UnderAll

Yeni bir tür (bölüm 2)

*Frisk'in gözünde*
Yeryüzünün ışıltılı günleri yeraltı sakinlerinin gözlerini kamaştırıyordu, aslında artık yeraltı sakinleri ismi biraz eskidi. Canavarlar yeryüzüne çıkalı sadece 3 hafta olmasına rağmen çok hızlı bir şekilde iki ırkta birbirleriyle iyi anlaştığı kolay bir şekilde görülebilir. Yeraltından çıktığımız zaman 23 Aralık'tı ve dağdan inerken buz gibi olmuştum, cidden çok soğuktu ve haberlere göre bu hafta kar yağabilirmiş, çok eğlenceli olacak. Yeryüzüne çıktığımızdan beri herkes çok mutlu ve başarılı, örnek verecek olursak;

-Undyne çok iyi bir polis oldu, Alphys ise bir öğretmen ve ikisidee çıkmaya başladııı.

-Nehir-Gezgini ve Lynx sürekli olarak dağa çıkıyor,balık tutuyor,antrenman yapıyor yani kısacası sürekli hareket halindeler, onlar için her saniye çok değerli olmalı.

-Toriel bir okul öğretmeni oldu ve öğrencilerine nasıl büyülerini kullanacaklarını öğretmeye başladı, bende onun bir öğrencisiyim.

-Dr.Gaster bu hafta şehir merkezine yakın olan, Tıp ve Bilim Enstitü'sünde(kısaca TBE) çalışmaya başladı, yeni iş arkadaşlarını daha göremedim ama olsun.

-Asgore bir çiçekçi açtı ve Flowey'le ilgileniyor, Flowey demişken en son ki olaylardan sonra bize biraz soğuk. Aslında birisi beni oklamaya çalışıp yaktıktan sonra bende biraz soğuk davranırdım.

-Mettaton bir şov yıldızı oldu ve insanlar onun dans hareketlerini çok beğeniyor, bende onun en büyük fanlarından biriyim.

Ancak beni korkutan bir şey var ki oldukça önemli. Canavarlar yeryüzüne çıktıktan sonra daha önce hiç görmediğim canavarları görmeye başladım, ilk başta tuhafsamadım ancak birkaç gün geçtikten sonra bu canavarların garip davrandıklarını gördüm. 7/24 tehlikeli duruyorlar, göz temasından kaçıyorlar (ki bunu Alloy'da yapıyor), çok sivri dişleri ve tırnakları var ve gözlemlerime göre tırnaklarını istedikleri gibi uzatıp kısaltabiliyorlar, korkutucu ve hepsinin giyiniş tarzı benziyor ama az. Bir tarikat mı bu? Beni ürpertiyor ama en önemlisi o canavarlar hep değişiyor, gördüğüm bir canavarı tekrar göremiyorum ve o canavarların yakınlarında hep bir tavşan geziyor. Onu o kadar iyi göremedim ama o tavşan kız, pembe bir etek, beyaz bir kısa kollu ve yine pembe renkli bale ayakkabısı giyiyor. Çoğu zaman gülümsediğini de gördüm ve çok uzun olduğunuda, çoğunlukla meydanda dolaşıyor. Bu gün Sans'ın bana söz verdiği bir film için sinemaya gidecektik, aslında dün gidecektik ama Sans çok tembel olupta bütün gün koltukta dana gibi yatınca tün seansları kaçırdık. Sans'ı zorla kaldırıp 16.30 seansı için bilet almaya gideceğiz.

*Normal bakış/3. Kişi*

Sans--Hey Frisk geliyor musun yoksa sinemaya ben tek mi gideyim?

Frisk--Ne?

Sans--Geliyor musun dedim.

Frisk--Tamam geliyorum.

Frisk koltuktan fırlayıp Sans'la beraber kapıya giderler, Sans kapıyı açınca Papyrus onların sesini duyar.

Papyrus--Hey Sans dikkatli olun tamam mı?

Sans--Tamam Papy.

Sans ve Frisk kapıdan çıkarlar ve şehir merkezine doğru yola çıkarlar. Sans önde Frisk hemen arkasında yürürlerken Frisk'in gözüne bir şey takılır, karşı kaldırıma doğru baktığında o tavşan kızı tekrar o tuhaf canavarlardan birini takip ederken görür, çok şaşırır ve bunu Sans'a söyleme ihtiyacı duyar. Frisk Sans'ın kolunu çekiştirmeye başlar.

Sans--Bir sorun mu var Frisk?

Frisk--Sans karşı kaldırıma bakmalısın.

Frisk, tavşan kızı eliyle gösterir, ancak o kaybolmuştur. Frisk daha ne olduğunu anlamadan Sans söze girer.