Tom Olivia'ya dikkat kesildi.
"Ha, ah tamam tamam bekle orda geliyorum."~Olivia
"Noldu Olivia?"~Bill
"Lana gelmiş"~Olivia
Tom bunu duyar duymaz şapkasını düzeltti ve yanındaki kızları kovdu.
"Tom ya OENDOERNFOSN"~Bill
Tom hafiften gülüp cevap verdi.
"Ne ya"~Tom
Tom kaulitzin anlatımıyla
Gözüm kapıdaydı, en sonunda geldiler. İlk Olivia girdi ardındanda Lana, Çok güzel , kendimi kaybediyorum. Kan kırmızısı bir elbise elbise giymişti aynı renkte ruj sürmüştü. Siyah hafif kıvırımlı ve kahkülü saçlarına çok yakışmıştı. Sırtında siyah bir ceket vardı, Olivia ile gülüşürek içeriye girdiler. Güldüğünü görmeyi özlemişim. Olivia buraya doğru geldi ama Lana durdu ve arkasına baktı.
"Gelsene"~Olivia
"Bekle gelsin gelicem"~Lana
"He tamam"~Olivia
Tom oturduğu yerden öne doğru eğildi , dirseklerini bacaklarına dayadı ve elindeki bardaği aşşağıda tutarak sordu.
"Kim geliyo ki başka"~Tom
"Ay doğru ben size söylemedim, unutmuşum. Lana yeni bir flört yaptı. Hani şu garson çocuğu hatırladınız mı?"~Olivia
Bill, anında Tom'a baktı.
Tom sinirli bir ifadeyle söylendi, elindeki bardağı sertçe masaya bıraktı.
"Lana ile ilgili ne söylüyosunda unutmuşsun "~Tom
Geri yaslandı ve koltuğa yayıldı.
"Ya sinirlenme hemen, ben sevgili olucaklarını sanmıyorum."~Olivia
"İnsan bi önceden söyler dimi kendimi hazırlardım mental olarak"~Tom
"Sen en son umursamıyordun"~Bill
"Of aman"~Tom
"Ya unuttum dedim ya"~Olivia
"Unutmuşmuş."~Tom
Sonunda geldiler, Çocuk belini Lana'nın beline koydu, kudurmaya başladım intihar etcem simdi. Lana onun bu haraketi yüzünden rahatsız olmuş benziyordu hadi inşallah hadi.
"Merhaba"~Lana
Karşı koltukta Bill ve Olivia yanyanaydı, Lana benim yanıma oturacaktı, o oturmadan bir kız çektim ve kucağıma alıp bir anda öpmeye başladım. Kız yüzünden Lana'nın önü kesildi.
"Tom napıyosun imdat"~Lana
Onu umursamamış gibi gözükmeye çalıştım.
Oturdu, Aptal garson çocukta oturdu. Sohbet ediyorduk 10 dakika falan oldu. Ben hâlâ tanımadığım o kızla öpüşüyordum. Lana sıkılmış olacak ki kalktı.
"Ben bi lavaboya gidip geliyorum"~Lana
"Tamam güzelim"~Jonathan
Lana'nın anlatımıyla:
Lavaboya gidiyordum, kolidorda bir çocuk gördüm yerde burnu kaşı dudağı kanamış bir hâldeydi.
