Lost City

8. bölüm

Alex: hızlı oolll

Astrid: geldim

Alex: oda ne

Astrid: noldu

Alex: biri geliyo

Astrid: luna’mı yoksa

Alex: bilmiyorum

Astrid: luna biz burdayız

Alex: bekle

Astrid: noldu?

Alex: bu luna değil galiba

Astrid: nerden biliyosun alex?

Alex: bu bi oyun olabilir astrid

Astrid: belkide değil Alex

Alex: gitmemiz lazım Astrid o luna değil

Astrid: eğer lunaysa

Alex: değil işte

Astrid: tamam

Alex: hadi gidelim

( Alex Astrid’in elini tutar)

Alex: gel

(Kapıdan içeri geçerler)

Astrid: off

Alex: ne oldu?

Astrid: aklım luna’da

Alex: luna gelicek yanımıza sen bunu düşünme

Astrid: neden bu kadar bilmiş konuşuyorsun?

Alex: kötü düşünerek bu yere varamayız

Astrid: haklısın aslında kötü düşünmemeliyiz

Alex: hadi yukarı çıkalım

Astrid: taman dikkatli olalım

Alex: inşallah bişeyle karşılaşmayı,

Astrid: inşallah

( İçeri bakarlar. Etraf dağınık yerde kanlar vardır)

Alex: oha

Astrid: bu kimin kanı

Alex: burda olabilirler

Astrid: kim

Alex: kim olucak o şey işte

Astrid: o şey ne

Alex: astrid ne saçmalıyon

Astrid: o şey ne işte ya

Alex: astrid ne saçmalıyon dalgamı geçiyon ya

Astrid: tamam kusura bakma ya o yaratıktan bahsediyon yeni aklıma geldi

Alex: ne yeni aklına geldi ya biz kaç gündir ne için yırtıyoz kendimizi

Astrid: tamam özür dilerim alex bağırmana gerek yok

Alex: kusura bakma Astrid bağırmak istememiştim

( Alex astrid’e sarılır)

Astrid: alex noluyo

Alex: bişey olmuyo

Astrid: niye sarıldın

Alex: korkmuştun bende sakinleş diye sarıldım

Astrid: anladım ama sarılmanın sırası gel malesef

Alex: tamam hadi dışarı çıkalım

(Kapıyı zorlarlar ama açılmaz )

Astrid: bu niye açılmıyo