Jeongin gülümsemeye takıntılı olan bir seri katildi.Kurbanlarının ağızlarını gülümseyecekleri şekilde keserdi.Bir gün yakalanıp akıl hastanesine kapatıldı.Fakat orda durması çok uzun sürmedi.Başkomiser Changbin ve ekibi onu yakalayabilecek miydi?
⚠U...
"Her zamanki gibi sabah erkenden hastaneye gittik.Bohyun odasına gitti ve bende yeni gelen hastaların dosyalarını incelemeye başladım.Sonra Jennie yanıma geldi ve karşıma oturdu.Biraz sohbet ettikten sonra Jeongin'in ilaçlarını vermesini söyledim.Oda başıyla onaylayıp odadan çıktı.O çıktıktan sonra yeni gelen hastalara bakmaya gittim.Giderken Nayeon'u yerde kıvranırken gördüm ve hemen yanına gittim.Kriz geçirdiği için sakinleştirici verip yatağına yatırdım.Sonrada yeni gelen hastaların odasına gittim.İlk önce Kai'nin yanına gittim,onunla biraz sohbet ettik.Sonrada Limhyuk'un yanına gidip baktım fakat uyuduğu için Jeonkyu'nun yanına gittim.Camdan dışarıya bakıyordu.Yanına gittim konuşmaya çalıştım fakat tek kelime etmedi o yüzden geri döndüm.Jennie uzun zamandır gelmediği için Jeongin'in odasına yöneldim.
Temizlikçi Seojun'u yerde yatarken gördüm.Hemen yanına gittim ve onu kendime çevirdim.Ağzı kesilmişti ve karnı...Korkuyla hemen Jeongin'in odasına koştum.İçeride Jeongin yoktu,biraz daha ilerleyince yerde kanlar içinde yatan Jennie'yi gördüm.Hemen yanına gittim ve yarasına baski yapmaya başladım.Gözleri çok hafif aralandı ve bana baktı.Yumruk yaptığı elini bana uzattı.Elini tutmak için açtım.Elinin içinde bir kağıt vardı." Jisoo elini cebine attı ve kanlı buruşuk bir kağıdı bana uzattı.Kağıdı hemen alıp dikkatle açtım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sesli bir şekilde notu okudum."Eğer kırmızı kağıttan kuğuyu bana vermezseniz daha çok kişi ölür-Yang Jeongin." Minho sorgular bir şekilde bana baktı.Aklıma gelen şeyle konuştum "evinde kanıt olarak aldığımız kanlı kuğuyu söylüyor sanırım ama evinden o kadar şey aldık,neden sadece kağıttan küçük aptal bir kuğuyu istiyor ki?" sözümü bitirince Minho bana katıldığını belli ederek kafasını salladı.
Jisoo yeniden konuşmaya başladı "Bilmiyorum ama önemli bir şey olmalı.Ama nasıl vericeksiniz ki?Yerini bilmiyoruz." dediğinde başımı sallayıp ayağa kalktım.Onlara dönüp "o kuğuyu alıp geliyorum." dedim ve kanıt odasına gittim.Jeongin'in evinden aldığımız şeyler bir kutuda duruyordu.Çok uzun sürmeden kuğuyu buldum.Kanıt olduğu için poşetin içindeydi.Eldiven alıp geri sorgu odasına gittim.Geri yerime oturup eldivenleri giymeye başladım.Sonra da poşeti açıp kuğuyu çıkardım.Dikkatle incelemeye başladım.Hiç bir özelliği yoktu sadece bir kanadında siyah bir kalemle Y.J yazıyordu.Poşetine geri koydum ve küçük çantama koydum.Minho telaşla bana baktı ve "Hyung saçmalama onu yanında mı taşıyacaksın,daha savcılıktan izin bile almadık!" diyince cevap vermeden dışarı çıktım.Karakolun önündeki kahveciden sert bir kahve alıp bir banka oturup düşünmeye başladım.Jeongin'in tam olarak geçmişi bilinmiyordu,yetimhanede bir süre büyüdükten sonra kaçmıştı.Yani hakkında çok az şey biliniyordu.Sadece isminin Yang Jeongin olduğu ve 25 yaşında olduğu.Evini bulmak için bile 1 yıl uğraşmıştım.FBI bile bu davaya karışmıştı.
