Yavaş adımlarla yukarıya çıktım. Karanlıktan dolayı önümü net göremiyordum. Çok fazla tıkırtı vardı. Kapıyı araladığımda içerde bir kişinin olduğunu farkettim. Tanıdık bir yüz değildi.
"Biz seni ararken sen kendin bize geldin Jeon Jungkook. "
Ne olduğunu anlamamıştım.
"Ne."
"Evet seni arıyordum ve artık buldum."
Kahkaha atmaya başladı. Ne olduğunu anlamamıştım. Kim neden beni arasın aklım almamıştı.
Üzerime doğru yürümeye başladı. "Yaklaşma! " Elimdeki bıçağı ona doğru tuttum.
Elime doğru bir tekme attığında bıçak yere düşmüştü. Elini şıklattığında bir anda gözlerim kapandı. Çırpınmaya başladım fakat ellerim ve ayaklarımı hareket ettiremiyordum. Bir anda burnuma bir koku tuttular.
Üzerime dökülen suyla uyandım. Gözlerim hala kapalıydı. Bir el arkamdan gözümdeki bandı açtı. Depoya benzer bir yerdeydim. Ellerim arkada bağlanmıştı. Sandalyeye oturtmuşlar. Ne bu kaçırıldım mı?
"Jeon Jungkook günlerdir evini ziyaret ediyorum. Hahahaha. Meğersem sevgilinle kalıyormuşsun. "
"Sen kimsin?! " Arkamda duran adam yürümeye başladı. "Immm bu soruya sevgilin cevap vermeli bence. "
Tam önümde durdu. Cebinden telefonunu çıkardı ve birini aramaya başladı. Telefonu hoparlöre almıştı. Telefon çok geçmeden açıldı.
"Alo." Taehyung'du. Sesin sahibi Taehyung'du. Kalbim korkuyla çarpıyordu.
"Bay Kim Taehyung. " Karşımdaki adam konuşmaya başladı.
"Hassiktir. Yine numaramı nerden buldun piç! "
"Immm şöyle kii... Sevgilin... Elimde Taehyung! " Kahkaha atmaya başladı.
Taehyung sinirle ona bağırmaya başladı. "Siktir. Bana bak Hoseok piçi onun kılına bir zarar gelsin seni doğduğuna pişman ederim! "
Hoseok telefonu kendisine yaklaştırdı. "Eğer bu yakışıklının inleyişleriyle canlı porno duymak istemiyoesan sana attığım adrese gel Taehyungcuğum. " Kahkaha atmaya başladı.
Telefonu Taehyung'un yüzüne kapattı. Biraz daha telefonda oyalandıktan sonra telefonu telrar kapatıp cebine koydu.
"Bakalım canın sevgilin kaç dakikada gelicekmiş buraya. "
Taehyung gelirse neler olucağını merak ediyordum. Peki benim yarınki konserim. Konser nolucaktı. Menajerim beni ara mıydı? Taehyung'un başına bir şey gelir miydi? Buraya geldiğinde nolabilirdi?
Adının Hoseok olduğunu duyduğum adam bana yaklaştı. Eliyle çenemden tuttu. Yutkundum.
*hoseok anlatımı*
Karşımda oturan yakışıklı çok dikkatimi çekmişti. Yakışıklılığı, çekiciliği, cezbediliciği beni yükseltiyordu.
Ona yaklaştım. Çenesini kavradığım gibi dudağına yapıştım. Onu öpüyordum fakat bana karşılık vermiyordu. Ve sürekli kıpırdanıyordu. Bu da beni sinir etmişti. Bana karşılık vermedikçe daha sert öpmeye başladım.
Bana hiç bir şekilde karşılık vermedi. Çok bağlıymış sevgilisine. Sinir olmuştum. Dudağını emmeye ve dişlemeye başladım. İnliyordu. İnlemeleri beni tatmin etmişti.
Geriye çekildim. Dudağında izler bırakmıştım. Bu da beni mutlu etmişti. Sevgilisine mükemmel bir görsel şölen.
Kendi içimde Taehyung'un gelmesi için 15 dakika vermiştim. Evi vuraya yarım saat uzaktaydı. 15 dakika içinde gelmezse bu güzelliğin tadını çıkaracaktım.
Aklımda bir kaç plan vardı. Bunları icraate koymayı düşünüyordum. Fakat çakışan bir iki şey vardı. Ben bu güzelliğin tadını çıkarırken gelirse onu nasıl yakalatacaktım.
*Taehyung*
Attığı konuma geldiğimde yakalanacağımı biliyordum fakat Jungkook'un evime sağ salim varmasını istiyordum. Kendi evine giderse bu piçle telrar karşılaşma ihtimali vardı.
Attığı konuma varmıştım. Kapıyı açtığımda Jungkook sandalyeye bağlıydı ve önünde de Hoseok piçi dikiliyordu. Elimdeki tabancayı doğrultarak bacağından vurdum. İnleyerek yere düştü.
Jungkook ağlıyordu. Koşarak Jungkook'un yanına gittim. Hızlıca onu çözüp kucağıma aldım. Hoseok bağırmaya başlamıştı. İçeriye bir kaç adam girmişti. Ellerinde tabancalar vardı. Durdum. Elimdeki tabancayı dikleştirdim. Acemi oldukları her halinden belli olan adamlar geri çekildi. Silahı üzerlerine tutarak geri çekilmelerini sağladım. Koşarak arabaya bindirdim Jungkook'u. Sürücü koltuğuna geçmek için doğrulduğumda bel boşluğumda keskin bir acı hissettim. Jungkook arabanın içinde hüngür hüngür ağlamaya başladı. Hızımı kesmeden arabaya bindim. Arabayı çalıştırdım ve son hız sürmeye başladım.
"Ağlama be güzelim . Ağlaman canımı yakıyor." Jungkook bir anda sustu. Gözünden yaş gelmeye devam ediyordu. Elimi ona uzattım. Elimi tuttu. "Ölürsen seni gebertirim Taehyung! " Gülümsedim. "Ne ölmesi be daha evlencez! " Gülümsedi ama hala gözünden yaşlar akıyordu.
Eve varmıştık. Arabadan indim. Jungkook koşarak yanıma geldi. Sendeleyerek yürüyordum. Bel boşluğumdaki o mermi canımı çok yakıyordu. "Hastaneye gitmemiz gerekmez mi? " Eve girdiğimizden kendimi koltuğa attım. Her yerimiz kan olmuştu.
"Telefonum odamdaydı getirebilir misin? " Jungkook koşarak yukarı çıktı. Telefonumu bana uzattı. Kişilerimden genelde uaralandığımda aradığım doktoru aradım. Hemen geleceğini söyledi.
"Jungkook." Yine ağlıyordu. "Efendim." Gülümsedim. "Yaklaşsana bana. " Bana doğru yaklaştı. Bu zamana kadar fark etmediğim bir şeyi farkettim. Dudaklarında morarıklıklar vardı. "O piç mi yaptı bunları! " Anlamaz bakışlarla bana bakıyordu. "Yaklaşsan artık-ahh. " Yaklaştı bana. Gözünden bir damla yaş süzüldü. Dudaklarında morarık olan yerlerini öptüm. "Jungkook." Gözleri dolu doluydu. "Seni seviyorum. "
*jungkook*
"Seni seviyorum. " Gözümden haşlar akıyordu. Onu kaybetmek istemiyordum. Taehyung'un kafası yastığa düştü. Gözümden yaşlar daha hızlı akmaya başlamıştı. "Şu siktiğimin doktoru ne bok var da gelmiyor! " Kapı çaldı. Koşarak kapıyı açtım. Doktor hemen içeriye girdi. Taehyung'a baktı. "Yarası nerde? " Ağlamamı durdurdum. "Bel boşluğunda sanırım. "
Üzerindeki tişörtü yırtarak çıkarttı. Yarası çok kötğ görünüyodu. Elindeki çantadan bir sürü alet çıkarttı. "Sen istersen başka bir odaya geç. " Doktoru dinleyerek yukarıya Taehyung'un odasına çıktım. Yanıöda telefonum yoktu menajeri arayıp konseri iptal ettirmem lazımdı. Taehyung bu haldeyken hayatta konser veremezdim.
Aşağıya indim. Doktora hemen geleceğimi söyliyip evden çıktım. Koşarak eve gittim. Telefonum mutfaktaydı sanırım. Telefonu alıp eve koştum. Geri geldiğimde içeriye doğru bakındım. Doktor içindeki mermiyi çıkarmaya çalışıyordu. Dolaptan bir şişe su aldım. Ağlamam yatışmıştı. Telefondan menajerimi aradım. Arkadaşım olduğunu söyledim. Benim için iptal edebileceğini söylemişti. Yeni menajerimi sevmiştim. Elimdeki şişeyi kafama diktim. Taehyung'a ne olduğunu çok merak ediyordum fakat aşağıya inmeye korkuyordum. Bacaklarım bunu engelliyordu.
Yaklaşık bir saatin sonunda doktor bana seslenmişti. Aşağıya indim.
"Taehyung'un ameliyatı başarılı geçti. Vaktim kısıtlı olduğu için kanlarını temizleyemedim kusura bakma. Bunlarla sen temizleyebilirsin umarım şimdi gitmem lazım. Bol bol su içir. Çok fazla kan kaybetmemiş korkulacak bir durumu yok. Dediklerimi yaparsan iki haftaya toparlar. "
Selamün aleyküm gençler
Bu bölümü beğendiyseniz oy atın
Yoksa gelip sizi ısırıyomuşum
Neyse hadi görüşürüz oy ve yorum atın ha tekrar söylüyom bak
💋🫀❤🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Önüne Baksana Lan Pezevenk | Taekook
Fanfic"Önüne Baksana Lan Pezevenk! " "Ne diyon amına koyayım! "