ki kan lekeleri... el izleri...
Milenda nasıl?
Ne olmuştu?

"Buraya girmeyecektin."
Yankılanan bir kız sesi...

"GİRMEYECEKTİN!"
Ve soğuk hava...
Hatırladığım son şeyler...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 25, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin