YETİM HÜDDAM HÜSEYİN

YETİM HÜDDAMIN MÜSLÜMAN CİNLERLE ARASINDAKİ GELİŞME

Esselamün aleyküm dostlarım benim yazdığımı okuyup hoşunuza gitmişse ne güzel bana beğendiğinizi göstermek için beğenmeyi,aklınızda kalan soruları yazmayı unutmayın keyifli hem dinlemeler hemde okumalar.

Beni içeriye aldığı o an Tövbeler olsun. Sanki içerisi mahşer alanı gibiydi. Tıklım tıklım her yerde bembeyaz çarşaflılar vardı. Gözleri onların gözleri insan gibi değildi bembeyaz damarları bile yok. Ama içerisi çok hoş bir enerjiye sahipti. Gül kokusu kokuyordu. Beni çember içine almış hepsi gözlerimin içine bakıyorlardı. Sanki bende birşey varmış gibi. Kalbim hızlı hızlı atıyor, vücudum tiril tiril titriyordu. O an aklıma Yakup geldi. Dönüp ona baktığımda oda onlar gibiydi. Nasıl olabilir aklım bir türlü almıyordu. Aynı Yakup gibiydi Allah'ım
Sen aklıma fikrime mukayyet ol.

Bir anda hepsi bir ağızdan "HÜDDAM HÜDDAM HÜDDAM"Diyip bağırmaya başladılar. Hüddamlığın ne anlama geldiğini o an bilmiyordum. Çok korkmuştum ne yapacağımı bilmiyordum kaçmak istesem de sanki zincirlerle yere sabitlenmiş gibi duruyordum. Yakup gördüğüm cin yanıma geldi bana sanki bir yere gitmemi emreder şekilde bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Bir anda gözden kayboldular. Hemen atar topar mescitden çıkıp odama doğru koşuşturuyordum. Çok korkmuştum ağlamaktan gözlerim kan çanağına bürünmüştü. Kendimi yatağıma attığım an Yakup"NE OLUYO LAANN SEN KİMSİN?" Öyle bir bağırmıtıki herkesi ayağa kaldırmıştı. Uyananlarda çığlık peşine çığlık atıyorlardalı. Müdür Cevat geldi"NEYE BAĞIRIYORSUNUZ? KESİN SESİNİZİ!!!" Demesinin ardından herkes susmuştu.

Cevat;Hadinin şimdi zıbarıp yatın.
Bizler;Tamam Müdürüm.
Cevat;Haah hep böyle adam olun. Yarın sizleri çalışmaya göndericez. Şimdilik iyi uyuyun.

Dedikten sonra arkasına bakmadan kapıyı sert şekilde örterek gitti. Yakup bana dönerek"oğlum öyle gelişmi olur altıma yapıyordm." Ben susmuş "haklısın" diye bilmiştim. Yakup ta beni üzmemek için biraz şakalar yaparak üzgünlügümü atmıştık. Çalışmaya göndermek şu şekilde idi bizler belli yaşa gelince kendi ekmek teknemiz açabilmek için bizleri belirledikleri yerlere götürüp orada çalıştırıyorlardı. Sabah olmak üzeriken uyanıp o serin havayı içime çekmiştim. Saat 8.00' da yemekhaneye inip tabağımızı alıp sofraya oturmuştuk. Yakup çok heyecanlı,meraklı ve aceleci şekilde yemek yiğip konuşuyordu.

HÜDDAM HÜSEYİN;Kardeşim sakin ol bu ne telaş?

Yakup; Düşünsene kardeşim bir kaç saatliğine olsada şu Cevat'dan kurtuluyoruz.

HÜDDAM HÜSEYİN;Doğru diyiyorsun kardeşim. Ama böyle yemeye devam edersen sana sıkıntı olur.

Yakup; "Ama ne yapayım? Kendimi tutamıyorum." Diyerek ikimiz beraber hafif kahkaha atmıştık. Bekçi Hasan amca bağırıyordu"OTOBÜS GELDİ ÇOCUKLAR. HADİNİN HERKES ARABAYA KİMSE KALMASIN. ALLAH'A EMANET OLUN." Diyerek bizleri uğurluyordu.

Yakup'u Spor sahasına benide
Medreseye göndermişlerdi. Ortam çok hoştu.
Hocalarlan konuşup dertleşiyorduk. Bana okadar iyi bakıyorlardıki sanki öz çocuklarıymışım gibi. İşimi bitirmiş hocalarımla sohbet ediyordum içlerinden birisi "Evladım benim adım Hamza senin gibi bir çocuğu görmek bizi gururlandırdı" ama neden böyle söylediğini anlıyamamış bir şekilde dönüp sordum" Peki beni bu denli sevecek kadar size ne yaptım?"içeride hafif bir kahkaha atıldı ve benle konuşan Hamza hoca "seni bir kaç  günsonra gelip yurttan alacağım tamam mı?"bende o mutluluktan "tama" demiştim. Konuşmamız bitmiş otobüs de gelmişti. Hızlıca binip yurda döndüm. Arkadaşlarımla bolca sohbet ettim. Hepsinin günü güzel geçmişti. Yataklarımıza çekilmiştik. Lavabom gelmişti hemen yataktan doğrulup lavabonun yolunu tutmuştum. İşimi halletmiş odama doğru dönüyordum. Bir kapının açılış sesini duydum. Merakla ilerliyordum. Birazdaha dikkatli bakınca kapının önünde birisinin orada bana baktığını gördüm. Hemen arkama dönüp kaçmak isterken.

Eğer hoşunuza gittiyse beğenerek ve yorum yaparak bunu bana belli edebilirsiniz iyi okumalar. Allah'a emanet olun.