İntikam' ın Anahtarı

ilk perde

Önüme geleni öldürecek bir piskoloji içindeydim.
Bu resim kayboldu diye o kadar çok üzülmüştüm ki şimdi ise alakasız bir insanın elinde buluyordum.Ne düşünceğimi şaşırmıştım ama şunu söyleyebilirdim , babama olan sözümü tutucaktım ve bu adamı öldürücektim.Resmi tekrar kitabın arasına koyup,temizlik malzemelerini de alıp kitaplığa yöneldim.İşimin ne kadar uzun süreceğini umursamıyacaktım.Biri beni çağırana kadar tek tek kitapları alıp incelemeyi düşünüyordum.Elime bir kitap alıp incelemiş diğerine geçiyordum ki kapı aniden açıldı.Napıcağımı düşünmeye zaman yoktu o yüzden hızlıca kitabı yerine koyup, rafı temizliyormuş gibi yaptım.
Duyduğum sinirli sesle o tarafa döndüm.Karşımda Harvey'i görmeyi beklemiyordum açıkcası.Beni baştan aşağı süzdükten sonra gözlerini gözlerime çevirip konuştu." Sen burada n'apıyorsun ?"
Elimdeki bezi gözüne sokarcasına salladım.Sakince konuşmaya başladım."Bir hizmetçi ne gibi şeyler yapıyorsa ondan yapıyorum."

Elimi çeneme getirip düşünür gibi yaptım.Ardından tekrar konuşmaya devam ettim."Mesela temizlik yapmak gibi"
Elimdeki bezi tekrar salladım."Mesela toz almak gibi."dedim
Alayla gülüp bana doğru yaklaştı.Kıpırdamadan yanıma gelmesini bekledim.Yanıma geldikten sonra merakla napıcağını bekledim.Elimdeki bezi çekiştirip aldı ve dikkatlice onu incelemeye başladı.Şuan çok komik ve tatlı gözüküyordu.Tatlı mı ?
Gülmemi görmesin diye kafamı başka tarafa çevirdim.Bakışlarını yüzümde hissediyordum.Nazikçe çenemi tutup ona bakmamı sağladı.Bu sefer konuşma sırası ondaydı."Toz aldığın bez de neden toz yok peki?"
"Demek ki kralınız çok temizmiş" dedim.
Gülerek bana cevap verdi."Ya ya krala bak oğlunu al."
Kaşları çatıp konuşmaya başladım.
"Krala bakıp oğlunu alcaksak hiç almayalım daha iyi." Gülen ifadesini korumaya çalışırken bana biraz daha yaklaşıp konuşmasına devam etti."He yani krala bakmasak oğlunu alıcaksın."
Hızlıca konuşmaya başladım.
"Ben öyle bir şey mi dedim şimdi ?"
Tek kaşını kaldırıp beni inceledi bir an da ciddi ifadesine dönmüştü."Babama neden bu kadar sinirlisin ve her adı geçtiğinde öfkeyle tepki veriyorsun ?"
Bu soruyu soracağını düşünmemiştim.Sesimin iyi çıkmasına çalışarak ona cevap verdim."O benim ailemi dağıttı.Babamı öldürdü."
Konuşmaya devam edicektim ki sözümü kesti."Neden suçu babanda aramıyorsun peki ? Kimse kimseyi durduk yere öldürmez.Hele bir ülkenin kralıysa alıcağı tepkiyi hesaba katması gerekir."

"Emin ol bunu bende düşündüm , araştırdım.Hatta yaşıcağım şeyleri düşünmeden buraya gelip babanla konuşmayı bile denedim ama nafile. Babamın suçunun ne olduğunu kimse söylemeyince senin babanı suçlamam doğal değil mi ? Baban bir katil ve sen hala daha onu bana savunuyorsun inanılmaz."
Sözlerim bittikten sonra o bana cevap verdi."Sen de katilsin Nora." Bir an ne diyeceğimi bilemedim.Böyle bir şey söylemesini beklemiyordum.Sertçe yutkundum.Hayır kırılmamıştım.Gözlerini yüzümde gezdirip konuşmasına devam etti." Ayrıca bence asıl inanılmaz olan bu denli güzel olman."

Bir süre duraksadı ve devam etti."Ve bir o kadar tehlikeli olman , nasıl eğitildiğini bir kaç yerden duydum."
Gözlerine meydan okurcasına baktım.Bundan sonra söyliyeceklerim belki onun canını acıtabilirdi.

"Sen ne kadar kabul etmek istemesende bu sarayda olan tek şey kötülük buraya gelmeden önce hiç kimseyi yaralamamıştım bile.Bu büyük bir yalandı ama onun bilmesine gerek yoktu.Siz ailecek suçsuz insanlara zarar vermeyi seviyorsunuz,sadece babanın değil anneninde ailemden birini katlettiğini duymak sana ne hissettirir ?
Annen sırf yasak ilişkisini öğrendi diye Hector Amcamı öldürmüş ve ona kalp krizi süsü vermiş.Ne kadar acı değil mi ailen insanlığını yitirmiş."

Siniri bozulmuşcasına güldü."Şuan tek yaptığın şey saçmalamak,annem babamı aldatmaz ortaya başka bir şey atıyorsun çünkü dediğim şeylere verecek herhangi bir cevabın yok."
Yüzüme sanki üzülüyormuş gibi bir ifade takındım ve konuşmaya başladım."Annenin güya halsiz olduğu gün kiminle olduğunu biliyor musun ? Peki benim saçmalayıp saçmalamadığımı şöyle anlayabiliriz, anneni takip et her hareketinde gözün üstünde olsun özellikle dışarı çıkarken.Özür dilemek için geliceksin." Konuşmamı bitirdiğimde malzemeleri bir elime alıp,onun omzuna sertçe vurarak odadan ayrıldım.Elimdeki malzemeleri tekrar aldığım yere yerleştirdim. Elimle yüzümü sıvazladım lanet olsundu.Düşünmeden konuşmuştum.Söylememem gereken şeyler söylemiş onun belki de kalbini kırmıştım.Hadi ama Nora ne zamandır birisinin kırılan kalbini önemsiyorsun ?
O kalpsiz değil.

Düşüncelerimle boğuşuyordum.Derin bir nefes aldım.Kafamı toplamam gerekiyordu.Saraydan biraz uzaklaşmalıydım.İçeri giren Diana ve Elvira'yı görmemle onların yanına gittim.İkisi de biraz sinirli gözüküyordu.Kafamı sallayarak konuştum."Noldu size "
Bana cevap vermeden yanlarına gelen kadınla konuşmaya başladılar."Bizi neden prenslerin özel hizmetcisi yaptığınızı sorabilir miyiz ?"
Kadın Diana 'ya cevap verdi."Öyle olması gerekiyordu, zaten bir süredir onların odalarını falan da siz temizliyordunuz.Tabi Norayı saymassak o daha yeni geldi."
Ne ? Ben hangi prensin özel hizmetçisi olmuştum.Ah lanet olsun.Sürekli hizmetçi demekten sinirim bozulmuştu.En yakın zaman da şu işten kurtulmalıydım.Ben kafamda planlara dalmışken Elvira'nın itiraz dolu sesini duydum."En azından bize sorabilirdiniz"
Kadın alaylı bir şekilde güldü
" Sen biz ne dersek onu yapmak zorundasın? hala daha farkına varmaman komik." istemsizce çatılan kaşlarımla kadına cevap vericektim ki içeri giren üçlüyle herkesin dikkati oraya yöneldi.