Kafeden çıkarken Mitsuba ve Kou-kun'a selam verdik ve Aoi-chan'la yürümeye başladık.
"Aoi-chan sence defilede Amane-kun'la konuşma fırsatı bulabilir miyim?"
Birden sorduğum bu soruya kendim bile şaşırmıştım. Zamanı mıydı şimdi? Sorduğum soruya karşılık Aoi iki saniyeliğine boş boş gözlerime baktı. Sanırım ne demek istediğimi pek idrak edememişti. Uzun bir nefes aldı ve yola doğru bakarak zihnimi tonlarca düşünce içinde bırakacak o cümleyi söyledi.
"Bilmem Nene-chan, kalbinin sesini dinlersen belki bulabilirsin."
Cevap vermedim, daha doğrusu verebilecek bir cevap bulamadım.
Yarım saat kadar sonra şehrin merkezindeydik. Ben merakla mağazalara göz atıyordum ama benim aksime Aoi gayet sakindi.
"Hey Nene-chan sence bu mağazaya girelim mi? Tam balo konsepti bir mağazaya benziyor."
Aoi'nin bahsettiği mağazaya baktığımda ona hak verdim. Umarım hoşuma giden elbiseyi burada bulabilirim.
Mağazaya girdik ve çok hoş bir hanımefendi bizi karşıladı. Orta yaşları geçmiş ama gülümsemesini kaybetmemiş bu minicik kadının giydiği kıyafetler 1900 yılları havası veriyordu ve bu çok hoşuma gitmişti. Mağazayı biraz daha incelediğimde daha da hoşuma gitti. Mağazanın içi de 1900'lerden kalma bir his oluşturuyordu içinizde. Kasvetli ama içinizi okşayan türden bir his de diyebilirim. Eskileri canlandıran bu mağazanın her yerine türlü türlü kıyafetler asılmıştı, sadece kıyafetler değil eski saatler ve antika eşyalar da bulunuyordu.
"Size nasıl yardımcı olabilirim hanımlar?"
Ses tonu da kendisi gibi nazikti.
"Arkadaşım bir defileye katılacak ve giyecek düzgün bir elbisesi yok, elinizde hem şık hem de zarif bir elbise var mı?"
Aoi benden hızlı davranıp kadının sorusunu cevaplamıştı.
"Uzun zamandır bir defile için buraya gelen olmamıştı, elimde olmadan heyecanlandım şimdiden. Hadi gelin bakalım istediğiniz elbiseden var mı diye."
Ben etrafa bakmaktan dalmış olmalıyım Aoi koluyla beni dürttü. Birlikte kadını takip etmeye başladık.
Mağaza küçük gibi görünse de içi labirent gibiydi. Biraz yürüdükten sonra kapısı olmayan bir odaya geldik.
İlk baktığımda inanamadım ama tam da kafamda canlandırdığım kıyafetler dikilip de buraya getirtilmişti sanki. O derece benzerlik vardı.
"Tam da kafanda canlandırdığın kıyafetler değil mi Nene-chan?"
"Aoi-chan bazen cidden beni korkutuyorsun."
Aoi her zaman ki gibi nazikçe güldü. Bu daha da korkmama neden oldu ama buna pek takılacak vaktim de yoktu.
"Siz elbiselere bakadurun benim bir görüşme yapmam gerekiyor kızlar."
Başımızı sallayıp elbiselere bakmaya başladık. Hepsi birbirinden güzeldi. Bir on beş dakika baktıktan sonra üç elbise seçtik. Biri Aoi'nin biri benim ve diğeri de ikimizin ortak seçimiydi. Aoi üç elbiseyi de elime tutuşturup beni kabine yolladı, kendisi de kabinin karşısındaki küçük koltuğa oturdu.
İlk önce Aoi'nin seçtiği elbiseyi giydim. Hoşuma gitmişti ama tam da istediğim elbiseyi andırmıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
➥ (Aoi'nin seçtiği elbise.)
Kabinden çıktığımda Aoi oturduğu yerden ilk önce gülümser gibi oldu ama benim yüz ifademi görünce gülümsemesi yarıda kaldı.
"Beğenmedin sanırım, bir de ortak seçtiğimizi dene."
Başımı sallayıp kabine geri girdim. Elbiseyi giydim kabinin kapısını açtım. Aoi yanıma gelip uzun uzun baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
➥ (Yashiro ve Aoi'nin ortak olarak seçtiği elbise.)
"Bu daha çok balo kıyafeti gibi olmuş."
Haklıydı pek defile kıyafeti gibi durmuyordu.
"Bence de."
Tekrar kabine girdim ve son olarak bizzat benim seçtiğim elbiseyi giydim. Kabinin kapısını açtığımda Aoi telefonla konuşuyordu ama beni gördüğü an gözleri açıldı. Telefonu kapatıp bana bakmaya devam etti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
➥ (Yashiro'nun seçtiği elbise.)
"Aoi-chan bir sorun mu var çok mu kötü duruy-"
"ÜSTÜNE TAM OTURMUŞ, SAÇLARININ MAVİMSİ RENGİYLE UYUMLU OLMUŞ, KESİNLİKLE BUNU ALMALIYIZ."
Sanırım Aoi kısa devre yapmıştı. Gerçekten o kadar güzel mi duruyordu üstümde? Kabinin arkasındaki boy aynasına yaklaştım ve kendime baktım.
Vay be... Aoi'nin de dediği gibi tam üstüme tam oturmuş ve saçlarımın rengiyle uyumlu olduğu için çok güzel görünüyordu. Aradığım elbiseyi sonunda bulmuştum. Aoi arkadan yaklaşıp omuzlarımdan tutarak o da aynadaki bana bakmaya başladı.
"Bunu alıyoruz değil mi Nene-chan?"
Aoi'ye döndüm ve gülümseyerek "Evet bunu alıyoruz." dedim.
Uzun zaman sonra tekrardan merhaba!! Nasılsınız?? Ben iyi gibiyim. Yeni bölümü yazabildiğim için çok mutluyum açıkçası. Aradığım ilham hala yok ama en azından olan ilhamımın da yok olmamış olması içimi rahatlattı. (Cümleyi anlayabilene helal olsun.) Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!! ♡
