Steven Grant Rogers (Part-2)

92 7 28
                                    

İkinci part geldiii. Benden beklenmeyen bir hız biliyorum. Hadi bölüme geçelim>>>

Bir köşede durmuş sırada bekliyen askerleri inceliyordun.  Askerleri bütün çalışmaları boyunca izleyecek ve Süper asker çalışmasına uygun denek seçimi için rapor çıkaracaktın. Peggy ile önceden tanışmış ve arkadaş olmuştunuz. Sıkıntıdan askerlerin görünüşlerinden kişiliklerini tahmin etmeye çalışmak gibi bir oyun bulmuştun kendi kendine. 3. Askerden sonra Peggy'nin sesini duymanla sindiğin köşeden çıkıp askerlere doğru yürümeye başladın.

P.C: Askerler, dikkat! Beyler, ben Ajan Carter. Bu bölümün tüm faaliyetlerinden sorumluyum.

Dosyadan isminin Gilmore Hodge olduğunu bildiğin asker küstahça konuştu.

G.H: Bu ne aksan, Kraliçe Viktoria? Amerikan ordusuna katıldığımı zannediyordum.

P.C: Adın ne Asker?

G.H: Gilmore Hodge, majesteleri.

P.C: Öne çık Hodge!

Hodge sallana sallana iki adım öne çıktı.

P.C: Sağ ayağını öne uzat.

G.H: Güreşecek miyiz? Çünkü hoşuna gidebilecek bir kaç numara biliyor-

Hodge cümlesini tamlayamadan Peggy'nin yumruğundan nasibini alıp yere yapıştı. Sen de kendini tutamayıp kahkahalarla gülmeye başladın. Hodge hızla ayağa kalktı ve hırsla konuştu.

G.H: Naziler seni yakalayıp saniyeler içinde işini bitirdiğinde bende böyle güleceğim.

F.E: Lütfen gel ve kaç saniyede işimi bitireceklerini kendin hesapla.

Dedin kendinden biraz öteyi göstererek. Hodge kendinde son derece emin bir şekilde gösterdiğin yere geçti.


G.H: Lütfen önden buyrun majesteleri.

Söylediği şeye göz devirdin ve kolaylıkla savuşuturabileceği ilk yumruğu attın. O da senin yumruğunu kenara itip yüzüne doğru bir yumruk attı. Yumruğunu tuttun ve bacaklarını boynuna dolayıp onu yere serdin.

(Bu şekilde)

Üstünü silkerek ayağa kalktın.

F.E: Ne dediğini unuttum Hodge lütfen tekrar eder misin?

Dedin alaycı bir tavırla. Steve'in yüzünde kocaman bir sırıtma oluştu. Ve Albayın sesini duydunuz.

A.P: Ajan Carter ve Dr. Frida.

P.C&F.E: Albay Philips!

A.P: Adayların iradesini kırıyorsunuz. Güzel! *Hodge dönerek* Ayağa kalk ve biri sana emir verene kadar hazır olda bekle.

Hodge hızla ayağa kalktı.

G.H: Başüstüne!

Albay sıranın önünda yürüyerek konuştu.

A.P: General Patton şöyle demişti. Savaş silahlarla yapılır fakat erkeklerle kazanılır. En iyi adamlar bizde olduğu için bu savaşı kazanacağız. * gözleri Steve'e kaydı* Daha iyi olacakları için. Çok daha iyi.

Time lapse

X: Hızlanın kızlar!

Birlik gelirken siz Peggy ile yarı yol bayrağının orda yolun kalanında araba ile askerleri gözlemlemek için bekliyordunuz. Steve bu zamana kadar kimsenin düşünemediği sana göre dahiane olan fikri ile bayrağı aldığında arabaya gelip yanına oturdu.

S.R: Selam Frida

Buradaki bütün bu resmiyetten sonra isminle seslenmesi hoşuna gitmişti.

F.E: Selam Steven. İyi işti

Dedin bayrak direğini işaret ederek.

Time lapse

P.C: Hızlanın kızlar, hadi! Büyükannem bile sizden canlı. Huzur içinde yatsın.

Peggy'nin dedikleriyle hafifçe güldün. Bayılıyorum bu kıza, dedin içinden. O birliğe antreman yaptırırken sende kenarda kamyona yaslanmış elindeki belgelere askerler ile ilgili notlar alıyordun.

Albay ve baban yanına geldi ve konuşmaya başladılar.

A.P: Rogers'ı seçmeyi düşünmüyorsun ya.

A.E: Düşünmenin ötesinde, en doğru tercih.

A.P: Üssüme kırk beş kiloluk astımlıyı getirmeni göz ardı ettim. İşine yarar belki dedim, kobay gibi. Onu seçeceğini düşünmedim. Koluna bir iğne batırdığında karşı taraftan çıkar. Şuna bak.

F.E: Efendim müsaadeniz olursa günlerinin neredeyse her anlarını gözlemlemiş bir olarak fikrimi beyan etmek isterim.

A.P: Müsaade senin.

F.E: Aradığımız şey fiziksel özelliklerin üzerinde. Zaten yapacağımız calışma fiziksel kusurları kapatacak. Bize daha çok elindeki gücü iyilik dışında bir şeye kullanmayacağından emin olduğumuz biri lazım.

A.P: Bir asker. Hodge bu iş için uygun gayet uygun şuna bir bak.

F.E: Hodge bir zorba.

A.P: Savaş nezaketle kazanılmaz, Doktor.

F.E: Üzgünüm tam olarak anlatamadım. Serumu vereceğimiz kişinin akıl almaz, insan üstü bir güce sahip olması bekleniyor. Üç şey insanı kökünden değiştirir, Albay. Para, şöhret ve güç. Hodge'un değişmesine gerek yok bu hali serum alma hakkıni kaybetmesi için yeterli.  Bize hamuru iyi yoğrulmuş biri lazım. Bize bir vatansever  bir centilmen, erdemleri tam olarak kazanmış, gücünü dünya barışı için kullanacak biri lazım. Ben Hodge da bu özelliklerin hiç birini göremedim.

A.P: Peki ya sen Abraham sen ne diyorsun?

A.E: Frida gayet güzel açıkladı ona katılıyorum. Daha iyi açıklanamaz.

Albay kamyona yaklaştı ve bir bomba alıp pimini çekti ve askerlerin ortasına doğru attı. Ve bomba diye bağırdı. Herkes bir tarafa kaçışırken Steve gidip bombanın üzerine yattı ve uzaklaşın buradan diye bağırdı. Albay hoşnutsuz bir şekilde konuştu

A.P: Yine de çok sıska.

Evvet bu bölüm bu kadardı. Okuduğunuz için teşekkür ederim

Huzurlu günler dilerim <3

Marvel İle Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin