Minho elindeki telefon ile yatakta uzanmış video izliyordu. Ama aklı videoda değildi, daha çok saçma düşüncelerle çevrili olan zihni onu rahatsız ediyordu.
Karşı komşusunun sinirden bardak patlattığı günün üzerinden 4 gün geçmişti. Bu 4 gün içinde ne onu görmüştü ne de bu düşüncelerinden arınmıştı.
Gerçi ne düşündüğünü bile bilmiyordu ki.
Saçma sapan bir insanın aklını bu denli meşgul etmesi normal değildi. Ve Minho buna da çok sinir olmaya başlamıştı.
Boş vermeye karar verdi.
Telefonu kapatıp yatağında iyice esnedikten sonra kalktı ve bir bardak su içti.
Saat 17.29'u gösteriyordu. Bu saatte yemek yemeyeceği için temiz hava almaya dışarı çıkmak istemişti. Normal şartlarda Minho buna da erinirdi.
Üzerine klasik şeyler giyip cüzdan ve telefonunu alıp evden çıkmıştı.
"En son..."
Gelen ses ile başını kaldırıp sorgulayan bakışlar atmıştı.
"Sert çıkıştığım için özür dilerim"
Ne saçmalıyordu bu herif? Daha bir kaç dakika önce kendi kendine boş vereceğini söylemişti ama dakika bir gol bir karşısına çıkmıştı.
"Dalga mı geçiyorsun amına koyayım"
Chan aldığı tepki ile kaşlarını çatmıştı. Ama karşısındaki bedenin haklı olduğunu biliyordu. Bu yüzden alttan almaya baktı.
"Dalga geçiyor gibi mi görünüyorum?"
Minho kapının anahtarlarını cebine koyarken duruşunu dikleştirmişti.
"Geçmiyor musun?"
Kaşlarını ve çenesini kaldırmış üstten bakış atıyordu sorgulamaya devam ederken.
"Ne olduğunu bile anlamadığım bir şekilde bağırmaya başladın"
Chan bu sefer mahçupça kafasını eğince, Minho gerçekten dalga geçtiğini düşünmüştü.
"Kaldır kafanı. Rol yapmana gerek yok"
Chan kafasını kaldırmış göz göze gelmelerini sağlamıştı.
"Rol yapmıyorum"
"Hiç inandırıcı değilsin"
"İnanman için çabalamayacağım ama ben gereken özürü diledim. Gerisi sana kalmış"
Dedi ve Minho'nun cevabını beklemeden eve girip kapıyı kapattı.
Minho bilerek yaptığını düşünüyordu ve sinirden dişlerini sıktığından bir haberdi.
Gözlerini sıkıca kapayıp sabır dilemişti ve sonunda dışar adımını atmıştı. Tüm enerjisi uçup gitmişti resmen, hiçbir şey yapmak istemiyordu.
Sinirden yumruklarını sıkmış sahile doğru yürüyordu. Hayatındaki en büyük şansı evi ve konumu olabilirdi.
Ha bir de kedileri...
Sahilin güzel havasıyla az da olsa üstündeki sinir gitmişti. Böyle ortamlar ona her zaman huzur vermişti çünkü. Her zaman oturduğu ve kimsenin bilmediği bir yer vardı. Orada tek başına olmayı çok seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOUTIFUL ☆ MinChan
FanfictionMinho, karşı eve taşınan yeni komşusunu pek çözememişti. Çok garip ve ruhsuz bir kişiliğe sahip olduğunu düşünerek başta çok rahatsız olmuş ve bu ona biraz soğuk davranmasına yol açmıştı. Ama bir süre sonra onu çözmek istemişti ve nasıl biri olduğun...