BaY yAnLıŞ NuMaRa [TEXTİNG]

13

Ayy helüüü

Ben yine geldim ama bu sefer iyi haberle değil

KÖTÜğgggg haberle geldimmm üzgünümmm

Pusat bize o lafı söylemeyecektiii demiii

Ve bu yüzden askeriyeye gidiooozz

Size küçük bir Spoi vereyim O MESAJI YAZAN PUSAT DEĞİİİLLDİİ

Benden bu kadar görüşmekk üzereeegg!! =)

"E şey ben pusat beye bakmıştım" dedim karşımda duran askeriye çalışanına bey mişş beye sıçim ben çalışan bana dönüp "malesef askeriyeye girmeniz yasak" dedi elimle yüzümü sıvazlayıp
"O zaman arayalım da benim geldiğimi söyleyelim" dedim zorlukla gülerek bir süre yüzüme bakıp "peki ama bir seferlik"dedi
Siz ne kadar kıcıksınız ya aradı ve birkaç sefer çalınca konuşmaya başladı.

Çalışan-
KOMUTANIM,SİZİ GÖRMEK İSTEYEN BİR BAYAN VAR

Çalışan-
İSMİ Mİ?

Çalışan bana dönünce " nurda ağ"dedim

Çalışan-
KOMUTANIM NURDA AĞ HANIM

Çalışan-
EMREDERSİNİZ KOMUTANIM

diyip telefonu kapattı. Merakla ona bakınca derin nefes alıp kafasıyla merdivenleri işaret etti.
"Yenge kusura bakmayın bir an yine şehit yakınları zannettim. Malum çok geliyorlar"dedi ne yenge mi?? Bana mı dedi o??oda haklı aslında aynen nurda laf söyle sonra oda haklı de gülümseyerek kafamı sallayıp "sorun yok sizde haklısınız" dedim. Sonra elini kaldırıp "yenge bak şu merdiveni çıkın tüm timin toplandığı dinlenme odası var zaten görürsün no3 yazan kapıyı açın komutanım içeridedir mutlaka" dedi kafamı sallayarak "çok teşekkürler" dedim
Sonra merdivenleri çıkmaya başladım. Baya bi büyüktü, tek tek kapılara bakarken no3 kapısını görünce ani titredim ve kapıya ilerledim.
Kapıyı tam çalacakken kapı açıldı...

İçeriden çıkan askerle beraber durmuş birbirimize bakıyorduk
Gözleri o kadar güzel, dudakları dolgulu,burnu sivri,kemikli yüz hatları, herşeyiyle mükemmel biriydi. Yoksa, yoksa...

"Pusat burda mı? dedim gülünce... Anladım lan bu pusat ve benle oynuyor vay pezeveng vay dudaklarımı birbirine bastırıp
Göğsüne yumruk vurdum. Sonra dişimi sıkarak "benimle oynamayı çok seviyorsunuz pusat bey" sonra bir tane daha vurdum. Kapının ardındaki ses beni durdurdu.

"Komutanım yenge mi" sarı asker konuşuyordu.

Arkadan gülme sesleri gelince pusat onlara döndü dönmesiyle hepsi buz kesti. Korkuyorlardı ama ben izin vermem ki onlara bakıp
"Gülün siz kasmayın gülün," pusatın çenesini tutup çevirdim sonra arkaya bakıp
"Bundan mı korkuyorsunuz" dedim gülerek sonra elimi çektim.
Sarı tekrar konuşmaya başladı

"Aha yengenin kesin emri var hahaha komutanım kusura bakmayın" dedi gülerek pusata döndüm. Bana bakıyordu gülmem soldu çünkü aklıma lafı geldi.

Kapıyı kapatıp "gel benim odama geçelim" dedi burnumu büküp
"Hııı senin odana geçelim" dedim beraber koridorun sonundaki pusatın odasına girdik her yer beyazdı. Bir tek koltuklar puftu.

Kapıyı kapatınca hızla ona döndüm.
"Sen hayırdır bana atar yapıyorsun" dedim kaşımı çatarak ama pusatın hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi bana bakıyordu.

Telefonu kaldırıp "yazdıkların diyorum," sonra onun sesinin taklidini yapıp "hani demiştin ya biz arkadaş bile olmamışızdır bilmem ne ne" diye pusat bana yaklaşıp "ne diyorsun" dedi telefonu açıp ona mesajı gösterdim. Okuyunca hızla kendi telefonunu çıkartıp birde ordan baktı.
Sonra bana bakarak "ama bunlar ben yazmadım" dedi
"Pusat bu senin mesajın ve buda senin telefonun" dedim onun telefonunu havaya kaldırarak.
Pusat telefonu cebine koyup bana eğildi ve donmama sebep olan o sözü söyledi "ama bunlar benim düşüncelerim değil" sonra başka bir yere bakıp "bunları atakan yazdı kesin o yazdı" atakan az önceki sarı mıydı?? "Az önceki sarı ya mı diyorsun" dedim bana bakarak kafasını salladı. Bende gözlerimi kısıp "sarı çiyan" dedim pusat burnundan gülüp elini çenesine atıp olmayan sakkallarını okşadı.