nur yüzlüm / minwon

5

Çıkış saati gelmişti. Mingyu tüm gün yaptığı gibi dersi asıp Wonwoo'yu bekliyordu. Duvara yaslanmış otururken, omzuna dokunan el ile yerinden sıçradı.

"Ulan kaplan" yukarı baktı ve öğretmenini görünce hemen ayağa kalktı. "Hocaam, canım hocam, nasılsınız canım hocam"

Wonwoo gülümsedi ve esmer çocuğun elini tuttu. "İyiyim Mingyu, dersi bırakmana gerek yoktu. Ben beklerim"

"Olsun canım hocam, sizin için değer"

"Teşekkürler Mingyu, hadi gidelim"

Hala el ele tutuşan ikili kütüphaneye geldi. Mingyu etrafa bakınıp, ilerleyen Wonwoo'yu gördü. Koşarak yetişti ve içeri girdiler.

"Bu saatlerde kimseler olmaz rahat olabilirsin" Mingyu usulca başını salladı.

"Rahat olabilirsin dedim Gyu, yaş farkımızın çok olduğunu sanmıyorum" diye ekledi. '5 yaş var yavrum' diye söylendi Mingyu.

"Tabi hocam, yani Wonwoo" beyaz tenli adam gülümsedi ve tekrardan Mingyu'nun elini tutup rafların arasına yöneldi.

Esmer olanın aklına süper fikirler gelirken sırıttı. Arkalara doğru ilerlemeye devam ettiler ve bir anda öğretmeni durdu.

"Hocam burası çok büyükmüş ya, siz olmasaydınız kesin kaybolmuştum"

Wonwoo arkasını dönüp bir adım yaklaştı. "Haklısın Mingyu, ben olmasam burada olmazdın bile" esmer çocuk gergince güldü.

"Aslındaa.. yarın dersim yok, sadece seninle sessiz bir yerde konuşmak istedim"

Mingyu gözlerini büyütüp yutkundu. "Ne hakkındaydı hocam?" Wonwoo, esmer çocuğun saçını kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Sana olan hislerim desem?"

Şimdi bayılacaktı sanki. Gerçeklik algısını kaybetmişti.

"Ne?" diye bilmişti sadece.

"Evet, uzun zamandır sana karşı birşeyler hissediyorum. Bu ne kadar yanlış olsada seni düşünmeden yapamıyorum. Sürekli yanımda ol istiyorum.. ama istemezsen bir daha karşına çıkmam, okuldanda giderim"

Esmer çocuk ağzı açık dinliyordu resmen.

"Hocam... ben sizden gercekten çok hoşlanıyorum, öyle böyle değil hemde"

Wonwoo yaklaşıp esmer çocuğu raflara itti. Elini yanağına koyarak parmağını gezdirdi. "Seni seviyorum Gyu" dedi sessizce ve dudaklarını birleştirdiler..
-
øh
bu da bitti