Kardeşim bi sal beni

380 53 53
                                    

Jisung~

Yemek yerken birden seungmin yine o konuyu açmıştı

"Jisung onunla-"

"Hayır"

"Oğlum bi dinle"

"Ne değişecek ki?"

Sinirle masadan kalkıp evden dışarı çıkmıstım.minhoda peşimden gelmişti

"Sincabım iyi misin?"

"Değilim"

Ona sıkıca sarılmıştım benim sinirimi dindirebilen tek kişi oydu onun kollarında buluyordum huzuru.

Sahilde yürürken bir ses duymuştum
Bir kadının sesini...

"Jisung..."

"Kimsiniz?"

Tabiki tanıyordum elimde olan gençlik fotoğralarından biliyordum yüzünü

"Annen..."

"Ah! Üzgünüm benim annem yıllar önce öldü kusura bakmayın karıştırdınız galiba"

"Lütfen dinle"

"Tamam kendini açıklamak için 20 saniyen var"

"Ben senden nefret ettiğim için ayrılmadım evden seni sevdiğim için"

"Süre doldu üzgünüm"

"Jisung özür dilerim..."

"Özür dileyince birşey değişir mi?"

"Sanırım değişmez..."

"O zaman dileme!"

Hızlıca ordan uzaklaşmıştık
Özür dileyince birsey değişmeyecekti sonuçta.

"Jisung-"

"Lütfen min açma o konuyu"

"Ama sonuçta-"

"Annem biliyorum ama onu nasıl affedebilirim ki?"

"Sende haklısın meleğim
sende haklısın"

Gözlerim dolmaya başlamıştı ama inanın nedenini bende bilmiyordum

"Ağlama..."

"Minho ben çok yoruldum.."

Başımı omzuna gömmüş ağlıyordum.

O benim sığınağımdı.

"Ağlama güzelim sana ağlamak hiç yakışmıyor"

"Haklısın! O aptal kadın için ağlamayacağım!"

"Heh şöyle ya"

"Min?"

"Efendim güzelim"

"Dondurma alalım mı bizimkilere süpriz olsun!"

"Para?"

"Parasız evden çıkmam!"

Dondurmaları alıp eve geldiğimizde
Maymun sürüsü başımıza toplanmıştı

"LAN DONDURMA"

"AMAANNN"

"KRALSIN BE JISUNG!"

"NE DONDURMA MI!?"

"YAŞA LAN!"

Sanırım biraz dondurma seviyorlar ama biraz

"Oha jisung kutuyu yeseydin"

"Sen buna sükret bi ara üç kutu ard arda yemişti"

"SEUNGMİN!"

"ne var lan ayılığın bi bize mi sevgiline karşı ayı değil misin lan sen dönek"

"Seni varya!"

"Jisung sakin"

"Ama sinir ediyor"

"PAOWSOSODIDI"

"Oğlum bebek misiniz siz?"

"Sanane?"

"Saman ye"

"Başım şişti lütfen susun"

"E tabi yaşlısın normal"

"Minho senden bir yaş büyüğüm"

"Olsun yaşlısın!"

Klasik kaotik bir akşamdı işte.

Ben yatakta oturmuş netflixten dizi izlerken lee know bornozla odaya dalmıştı

"ANANI SIKIM MINHO!"

"ne var ya"

"Bornozlasın?"

"Sanki hiç görmedin"

"Ya olsun ya"

"Tamam dön o zaman arkanı"

"Ya of"

Dönmekte istemiyordum hoş ama olmazdı şimdi sonra o iş çok başka yerlere gidebilirdi.

"Giyindim dönebilirsin"

Sadece altına bir şort geçirmişti o kadar üstünde hala birşey yoktu.

"Minho!"

"Hiç zırlama bugün böyle yatacağım"

"Ame nasil olanz ki ben nais uyzucahik olanzbki of"

"Ne diyosun jisung anlamıyorum"

Deli gibi atan kalbimi sakinleştirip konuşmaya başlamıştım

"Ama nasıl olacak ki ben nasıl uyuyacağım olmazki of dedim"

"Niye uyuyamayacakmışsın?"

"Ben eeee..."

"Sen?"

"Eee şey..."

"Ney?"

"Eee..."

Ne diyeceğim abi

"Çok hot duruyorsun kalbim yerinden çıkacak"

falan mı diyeyim ne diyeyim

"Demek kalbin yerinden çıkacak"

"Ne ha ne alaka"

"Sanırım iç sesin ve dış sesin karışmış"

"Ehe-"

"Ya sen niye sürekli kızarıyorsun ya"

"Ya minho yalvarırım üstünü giyin gerçekten nefes alamıyorum"

"İyi hadi öyle olsun"

Oh şükür yarabbim

Kalp atışlarım yavaş yavaş düzeliyordu.

Tam yerleşmiş uyuyacakken telefonum çalmıştı.

"Alo?"

"Jisung..."

"Kimsiniz?"

"Annen..."

"YA BENİ Bİ SAL YETER YA!"

telefonu kapatıp engellemiştim onu

"Jisung?"

"Annem!"

Bezdim ama yeter ya buluşursan kalbini kıracağım kaşınmasın bence

Sırf bölüm atabileyim diye kısada olsa yazıyore

ya hasta oldum cover yapamıyorum ilham gelmiyor hikayede yazamıyorum çıldıracağım az kaldı.

Jisung affetmeyecek galiba ya
Ama haklı yani neler çekti çocuk

Minsung'u kavga ettircem hedeflerim öyle şuan kafamda iki farklı senaryo var hadi bismillah

Umarım beğenirsiniz

Ben kaçar~

Bela geliyorum demez matematikçi derHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin