kızlarla konuştuktan sonra ellerini yıkayıp lavabodan çıktı. şuanki gerginliğinin haddi hesabı yoktu. her adımında geri dönüp kaçmayı planlıyordu ama yine kendini san'ın yanında buldu.
mark'ı görmenin şokuyla san'a çok odaklanamamıştı. şimdi dikkatlice inceleme şansı doğmuştu. san, o kadar mükemmel gözüküyordu ki wooyoung hangi ayrıntısına hayran kalacağını seçemiyordu.
"tekrardan kusura bakma onlar biraz öyle yavşak kişilikler"
"önemli değil hyung aslında kafa insanlara benziyorlardı"
"aynen aynen"
"şimdi ne yapacağız hyung?"
"dediğim gibi ilk günden seni fazla yormak istemiyorum. o yüzden sadece ısınma haraketlerini yapacağız. aletleri bir sonraki buluşmamızda öğrenirsin"
bir sonraki buluşmanın olacağının kesinleşmesiyle memnuniyetle gülümsedi wooyoung.
salonun köşesinde sadece san ve o olduğu icin çok rahattı.
"evet şimdi önce bacaklarını açabildiğin kadar açman lazım"
wooyoung bu işe neden bulaştığını tekrar tekrar sorgularken bacaklarını olabildiğince açtı.
"şimdi sağ elinle sağ ayağına dokunmaya çalış. biliyorum senin için zor ama yapacak bir şey yok"
elinden geldiğince yapmaya çalışıyordu ama wooyoung'un beli o kadar esnek değildi. yatağından hiç çıkmayan çocuğun cidden burada ne işi vardı?
san beğenmemiş olucak ki wooyoung'un arkasına geçip ellerini destek vermek için beline ve omzuna yerleştirdi. hafifçe güç uygulayarak wooyoung'un daha fazla eğilmesini sağladı.
wooyoung san'ın bu haraketinden sonra kafasını san'a çevirdi. yüzleri zaten yakındı ama wooyoung yüzünü daha çok yaklaştırdı. san'ın nefesini yüzünde hissediyordu. wooyoung bilerek geri adım atmadı san'ın ne yapacağını merak ediyordu. san sanki hiç wooyoung'un yüzünü incelememiş gibi gözlerini yüzünde gezdirdi. ne yaptığının farkına varınca ellerini geri çekti. tüm gücünü san'a verdiği için anlık boşluğa düşen wooyoung dengesini zorda olsa topladı ve haraketi yapmayı bıraktı.
san demin hissettiği duygular yüzünden bir an önce buradan gitmek istiyordu ama wooyoung'u buluşmanın ortasında bırakmak istemiyordu. ayrıca daha sadece bir tane haraket göstermişti.
wooyoung san'ın ani hareketlerinden biraz da olsa etkileyebildiğini düşündü.
"şimdi aynı haraketi sol elinle yapmayı dene bu sefer yardım etmeyeceğim"
wooyoung bu sefer bilerek haraketi daha da kötü yaptı. normalde düzgünce yapacaktı ama san'ın yardım etmeyeceğini belirtmesi sinirini bozmuştu.
ne kadar yapmayacağım dese de dayanamadı san. sanırım wooyoung'u kendi spor sanatına hakaret olarak gördüğü için dayanamadı. hayır kimi kandırıyoruz sadece belini tutmak hoşuna gitmişti.
ellerini tekrar aynı yerlere yerleştirip yardım etti. wooyoung bu sefer gülerek yüzünü san'a yaklaştırdı.
"ne o hyung hani yardım etmeyecektin"
"haraketi o kadar kötü yaptın ki kendimi tutamadım"
"o yüzden olduğuna emin misin hyung?"
wooyoung boştaki elini san'ın beline koyduğu elinin üstüne yerleştirdi. cidden ne yaptığı hakkında en ufak bir fikri yoktu ama artık aralarında bir şey olsun istiyordu. san'ın şuan tek düşündüğü wooyoung'un güzelliğiydi. pozisyonları bozmayı hiç istemiyordu. içinden bir ses yaptığının cok yanlış olduğunu söylüyordu ama kendini wooyoung'u izlemekten alı koyamıyordu. en sonunda ellerini çekip kendine gelmek adına boğazını temizledi.
"diğer harakete geçelim ve bu sefer gerçekten diyorum yardım etmeyeceğim"
---
uzun ve wooyoung'un flörtleşmeleri ile dolu spor faslından sonra artık yorulan wooyoung sızlanmaya başladı. bir an önce yeosang'ın yatağını ele geçirmek istiyordu.
"yeter hyung cidden çok yoruldum"
"bunun yorucu olduğunu bilerek buraya gelmen lazımdı wooyo"
"hyung gerçekten yoruldum ama ya"
"şakaydı şakaydı. seni evine bırakmamı ister misin?"
"gerek yok hyung ev yakında zaten"
"emin misin?"
"eminim eminim"
"pekala wooyo. ben bir süre daha burada kalacağım"
"sen bilirsin hyung"
wooyoung gitmeden önce san'a yaklaşıp ellerini omzuna yerleştirdi. yanağına minik bir öpücük kondurup geri çekildi.
"yardımın için teşekkür ederim hyung görüşürüz"
ardında kafası iyice karışmış bir san bırakarak hızlıca çıktı salondan. hemen yeosang'ın evine doğru yol aldı. hala yunho ve mingi'nın yeosang'larda olduğunu düşünüyordu.
wooyoung gittiğinde san biraz ara verip telefonunu çıkardı. jeno'dan mesaj gelmesiyle şaşırdı ama az çok mesajlarin içeriğini tahmin edebiliyordu.
---
jeno
san hyung
bugün yanındaki çıtırın instasini versene
san
olm bak zaten gerginim
git başımdan
jeno
hyung sen bu ara bi gerginsin la
ne var yani neyin ki bu çocuk senin
san
bir şeyim değil
jeno
ver o zaman instasini
san
@/jungwoomyl
al çok rahatsız etme çocuğu
jeno
kral adamsın
☆☆☆
KIZLARRR
NABERSJNIZZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
karadeniz turu // woosan
Fanfictionwooyoung kızlar ben asik oldum yunho daha aski biraktim diyeli 12 saat olmadi orospu
