-
Küçük olan karnında, arka tarafında ve neredeyse vücudunun her tarafında hissettiği acılarla gözlerini araladı. Acıdan dolayı dolan gözleriyle çoktan göz yaşı dökmeye başlamıştı.
Yan tarafına döndüğünde tanımadığı bir yüzün yanında uyuduğunu gördü. Bu onu daha fazla korkutup ağlatırken yataktan kalkmaya çalıştı.
Bacakları o kadar çok ağrıyordu ki yerinden zar zor kıpırdayabilmişti. Kendisini duvar dibine atarken yataktan çekerek düşürdüğü battaniyeyi çıplak vücuduna sardı. Her tarafı çıplaktı. İç çamaşırı bile yoktu.
Dizlerini kendisine çekmiş, odanın en köşesine sinmişti. Yatakta ki adamdan uzakta olmak istiyordu. Hatta bu odadan kaçıp gitmek ayıcığını almak istiyordu. Ama vücudu o kadar çok ağrıyordu ki kıpırdayamıyordu bile. Yere koyduğu kalçası sızım sızım sızlıyordu.
Kafasını dizlerine gömmüş ağlamaya devam ederken Minho duyduğu hıçkırık sesleriyle gözlerini araladı. Dün gece yanına yatırdığı bedeni yanında göremeyince odada gözlerini gezdirmeye başladı.
Aradığı bedeni duvara sinmiş ağladığını görünce kalın sesiyle seslendi. Çocuğu daha önce ağlarken görmediği için şaşırmıştı. " Seungmin?" Minnie duyduğu sesle daha da titrerken kafasını kaldırıp yatakta ki adama baktı. Kendisine yaklaşmasın diye yalvarır gözlerle bakıyordu.
Minho gördüğü mavi gözlerle şaşkınca konuştu. " Sen de kimsin? " Seungmin'in durumunu biliyordu. Genç çocuk başta saklamaya çalışsa da daha ilk haftadan ortaya çıkan ve Jeonginle yumruk yumruğa kavgaya giren Daejungla onlara anlatmak zorunda kalmıştı.
Daejung ortaya çıktığında yanında olan Jeongin onun öfkesinin kurbanı olmuştu. Şanssızdı tilki çocuk. Seungmin'in kişiliklerinin farkına varan ilk o olmuştu ve bunu kötü bir şekilde tatmıştı. Daejung onu çok pis benzetmişti.
Sonrasında kendisine gelen Seungmin büyük bir sorguya tutulduğunda onlara bazı kısımları anlatmıştı. Neredeyse onu dövecek olan Chris sözlerini dinleyince yumuşamıştı. Seungmin rahatsızlığını anlatmış olsa da hepsi üstü kapalı anlatmalardı. Ve bu mavi gözlü çocuktan onlara hiç bahsetmemişti.
Buna ilk defa şahit olan Minho ise fazlasıyla şaşkındı. Sorusuna karşılık daha çok ağlamaya başlayan çocukla oflayıp ayağa kalktı. Çocuğa yaklaşacağı sırada küçük olan sanki yapabilirmiş gibi duvara iyice sindi. Kendisini duvarla bir bütün yapmaya çalışıyor gibiydi.
Minho artık sinirlenmeye başlamıştı. Konuşmaması yetmezmiş gibi üstüne bir de ağlamaya devam ediyordu. Minho ağlayan insanlardan nefret ederdi. Bu yüzden fazlasıyla öfkeliydi. " Ağlamayı kes! " Öfkeyle bağırdı. Küçük olan ise kendisine bağıran adamdan daha fazla korkarken daha yüksek sesle ağlamaya başladı. " Tanrım! Beni delirteceksin. "
Kapıya yönelip kilidi açtı. Daha sonra odadan çıkıp ona yardım edebilecek birilerini aramaya başladı. Sinirden istemeden çocuğa vurabilirdi yoksa.
Uzun koridorda karşısına çıkan ilk bedenin kolunu tuttu. " Changbin bana yardım et. Bu Seungmin elimde kalacak yoksa. " Sinirle konuştu. Changbin ne olduğunu anlamasa da çocuğun katili olmasın diye olumlu anlamda kafa salladı. Daha sonra ikili beraber küçüğün olduğu odaya girdiler. Changbin ağlayan çocuğa şaşkınca bakarken kafasını Minho'ya çevirdi.
" amk neden ağlıyor Seungmin? İlk defa görüyorum bu halini. Ne yaptın? "
Minho sıkıntıyla ofladı. " Ben de bilmiyorum anasını satayım. Uyandığımda ağlıyordu. Hem Seungmin değil o. Gözlerine bak, maviler. Seungmin'in bahsetmediği bir kişilik. " Konuşmasına karşılık Changbin şaşkınca küçüğe döndü. Kafası yerde olduğu için gözleri görünmüyordu. " Yardım et Chang. Daha fazla dayanamıyorum bu ağlama seslerine. Elimden bir kaza çıkacak. " Elleri kulaklarında iken söylendi. Bu ağlama sesleri ona hoş şeyler hatırlatmıyordu. Changbin olumlu şekilde salladı kafasını.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mon Cœur | 2min
Fanfiction| Çocukken yaşadığı travmatik olaylar sonucu çoklu kişilik bozukluğu yaşayan Kim Seungmin, annesinin katilini bulmak için bir mafya babasıyla sevgili olur. Kim Seungmin & Lee Minho [ Hyunlix - Chanin - Changsung ]