Okulun ilk günü ve ben çok heycanlıydım aynı zamanda okula geç kalmamamlağzımdı çünki en yakın arkadaşım olan Michael'ı bir buçuk yıldır görmemiştim ve o simsiyah saçlarını,simsiyah çekik gözlerini,bembeyaz deniz gibi kokan tenini özlemiştim ve tek bir dileyim vardı oda benim için aynışeyleri düşünmesiydi..
Durağa varmıştım servisimin gelmesini bekliyordum, aynızamanda saate herdakikada bir bakıyordum çok heycanlıydım.İşte servisim karşıdan geliyordu,ve geldi servise bindim ve hayal etmeye başladım hayal ederken kalbim yerinden çıkıcak gibiydi içimde sanki kelebekler uçuyordu, en sonunda okula varmıştım gözüm her yerde onu arıyordu,ama onu hiç bir yerde bulamıyordum en sonunda "acaba bu gün okula gelmedi mi?" Diye kendi kendime sorgulamaya başlamıştım Michael'ı dışarda göremeyince bende sınıfa doğru gittim. Tam sınıfa giriyordumki arkamda biri bana sesleniyor gibiydi"MABEL!,MABEL!" arkamı döndüyümde Michael bana seslendiyini gördüm ve koşarak birbirimizin yanına gittik ve birbirimize sımsıkı sarıldık sanki birdaha hiç karşılaşmıycakmışız gibi.
Sınıfa birlikte girdik ve Michael bana"seni çok özledim"dedi ben ona gülümseyerek bakdım ve Michael devam etti"senin o kahve rengi gözlerini,simsiyah lüle lüle saçlarını,bembeyaz tenini,sesini ve gülüşünü çok ama çok özledim..ben seni özledim"dedi, ve benim kalbim yerinde durmuyordu içimde sevinçılıkları atarak koşma isteyi vardı ama yapamazdım.
Bende Michael'a onun için yaşadığım özlemi söyledim ama bunu söylerken herkes bize bakıyordubiraz tedirgin olmuştum ama Michael'a söylemeliydim ve anlatmaya başladım "bende seni çok özledim.simsiyah gözlerini,simsiyah bukle bukle saçlarını,bembeyaz denizgibi kokan tenini,gülüşünü ve daha sayamadığım birçok şeyini özledim."dedim oda bana gülümseyerek bakmaya başlamıştı sanki hep benden bu sözeleri duymak istiyormuş gibiBütün sınıf bize odaklanmış bakıyorlardı o anda ne yapıcağımı bilememiştim çok utanmıştım ama Michael hayla bana gülümseyerek bakıyordu.
Ders saati gelmişti herkes yerlerine geçmişti ben Michael'la birlikte oturuyordum sınıfa bir kadın gelmişti kısa boylu,kısa saçlı ve somurtan bir tiple bütün sınıfa seslenerek "Merhaba çocuklar,ben yeni tarih hocanızım adım ise Bayan LANA BETH. Sizin isimlerinizi sormama gerekyok zaten öğrenmekte istemiyorum hadi derse geçelim." Demişdi neden bizim isimlerimizi öğrenmek istememişti?
Kafamda bir sürü soru vardı ama hiçbirini sormamıştım onun yerine camdan dışarı bakıp düşünmeye başlamıştım.Camdan bakarken birşey farkettim dışardan yaşlı bi adam elinde kırmızı lekeli bir bıçak tutup buraya doğru bakıyordu içimi bi korku kaplamıştı hemen Michael'a dönüp pencereden buraya doğru bakan adama bakmasını söyledim tam michael bakacakken tarih hocamız bayan Lana beth bize seslendi ve onun dersinde hiçkimsenin konuşmamalı oldunu söyledi ve Michael'la ikimize bir ceza verdi okul bitince sınıfı biz temizliycekmişiz.
Okul bitti ardından birsaat sonra Michael'la bizde bittik ardından evlerimize dağalıcakken aklıma o bize doğru bakan yaşlı adam geldi tam konuşacakken Michael bana "yanlış görmüşsündür" falan diyip geçiştirdi ve bende çok fazla üstünde durmadım bu konuyu hazla utazmadık, hava kararmıştı servis bu saatlerde gelmediyi için eve yüriyerek gitmek zorundaydimEvime varmama az kalmıştı tam o sırada arkamdan bir sesgeldi dal kırılma sesi gibi birses.. arkamı döndüm ve o..O adamdı elinde bıçak'la cama doğru bakan adamdı ve biranda üzerime doğru koşmaya başlamıştı çok korkuştum çığlık atmak ve koşmak istemiştim ama korkudan azımı bıçak açmadı korkudan dona kalmıştım sonra adam tam beni bıçaklıyacağı ana gözümü tam kapatırken bir bir ışık çıktı ve adam ortadan kayboldu ve önümde Michael'lı gördüm çok korkmuştum hemen ona sarıldım ve "azkalsın ölüyordum.." dedim o ise sadece bana bakıyordu.
Evime gelmiştik evimin tam önünde Michael bana birşeyler söylemeye başladı "sana artık herşeyi anlatmalıyım yoksa dahaçok tehlikeye gireceksin ve ben bunları göze alamam seni kaybedemem"dedi hayla hiçbirşey anlamamıştım ve sordum"Nasıl herşeyi hangi anlamda?.. Michael noluyo? Ve o adam kimdi?" Michael bana baktı ve sadece bir cümle söyledi "Sen..Sen bir YAŞAM MALEĞI'sin."dedi ben o an şok içindeydim ama hiçbirşey anlamamıştım Yaşam meleğimi bu nekadar doğru inanmalımıyım yoksa inanmamalımıyım hiçbirşey bilmiyordum ve sadace bakıyordum kelimeler sanki boğazıma teker teker diziliyormuş gibi..
![](https://img.wattpad.com/cover/351052938-288-k188802.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN AYDINLANDIĞI GÜN🥀
Science Fictionlise'de 10.sınıfa gide bilmek için eski oturduğu evine geri dönen ve en yakın arkadaşıyla tekrardan karşılaşan Mabel'in aydınlandığı ve herşeyin farkına vardığı gün...🥀🥀