1.6

783 32 6
                                    

İyi Okumalar.🤍

✨✨✨

İnsanlar açık aramayı, birileri hakkında yalanlar söylemeyi severdi. Magazin haberinde ki tüm yazılanları, yorumları da okumuştum.

Sırf bi erkekle samimiyim diye orospu sıfatlatları kadar, onun hayatı sizi ilgilendirmez diyenler de vardı.

Gizli çekilen resmi inceledim.. Sadece kırık ayağı yüzünden yürümesine yardım ediyordum.

Ağrıyan başımla telefonu koltuğa bıraktım. Hâlâ Savaşın evindeydim ve sabah doğru düzgün konuşmak için gitmemeye karar vermiştim.

Kendisi eve girer girmez sızmıştı ve şimdi de mışıl mışıl uyuyordu. Saate baktığımda 01.30 olduğunu görüp, aldığım battaniyeyle koltuğa uzandım.

Aklıma beni öptüğü gelince elimi dudağımın üstünde gezdirmeye başladım. Sarhoş olmasaydı kesinlikle ben de karşılık verirdim.

Gülümseyip, rüyalar alemine dalışa geçtim.

•••

Savaşın Anlatımıyla:

Yüzüme vuran ışıkla, battaniyeyi yüzüme kadar çektim. Başıma saplanan ışıkla acı dolu bi inleme buraktım.

Elimi kafama götürüp, ovmaya başladım. O kadar içtiğime lanetler ederken, aklıma gelen şeylerle hızla yatakta oturur hale geldim.

"Cidden sikeyim böyle işi."

Kafama vurup, ayağa kalktım. Hatırlamaz olsaydım keşke..

Yavaş bir şekilde odamdan çıkıp, salona geçtim. Koltukta oturan Elçinle öylece kala kaldım. Gitmiştir sanmıştım.

"Gelsene."

Elçi'nin sesiyle yanına doğru adımlayıp, karşısında ki tekli koltuğa oturdum. Kafamı yere eğdim, cidden ne diyeceğimi bilemiyordum.

"Yüzüme bakamadığına göre olanları hatırlıyorsun. Dimi?"

Kulaklarıma gelen güzel gülme sesiyle kafamı kaldırıp, yüzüne baktım.

"Cidden ne diyeceğimi bilemiyorum."

Elçin ayağa kalkıp, mutfağa geçti. Tezgahtan bir şey alıp, bardağa su doldurdu. Elinde tuttuğu ağrı kesici ve suyla yanıma gelip, elindekileri uzattı.

"Al iç sonra konuşalım."

Kafamı sallayıp, elindeki su ve ilacı alıp içtim. Tam sudan yudum almıştım ki söylediği şeyle öksürmeye başladım.

"Beni öptüğün için.. Pişman mısın?"

Derin bi nefes alıp, bi süre yüzüne baktım. Yalana gerek yoktu, ne olacaksa olsun artık.

"Hayır pişman değilim ama ayık bi kafayla öpmeyi dilerdim."

Sinirlenip, bağırmasını beklerken gülümsemesiyle şoka uğradım.

"Ben de ayık öpmeni tercih ederdim. Çünkü ayık olmadığın için karşılık veremedim"

Donmuş bir şekilde öylece yüzüne bakıyordum. Dedikleri kulaklarımda gidip geldikçe ayağa kalkıp, dibinde durdum.

"Yemin et!"

Kahkaha atıp, o da benim gibi ayağa kalktı.

"Yemin ederim."

Yüzümdeki gülümsemem resmen kulaklarıma kadar gelmişti. Tam ağzımı açmış bir şey diyecekken, Elçi'nin telefonunun çalmasıyla sustum.

"Kusura bakma açmam gerek."

Telefonu açıp, mutafağa girdi. O mutfağa girip, arkasını dönünce tuhaf tuhaf sevinç dansları yapmaya başladım.

Dansa devam ederken, Elçinle göz göze gelmem ile boğazımı temizleyip, düz bir şekilde durdum.

"Tamamdır hemen geliyorum."

Elçin telefonu kapatıp yanıma geldi. Suratında ki üzgün ifadeyle "Bir sorun mu var?" diye sordum.

Kafasını iki yana sallayıp "Hayır yok ama gitmem gerek." derin bi nefes alıp "Çekimim vardı bugün ve unutmuşum. Fazla geç kaldım."

Moralim bozulsa bile yüzüme yansıtmamaya çalışarak gülümsedim.

"Sorun değil sonra tekrar buluşuruz zaten. Kaçamazsın benden."

"Merak etme kaçmak isteyen yok zaten."

Attığı çapkın gülüşle yanımdan geçerken, yanağından makas aldım. Burun kıvırıp, kapının yanındaki ayakkabısını alıp, giymeye başladı.

Giyindikten sonra açtığım kapıdan çıkıp, bana döndü.

"Tekrar kusura bakma."

"Sorun değil. Ki zaten sana spasyelim olan pastayı yapmamıştım. Onu yapınca tekrar gel."

Kafasını sallayıp, gözlerimin içine baktı. Yavaş yavaş bana yaklaşmaya başlamsıyla derince yutkundum.

Burunlarımız birbirine değerken "Beni burda öpersen.. Cidden bayılırım."

Sırıtıp, elini yanağıma koyup, dudaklarıma yapıştı. Galiba bayılacaktım.

Elimi beline koyup, öpüşüne karşılık verdim. Üst dudağını emip, vücudunu iyice kendime çektim.

Yavaş ama yoğun bir öpüşmeydi. Alt dudağını ısırıp, yalamamla derin bir şekilde inlemesi bir oldu.

Yavaşça geri çekilmeyle zorluk çıkarmayıp ben de geri çekildim. Derin nefesler alıp, kafasını boynuma gömdü. Ben de aynı şekilde kafamı onun boynuna gömüp, kokusunda soluklandım.

"Gitmem gerek."

Mırıltılı sesiyle sarılmayı sonlandırdık. Yanağıma öpücük kondurup, hızlıca yanımdan ayrıldı.

Elimi duvara koyup, öylece gittiği yolu seyrettim.

✨✨✨

Umarım Beğenmişsinizdir.🤍

Fanteziden Doğan Aşk (Askıda) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin