Yeraltındaki tüm canavarları affeden Frisk en sonunda Kral Asgore'la savaşmaya giderken "YAPABILIRSIN" "SANA İNANIYORUZ" "SEN BIZIM UMUT IŞIĞIMIZSIN" gibi canavarlardan umut verici sözleri işitiyordu. Frisk bu sözler eşliğinde son koridora geçti, koridorun sonunda ise sakince onu bekleyen Sans'ı görmüştü. Sans, Sonunda o klasik konuşmaya başlamıştı.
Sans--Yolculuğunun sonuna yaklaşıyorsun. Birkaç dakika içinde kralla tanışacaksın. Endişeli olmalısın çocuk.
Frisk--Tüm canavarları yer altından çıkaracağıma dair bir söz verdim Sans. Herkesi buradan çıkaracağım,ne olursa olsun.
Sans--Heh, kararlı görünüyorsun. Tamam o zaman, seni işinden alıkoymiyim. Kral Dreemurr ile savaşında bol şans.
Sans bir anda ışınlanıp kayboldu, Frisk ise kararlı bir şekilde taht odasına doğru yola çıktı.
Undyne--Sence o çocuk bizi yeraltından çıkarabilir mi Papy?
Papyrus--O yapabilir, Frisk'e güvenim tam!!
Alphys--Ç-çocuklar hızlanmalıyız, h-herkes k-kalede.
Undyne, Alphys ve papyrus şelalelere giriş yapacaklardı, ordan Undyne'nın arkadaşı olan Nehir-Gezgini'nin yanına gidip en sonunda kaleye gideceklerdi. Üçü de şelalelere gelip biraz ilerledikten sonra tuhaf bir hissin bölgeye dolduğunu hissettiler. Ilk başta önemsemediler ama daha ilerleyince Bu his anlatılmaz bir boğulma hissine dönüştü. Ama öyle böyle değil, sanki eziliyormuş gibi rahatsız olmuşlardı. Biraz daha ilerleyince daha önce hiç görmedikleri büyük bir Gri Kapı durduğunu gördüler. Kapı gri tonlarında boyanmış bir kapıydı ve üçü de bu gri kapıyı hayatları boyunca burada hiç görmediler, veya fark etmediler. Alphys'in yüzünden ne kadar korktuğu belli oluyordu. Bu bölgenin onu ne kadar rahatsız ettiği çok belliydi.
Undyne--Haklısın Alphys, hızlanalım. Burası çok tuhaf bir havayla doldu. Hiç tekin bir yer değil.
Birkaç adım daha attılar ama papyrus'un hiç içine sinmeyen bir şey vardı, onu rahatsız eden bir merak vardı.
Papyrus--Undyne, Alphys ile önden gidin geriye dönüp bir şey almalıyım.
Undyne--Biz bekleriz adamım, beraber gidelim.
Papyrus--Hayır siz önden gidin ben sonra size yetişirim.
Alphys--P-peki o h-halde. Biz g-gidelim Undyne.
Undyne--Peki dikkat et pap.
Papyrus--Tamam.
Undyne ve Alphys önden giderken Papyrus geri döndü. Ancak karaltan'a değil geri Gri Kapıya gitti. Korkmuyor değildi, Papyrus kendi kendine cesaretlenmesini söylüyordu ancak bu işe yaramıyordu. En sonunda Gri Kapının önüne geldiğinde kolları ve bacakları korkudan tir tir titrediğini gördü. Bir şey onu ölümüne korkutuyordu. Kendisine "ben neden korkuyorum ki? Bu sadece bir kapı." gibi kendisini rahatlatacak sözler söylüyordu ama işe yaramıyordu. En sonunda cesaretlenip Kapı kolunu tuttu ve çevirdi ardından Gri Kapı aralandı...
_________________________________________
Selamlar, sonunda uzun zamandır yazmak istediğim kitabı yazabildim.
Bu bölümü 2 parta ayıracağım(belki 3 part olabilir cidden uzun bir bölüm yapmak istiyorum). Diğerini hemen yazmaya çalışacağım. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UnderAll
FanfictionCanavarların yeryüzüne çıkması ve iblis denen yaratıklara karşı savaşmasını ve arada olan olayları konu alıyor diyebiliriz.