Sandra akıl hastanesinden yeni dönmüştü, orası korkunçtu .Olay şöyleydi;
Sandra o zamanlar 12 yaşındaydı ondan 4 yaş büyük ablasıyla oyun oynuyorlardı canı sıkıldı ve annesinin bulunduğu kulübeye gitti. Evleri iki katlı ve büyüktü güzel bi bahçeleri vardı annesi bu bahçedeki küçük kulübede yatıyordu. akşam oluyordu, Sandra kulübede biraz oynadıktan sonra annesinin su istediğini duydu annesinin bakıcısı emma'yı çağırmak için yukarı gittiğinde babasıyla emmayı sarmaş dolaş yakaladı farketmediler. Sandra koşarak geri döndüğünde kulübe yanıyordu ve annesinin sağ çıkma ihtimali yoktu. Ama Sandra emmanın yaptığını biliyordu...
İşte dönmüştü, emma babasıyla çoktan evlenmişti. Emma'nın Sandraya çok iyi davranmasına rağmen Sandra onu sevmiyordu. Ve bu çok normaldi. Sandra hala annesini onun öldürdüğünü kanıtlamak istiyordu. Ama bunu kanıtlayacak nitelikte bir kanıt yoktu. Ablası margaret'ta onu destekliyordu. kanıt bulduğu anda bunu polislere iletecekti.Sandra evden olabildiğince uzakta duruyordu, fırsat bulduğu anda dışarı çıkıyordu. O gün Sandra evlerinin biraz uzağındaki iskelede oturuyordu yanına bi genç yaklaştı iyi birine benziyordu. Hemen dost oldular . Her gün beraber gezer eğlenirlerdi, bir gün Khales 'le kavga ettiler, Khales ordan uzaklaştı 5 gün ortada gözükmedi Emma onun kayalıklarda ölü bulunduğunu söyledi Sandra inanmak istemedi koşarak iskeleye gitti Khales ordaydı, khales çok endişeliydi "o seni öldürecek" diyordu. Sandra korkmaya başlamıştı ve meraklanmıştı "Khales, kim öldürecek beni ?"dedi Sandra. " O " dedi,khales.
Çamaşır asan Emma'yı parmağıyla göstererek. Sandra, zaten Emma'nın katil olduğunu düşündüğünden Khales'in bu iddiasına hemen inanmıştı. Yine akşam olmuştu Khales'le vedalaştıktan sonra eve döndü. Babası iş gezisine çıkmıştı bu yüzden o gece evde yoktu. Sandra olanları Margret'a anlattı. Margret sanki onun düşüncelerini biliyormuş gibiydi. Sandra ve Margret Emma'nın odasına gizlice girdiler. Orda herhangi bir silah olup olmadığını öğrenmek istiyorlardı, Sandra çekmecelere bakıyordu en aşşağıdaki çekmecenin içinde havlular vardı bunların altına baktığında bi atı bile uyuyabilecek kadar çok ve güçlü iğnelerin olduğu bir iğne seti gördü. Margret'a gösterdi artık dahada korkuyorlardı. "Onu öldürmelisin." dedi,Margret. "O bizi öldürmeden önce." dedi,Sandra.ikiside aynı şeyleri düşünüyorlardı. Emma içeri girdi ve "burda napıyorsun?!"dedi, Sandra'ya. Margret'a neden kızmadığını anlamamıştı. Emma sağ elini sırtına koymuştu elindeki şey her neyse onu göstermek istemediği kesindi. "Annemin iyileşmesini bu iğnelerle önlüyodun değil mi?!!"dedi,Sandra. Emma bunu inkar etti. Sandra Emma'nın üstüne saldırdı, o arada Margret odadan gitmişti. Emma yere düştü elinde bıçak vardı, "o bıçakla beni öldürecektin değil mi!??"dedi Sandra. Emma "hayır!!" diye bağırdı. Sandra'nın gözü dönmüş gibiydi bıçağı almak için çabalıyordu, Emma da bıçağı Sandraya zarar vermeden ondan kaçırıyordu. Emma bıçağı odanın arka kısmına attı, Sandra bıçağı almak için arkasına döndüğünde Emma merdivenlere ulaşmıştı bile, Sandra da peşinden gitti Emma arabasına binip gitmeyi planlıyordu, Sandra çok yaklaşmıştı Emma olabildiğince hızlı koşuyordu sonunda bahçeye ulaşmıştı, ama arabanın anahtarlarını unutmuştu eve geri dönemezdi ormana gitmenin ve orda saklamanın tek çözüm olduğunu düşündü ormanla arasında 7-8 metre vardı ki ayağı tökezledi. Sandra artık onun yanındaydı margret ta gelmişti. "Hadi öldür onu Sandra!! ne bekliyorsun??" Dedi Margret. Sandra Emma'nın yardım çığlıklarına aldırış etmeden onu önce göğsünden sonra karnından bıçakladı. Emma'nın heryeri kanlar içinde kalmıştı, Emma'nın o bembeyaz elbisesi kan kırmızısı olmuştu. Sandra'nın da her yeri kan olmuştu. "Onu ortadan kaldırmalıyız" dedi, Margret. Çok ıssız bir yer olduğundan kimsenin farketme şansı yoktu. Margret la beraber onu çöp kutusuna attılar. Artık Sandra'nın giysis daha da kanlı olmuştu. Ne tesadüf ki babası iş gezisinden erken dönmüştü. Olanlar karşısında şok oldu Sandra ya neler olduğunu sordu Sandra "annemin katilinden intikamımızı aldım" dedi. "Emma nerde? yoksa, onu öldürdün mü??!" dedi, babası.Sandra cevap vermedi, herşey ortadaydı. Adam hemen polisi aradı polisler geldiler Sandra ya "tek başına mı öldürdün?" dediklerinde, "hayır, ablam Margret da yardım etti" dedi Sandra. Sandra'nın yı.arga neden çıktıktan 6 ay sonra bunu yapması onun deli olduğunu düşündürdü polislere. Ve onu hapse atmak yerine tımarhaneye geri yolladılar.Olayın aslı şöyledir;
Sandra küçüklüğünden beri şizofrendir, kulübenin yandığı gece, Emma 'yı çağırmaya gitmeden önce kulübede bulunan küçük gaz tüpüyle oynuyordu ve bilmeden gazı açtı etrafa gaz yayıldı tam o sırada annesi su istedi ve suyu ararken masadaki çakmağı yere düşürdü bunu farketmedi, ve Emma'yı aramaya eve gitti o gidince ablası margret gaz kokusunu farkedip içeri girdi yerdeki çakmağı aldı ve yanlışlıkla ateşi yaktı yaktığı anda tüp patladı annesiyle beraber yanarak öldü. Sandra geri döndüğünde kulünbenin yarısı kül olmuştu bile. Sandra ablasının öldüğüne inanmıyordu çünkü o hala onu görüyordu ve bu yüzden onu akıl hastanesie gönderdiler. İyileştiğini düşündüklerinde onu eve gönderdiler ama onun hastalığı geçmemişti herşeyi kendi düşündüğü gibi anlıyordu ve beyni bunu ona kanıtlayacak şeyler gösteriyordu. Aslında Khales i de o öldürmüştü öldürdükten sonra kendi düşüncelerini söyleyen bir Khales i olmuştu tıpkı margret ta olduğu gibi.